Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Almancı - Halkkitabevi

AlmancıBatı Avrupa Göçmen Türk Toplumuna Sosyo-Kültürel Bir Bakış

Stok Kodu
9786057501264
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
286
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-03
Resimleyen
8a77d8318c804c1aa5f34eb17c3d59ef
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
356,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 43,51TL
Stokta var
9786057501264
660895
Almancı
Almancı Batı Avrupa Göçmen Türk Toplumuna Sosyo-Kültürel Bir Bakış
356.00

1960'lı yıllarda büyük bir sanayi kalkınması başlatan Batı Avrupa ülkeleri, ihtiyaç duymuş oldukları işçi açığını gidermek için işgücü fazlası olan ülkelere yönelmişlerdir. Bu dönemde Türkiye'den başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, Belçika, Avusturya ve İsveç gibi ülkelere işçi gönderilmiştir. Başlangıçta geçici olarak gerçekleştirilen işçi göçü, 1970'li yıllarda “aile birleşimi” ve “evlilik göçü” olgularıyla kalıcı bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Bu dönemde göçün en önemli sosyolojik dönüşümlerinden birisi; Batı Avrupa ülkelerine göç eden bu işçi ailelerinin “Almancı aile” olarak adlandırılması olmuştur. “Almancı” kavramı aynı zamanda bir aile türü olmanın ötesinde bu ülkelere göç etmiş işçilerin kimliği olarak ön plana çıkmış ve yaygınlık kazanmıştır. Öyle ki bu dönemde, Almanya dışındaki diğer Avrupa ülkelerine göç eden işçilere bile “Almancı” denilmiştir.

Batı Avrupa işçi göçü ve göçmen Türk toplumu ile ilgili günümüze kadar sosyolojik anlamda birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalarda; Türk işçi göçünün ekonomik boyutu, işçi sorunları, dil, din, kimlik, yabancılaşma ve kültürel çatışma gibi sosyolojik konular ele alınmış ancak Batı Avrupa Göçmen Türk toplumunun halk kültürü ve folklorik yönü üzerine çok az çalışma yapılmıştır. Şüphesiz bir toplumun şekillenmesinde sosyolojik olguların yanında halk kültürü ve folklorik unsurlarda önemli bir rol üstlenmektedir. Buradan hareketle elinizdeki bu çalışmada; işçi göçünün başlangıcından günümüze kadar Batı Avrupa Göçmen Türk toplumunun sosyo-kültürel yapısı ve halk kültürü zenginliği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu noktada yazar, eserinde ilk defa işçi göçüne ve Batı Avrupa Göçmen Türk toplumuna farklı bir pencereden bakarak okuyucularına önemli bilgiler sunmaktadır.

Kapat