Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Açık Ufuk - Halkkitabevi

Açık Ufukİyi, Doğru ve Güzel Düşünmek Üzerine

Stok Kodu
9789755749631
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
200
Baskı
2
Basım Tarihi
2024-04
Resimleyen
49d7d4f46f7643aab88de1a582177064
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
160,00TL
%18 İNDİRİM
131,20TL
Taksitli fiyat : 9 x 16,04TL
Stokta var
9789755749631
796421
Açık Ufuk
Açık Ufuk İyi, Doğru ve Güzel Düşünmek Üzerine
131.20

"Düşünceler ruh ve zihin dünyamızda cereyan eden soyutlamalardan ibaret değildir. Var olma biçimimizi, benimsediğimiz düşünceler belirler. İyi olmak için iyiyi düşünmek, doğru olmak için doğrunun peşinden gitmek, güzel olmak için de güzeli kavramak gerekir." diyen İbrahim Kalın, düşünmenin çileli ama kendini bilmek ve bulmak için varoluşsal bir gereklilik olduğunu derinlikli bir şekilde ortaya koyuyor. Düşünmenin değil; iyi, güzel ve doğru düşünmenin erdemini vurguluyor ve düşüncenin ufkunu açık hâle getiriyor.

Düşünmek yola çıkmaktır. Herhangi bir yola değil, bizi hakikate götürecek yola koyulmaktır. Düşünmek, Eflatun’un mağarasından çıkmak için ayağa kalkmaktır. Duvara yansıyan gölgelerin hakikatin kendisi değil, sadece gölgesi olduğunun farkına vararak ışığın kaynağına yönelmektir. Düşünmek, ayağa kalktığınızda size müstehzi bir şekilde bakanlara aldırmadan kapıya doğru yürümektir. Ayağınıza vurulmuş zincirlerden kurtulmak için önce zihninize vurulmuş prangalardan kurtulmaktır. “Mağaradan çıkanı vururuz.” diyenlere aldırmadan aklının ve vicdanının sesine kulak vermektir. Düşünmek tehlikeli ve çileli bir iştir.

Doğru düşünmek erdemli olmayı garanti altına alır mı? Düşünmek, ahlaklı olmak için yeterli midir? Bilmek, her zaman doğruyu yapmak anlamına gelir mi? Düşünmeyi zihinsel bir faaliyete indirgeyen ekoller bize bu noktada tatmin edici cevaplar veremezler. İyi, güzel ve doğruyu birbirinden ayrıştıran bir zihin yapısı, düşünce ile erdemli davranış arasında doğrudan ve zorunlu bir ilişki kurmaz. Fayda ve kârı artırmak için uygulanan yöntemler kapitalist üretim-tüketim kuralları içinde iyi ve doğru kabul edilir ama akıl ve erdem terazisine konulduğunda sınıfta kalırlar.

Düşünmek ile ahlak, tefekkür etmek ile erdemli davranmak arasında ayrılmaz bir bağ vardır. Bir düşünce bizi doğru davranışa götürmüyorsa ya düşündüğümüz şeyde ya da düşünme biçimimizde bir sorun var demektir. Gerçek düşünce, bizi iyi, doğru ve güzel davranışa götürür. Bu yüzden düşünmek, salt zihinsel bir eylem değildir. Sahih mânâda düşünmek, bütün varlığımıza nüfuz eder. Bizi sarıp sarmalar ve dönüştürür. Bir düşünce, tasavvur yahut duyguyu iliklerimizde hissetmeden onun mânâsını tam olarak kavradığımızı söyleyemeyiz. Düşünce ancak varoluşumuzu dönüştürdüğü zaman iyi, güzel ve doğrunun elçisi olur ve hikmet sıfatını kazanmayı hak eder.

Kapat