Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Arzu ve Tereddüt - Halkkitabevi

Arzu ve Tereddüt19. Yüzyıl Türk Romanında Muhafazakârlık

Stok Kodu
9786254083396
Boyut
13.5x21
Sayfa Sayısı
428
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
290,00TL
%17 İNDİRİM
240,70TL
Taksitli fiyat : 9 x 29,42TL
Stokta var
9786254083396
853938
Arzu ve Tereddüt
Arzu ve Tereddüt 19. Yüzyıl Türk Romanında Muhafazakârlık
240.70

Modernleşme ile ilgili bir kavram olan muhafazakârlık, Batı’da Fransız İhtilali’ne yönelik tepkilerle siyasi boyutta ortaya çıkmış, Batı dışı toplumlarda ise daha çok sosyal ve kültürel alanlarda tartışılmıştır. Modernleşmeyle birlikle gelen değişime radikal bir karşı çıkıştan ziyade onu gelenekle ilişkilendirmeye çalışan muhafazakârlığın siyasetten ilahiyata, felsefeden sosyolojiye, ekonomiden kültüre ve edebiyata uzanan geniş kapsamlı bir içeriğe sahip olduğu söylenebilir. Modernleşmeyi taklit yoluyla hayata geçiren Batı dışı toplumların, kendi geleneksel değerleriyle Batı’dan aktardıkları yenilikler arasında çıkan çatışmaları muhafazakâr bir yaklaşımla sentezlemeye çabaladığı görülür. Başlangıcı 18. yüzyıl olarak alınabilecek Türk modernleşmesi, 1839’da Tanzimat’ın ilanı ile hız kazanmış, ilk aşamada daha çok teknik alanda sınırlı kalan modernleşme faaliyetleri 19. yüzyılın ortalarından itibaren hayatın her alanında varlık göstermiştir. Geleneksel değerlerin dönüşümüyle yeni bir insan modeli üreten bu süreç pek çok ikiliğe de sahne olurken dönemin aydınları bu çatışmalara muhafazakâr bir yaklaşımla çözüm üretmeye çalışmıştır.   Batı kökenli bir tür olan roman da Türk edebiyatına 19. yüzyılın son çeyreğinde dâhil olmuş, ilk örneklerinde daha çok geleneğin etkisini sürdürürken yüzyılın sonuna doğru modern bir biçim ve içerik kazanmıştır. Türk romanın doğuş ve gelişimini tartışan bu kitapta muhafazakârlığın 19. yüzyıl Türk romanının içeriğine, teknik özelliklerine ve kurgu kişilerine nasıl yansıdığı araştırılmış, modernleşmeye yönelik endişelerin ve alternatiflerin romanın gelişimini nasıl etkilediği tür merkezli tartışılmıştır. Bu çerçevede yaygın kanaatlerin aksine Türk romanının doğuş ve gelişimi Türk modernleşmesinin geçirdiği safhalarla ilişkilendirilmiş, modernleşme faaliyetlerinin devamlılık endişesinden kaynaklandığı düşüncesiyle 19. yüzyıl romanının kendi iç dinamikleriyle okunmasının gerekliliği vurgulanmıştır.

Kapat