Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Anayasalcılık ve Demokrasi - Halkkitabevi

Anayasalcılık ve Demokrasi

Stok Kodu
9786053994091
Boyut
16x23
Sayfa Sayısı
160
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2017-04
Resimleyen
f67ec2785f7b45eb924793d4f536a509
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9786053994091
405978
Anayasalcılık ve Demokrasi
Anayasalcılık ve Demokrasi
23.10

Anayasalcılık ile demokrasi, günümüzde en çok tartışılan, aralarındaki ilişkiler bakımından çağdaş demokrasilerde teorik ve felsefi düzeyde gerilimlere yolaçabilen kavramlardır. Ancak bu gerilimlere rağmen anayasal demokrasiler, tarih boyunca bu iki kavramı bağdaştıracak mekanizmaları geliştirmiş, çoğunluk iktidarını sınırlamış, bireyi devlete karşı koruyan sistemleri oluşturabilmiştir. Elbette ki, bunların başında temel bir fikir olan kuvvetler ayrılığı gelmektedir. Bu ilke zaman içinde farklı anlamlar kazanmış olsa da, korumuş olduğu öz; yargı organının siyasal organlar karşısında süregelen bağımsızlığıdır.

Türkiye'de anayasa hukukunun önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Ergun Özbudun, Anayasalcılık ve Demokrasi adlı bu eserinde, iki kavram arasındaki gerilimin tarihsel kökenini temel alarak, karşıt ilkelerin dengelenebileceğini, bunların da toplumların gelişimi ile bağdaştırılabileceğini ele alıyor. Özbudun, yaşadığımız toplumda da sürekli tartışılan, hele günümüz Türkiyesi'nin siyasal yaşamında adeta değişmez gündem maddesi olan konuyu incelerken, ülkemizin hâlâ anayasalcılık ile demokrasi arasındaki makul ve ölçülü dengeyi sağlayacak mekanizmaları oluşturamamış olduğu sonucuna varıyor.

Gerçekten, Türkiye'de yakın zamanlara kadar anayasalcılık ve onun getirdiği yasal araçlar; uzun yıllar askerî ve bürokratik yapılara, seçilmişlerin iktidar organlarının hareketini sınırlama hakkı gibi görülmüş, aynı zamanda, geçmişte yaşanan askeri darbelerin gerekçesi olarak da gösterilebilmiştir. Özbudun'a göre, bugün iki ilke arasında gidip, gelen sarkacın ucu diğer yöne, anayasal denge ve mekanizmaların görmezlikten gelindiği ve zayıflatıldığı tarafa doğru bilinçli olarak çevrilmiş bulunmaktadır. Oysa sağlıklı ve sürdürülebilir, çağdaş bir demokratik rejim ancak bu iki temel unsurun makul ve ölçülü dengesinden geçmelidir. Yazarın bu özlü çalışması, demokrasi içinde gelişecek vatandaşlık ve anayasa bilincine önemli bir katkı sunmaktadır.

Kapat