Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Almanya’da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine - Halkkitabevi

Almanya’da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine

Stok Kodu
9786053141808
Boyut
14x22
Sayfa Sayısı
160
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-06
Çeviren
Semih Uçar
Resimleyen
e285d6be9fc54c0c96c8b0e9a548a809
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Zur Geschichte der Religion und Philosophie in Deutschland
120,00TL
%23 İNDİRİM
92,40TL
Taksitli fiyat : 9 x 11,29TL
Stokta var
9786053141808
558498
Almanya’da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine
Almanya’da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine
92.40

Heinrich Heine, Almancanın gelmiş geçmiş en büyük, en etkili kalemlerinden biri. Yaşarken büyük üne sahip oldu. Ünü Almanya dışına, bütün Avrupa’ya özellikle Fransa’ya yayıldı.

Nietzsche onun hakkında şunları yazmıştı:

“Şairliğe dair en yüce fikri bana Heinrich Heine verdi. Binyılların bütün diyarlarında boş yere arıyorum onunki kadar tatlı ve tutkulu bir müziği. Heine’nin Tanrısal bir alaycılığı vardı, ki mükemmeliyeti bu alaycılık olmadan düşünemem ve Almancaya nasıl da hâkim! Günün birinde, Heine ile benim Almancanın açık ara ilk sanatkârları olduğumuzu söyleyecekler.”

Luther’le başlayan, Spinoza, Leibniz, Lessing, Goethe, Kant, Fichte, Schelling, Hegel gibi dev düşünürleri bir solukta işleyen bu kitap, Alman düşüncesini oluşturan bu devlerin kalplerinin tam ortasına oklarını atıyor, onları şairin anlatımıyla birleştiriyor, Nil Nehri gibi verimli, İskenderiye Kütüphanesi gibi zengin bir etki yaratıyor.

“Panteizm en kararlı ve belirgin şekilde Goethe tarafından dile getirilmişti. Bu durum Werther’de bile görülür. Werther acılar içinde doğa ile sevgi dolu bir biçimde özdeşleşmeyi arzular. Faust’ta inatçı, mistik ve doğrudan bir yolu izleyerek doğa ile bir ilişki kurmaya çalışır: Dünyanın gizli güçlerini büyü kitaplarının sihirli formülleriyle efsunlar. Fakat Goethe’nin panteizmi kendini en saf, en güzel biçimde küçük şarkılarında gösterir. Spinoza öğretisi matematiksel kılıfından çıkmıştır ve bir Goethe şarkısı olarak etrafımızda uçuşur. Ortodokslarımızla Pietistlerimizin Goethe şarkılarına olan öfkeleri bundandır. Sürekli ellerinden kaçan bu kelebeği yakalamak için ayı pençelerini ona doğru savururlar. O kadar ince ve tüy gibidir, o kadar yumuşacık kanatlıdır Goethe şarkıları. Siz Fransızlar, dili bilmediğiniz sürece ne demek istediğimi anlayamazsınız. Tarifi imkânsız, şakacı bir sihri vardır bu şarkıların. Ahenkli mısralar kalbini şefkat dolu bir sevgili gibi sarmalar. Söz sarılır, düşünce öper seni.”

Kapat