Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Altı Üstü İstanbul - Halkkitabevi

Altı Üstü İstanbul

Stok Kodu
9786258401646
Boyut
13x19.5
Sayfa Sayısı
464
Baskı
2
Basım Tarihi
2022-09
Resimleyen
d256e39a340747f19e6679acfe7c8a3d
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
250,00TL
%30 İNDİRİM
175,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 21,39TL
Stokta var
9786258401646
848319
Altı Üstü İstanbul
Altı Üstü İstanbul
175.00

Sağ gözün açık. Solun karşısında bir inek. (Belki de inek değildir.) Sol gözün açık. Sağın karşısında bir dev. (Yoksa sen misin dev olan?) İki gözün kapalı. Karşında mavi kapı. Hem mukim hem Mukim’in diyarı. (Dad’ın hüznü Ardu dedikleri herhalde.) İki gözün açık. Karşında Aydos Ormanı. (Kaymakdonduran Ormanı da olabilir... Ya da İnva, kim bilir.) Her halükârda, ya altı İstanbul’un ya üstü. Biri ağlarken diğerinin soluğu dönüşmez kahkahaya çünkü.

İstanbulensisler ilk burada açar, sen koklarsan. Doğadaki her canlı senin için öter, sen duyarsan. Görmek için sadece gözlerini kullananlardan değilsin. Bundandır geçmez karanlığın hükmü sana, inanırsan. Şimdi kapat gözlerini. Binyılların neresindesin?

Ercan y Yılmaz’ın yeni romanı Altı Üstü İstanbul, alt alta üst üste iki âlemin, iki İstanbul’un hikâyesini anlatıyor. Sen dilinin imkânlarından yararlanılarak ve kendine özgü işaret sistemiyle inşa edilen roman, şehrin son yıllarını gözler önüne sermekle kalmıyor, toplumsal olaylara değinerek kolektif hafızayı da canlı tutuyor. Hem görünen hem görünmeyen İstanbul’dan haber veriyor Yılmaz, kurmacayla gerçeği bir kez daha oyunun merkezine koyuyor – denemekten sakınmayarak.

“İstanbul. Eksilmenin ve de tamamlanmanın, tükenmenin ve de dirilmenin, bitmenin ve de başlamanın şehri. Altında ve üstünde yaşayan varlıklarla, yaşanan hikâyelerle şehre âlem dense olur, acun dense olur, biri tutup evren mi diyecek, o da olur. Tüm ağızlar birden söyler masalını. Üstelik herkes ayrı bir İstanbul anlatır ve hepsi de doğrudur. Bu şehir bir değildir, bir olmayı kendine yakıştırmaz. Sokaklarında gezinenler, içlerinde birçok İstanbul taşır. Biri kaçılan bir şehirken, biri mutlaka kaçınılan bir şehir. Biri korkulan bir şehirken, biri mutlaka yüreklendiren bir şehir. Biri söndürenken, biri mutlaka yakan bir şehir.”

Kapat