Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Aksi Kanıtlanmadıkça Herkes Suçludur! - Halkkitabevi

Aksi Kanıtlanmadıkça Herkes Suçludur!Yakın Gündeme Dair Bağımsız Notlar

Stok Kodu
9789944126304
Boyut
14x20
Sayfa Sayısı
303
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-04
Resimleyen
d67dadd704ac49dd9e8a7d33cb049ec2
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
300,00TL
%23 İNDİRİM
231,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 28,23TL
Stokta var
9789944126304
423433
Aksi Kanıtlanmadıkça Herkes Suçludur!
Aksi Kanıtlanmadıkça Herkes Suçludur! Yakın Gündeme Dair Bağımsız Notlar
231.00
Ya nüfus cüzdanlarındaki din hanesi değişikliği iktidar başkasındayken yapılsaydı ne olurdu bu ülkede? Cuma hutbelerinden sonra kaç şehirde kaç bin insan tekbir eşliğinde sokakları aşındırır, en büyük kalabalığı toplamayı beceren kaç provokatör mitingden sonra "asfalt ağladı be," diye kıs kıs gülerdi merak ediyorum. Elin Newton‘u, kafasına ağaçtan düşen elmaya bakıp yerçekimi kanunlarını keşfederken, bizim Nasrettin Hocamız aynı yerde kafasına düşen elmaya bakıp, "ulan ya düşen kabak olsaydı" diyor ve biz salakça gülüyoruz bu espriye. Bir tarafta her kapıyı açan düz anahtar AB kimliği, diğer taraftan Papua Yeni Gine‘nin bile vize uyguladığı ve ülke girişlerinde "siyahi görevlilerin dahi zenci muamelesi yaptığı bizim kimlikler". Şimdi Kıbrıslılara "gelin bizim kimlikleri alın" diyoruz. Rumlar da "keyfiniz bilir ama şurada AB kimliği var isteyene veriyoruz" diyecekler. Sizce Kıbrıslılar ne yapacak?"Karizmanın yediği çiziğin boyutlarını" görmek isteyenlerin "yanaktan makas aldığı anda" Ali ŞEN‘in yüzündeki ifadeye bakması yeterliydi. Ali ŞEN‘in pek renkli olduğunu düşündüğüm hayatındaki, "en şiddetli kadınsız orgazmını" yaşadığı bu basın toplantısından geriye, kalın ve keskin hatlarla çizilmiş bir karizma kaldı. "Görünen köy kılavuz istemez" diyen atalar, yükselen dolar ve faizle hazinenin iç borçlanma ihalesinin yakınlığı arasındaki ilişkiye bakıp "görünen şu ki yine don gömlek kalacaksınız" derlerdi muhtemelenAmerikan postalını diliyle parlatmayı temel ilke edinen medyamızın önemli bir bölümü, olayın daha çok "çukur" boyutuyla ilgilendiler. Televizyonlarda gazetelerde ana haber olarak geçen Saddam haberinin başı da, sonu da çukurdu. Bir ara "galiba bunlar çukurun fotoğrafını tişörtlere basıp promosyon olarak dağıtacaklar" diye düşündüm.
Kapat