Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Arkaik Yunan'da Adlandırma ve Hakikat - Halkkitabevi

Arkaik Yunan'da Adlandırma ve HakikatArkaik Yunan Şiirinde Ad, Adlandırma ve Hakikat İlişkisi

Stok Kodu
9789759956677
Boyut
17x24
Sayfa Sayısı
464
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-11
Resimleyen
178b89a38b2d4137b68489a73fa600ed
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
430,00TL
%18 İNDİRİM
352,60TL
Taksitli fiyat : 9 x 43,10TL
Stokta var
9789759956677
411507
Arkaik Yunan'da Adlandırma ve Hakikat
Arkaik Yunan'da Adlandırma ve Hakikat Arkaik Yunan Şiirinde Ad, Adlandırma ve Hakikat İlişkisi
352.60

Dil, düşüncenin eviyse şayet, deyiş yerindeyse, adlar da tuğlalarıdır. İnsan kendi duvar örme ustalığına o kadar güvenemez aslında; ama derme çatma da olsa tuğlaları dizmekten vazgeçemez. Her seferinde tanım lamak, beklentilerimizi ifade etmek, yüceltmek ya da yermek için adlandırırız, hatta yeniden adlandırırız. Yeni doğmuş bir bebeğe adını koyarken, yakın arkadaşımıza lakap takarken, namlı bir sokağın adını değiştirirken, kökensel bir adlandırma itkisinin varisleri olarak davranırız.

Bu kökensel miras, medeniyetler ötesi bir bakış açısıyla Arkaik Yunan'a kadar geri götürülebilir. Yunan şairi, düşünürü, sokaktaki insanı, dönemin meskun dünyasına yayılan kendi toplumsal yaşamını yansıtan bir evrensel dil oluşturmak adına çocuğunu, sokağını, icat ettiği aleti, yarattığı eseri, kutsal ve dünyevi olanı, kısacası her şeyi adlandırırdı. Öte yandan, Yunan'ın her yerinde iz bırakan “rekabet” (agon) kültürü bağlamında bu adlandırma yönelimi özel bir tarz kazanmıştır. Yunan şairi galip gelen kişiyi “övmek” için özel bir düzenek olarak adlardan yararlanırdı. Pindaros bu düzeneği şiirsel bir hakikati inşa etmek adına ustalıkla kullanmış; Platon gibi, Pindaros'un dizeleriyle büyüyen çocuklar ise bu hakikatin adlarla bağlantısını Kratylos diyaloğunda yeniden masaya yatırmıştır. Bugün hala dizmeye çalıştığımız tuğlaların büyüsüne kapılıyorsak, kulağımızda kalan şairin sesinin etkisi altındayız demektir.

Kapat