Asimetrik Vakalarda Kıble TayiniMuhafazakar Yeni Türkiye'de Yön Bulma Kılavuzu
Stok Kodu
:
9786054607419
Boyut
:
14x21
Sayfa Sayısı
:
694
Basım Yeri
:
İstanbul
Basım Tarihi
:
2012-06
Resimleyen
:
890bf55da1e24054b7ae47a2910b26c9
Kapak Türü
:
Ciltsiz
Kağıt Türü
:
2. Hamur
Dili
:
Türkçe
30,56TL
%28 İNDİRİM
22,00TL
Stokta yok
9786054607419
437907
https://www.halkkitabevi.com/asimetrik-vakalarda-kible-tayini
Asimetrik Vakalarda Kıble Tayini Muhafazakar Yeni Türkiye'de Yön Bulma Kılavuzu
22.00
Muhafazakâr saray, muhalifi olan her politik kesimi kolonize etmek istiyor. Bugün PKK bahanesiyle Kürtler, yarın Aleviler ve başkaları. İlk kolonize edilen ise İslamcılık oldu. İslamcılık, devlet aygıtının laboratuarında muhafazakârlaştırıldı ve başkalaştırıldı. İslamcılar, eleştirel ve bağımsız akılla iktidarı, toplumu, politikaları değerlendirmeleri gerekirken taraftar tribününün holiganları haline geldiler. Taraftarlıktaki taşkınlıkları, yabancılaşmanın doz aşımındandır.Türkiye'deki değişimin anlamını ve istikametini değerlendirmek isteyenlerin karşısına ‘yeni Türkiye' ile ‘eski Türkiye'nin kadrolarında becayiş (yer değiştirme) yaşandığı gerçeğinden başkası çıkmayacaktır. Bu değişimin felsefi, ideolojik, sahici, kalıcı ve yapısal bir temeli yoktur. Muhafazakâr iktidar herhangi bir iktidardan farksızdır. Erdoğan'ın ve çevresindekilerin dindarlığı onların politikalarına sadakat göstermemizin nedeni olamaz. Ayrıca bu, İslam'ın en temel ilkelerine aykırı. Ama zaten muhafazakârlık da İslam'ın en temel ilkelerinden firar etmenin kimliği değil mi? Bu iktidara koşulsuz itaat ancak dindarlıktan uzaklaşıp muhafazakârlaşmakla mümkün olabilirdi, öyle de oldu.Muhafazakârların siyasal ve sosyal iktidarının temelini oluşturan iktidar ve servet tekelciliğine itirazımız var. İktidarın ve servetin sosyalizasyonunu adil, eşitlikçi ve hakça bir düzen olarak savunuyoruz. Muhafazakârın itirazı laik kapitalizmeydi. Buna itiraz edip yerine dinî kapitalizmi kurdu. Yani teo-kapitalizmi. Teo-kapitalizm, Allah'ın mülkünü zimmete geçirmenin ilahiyatıdır.Derviş'in kurduğu iktisadi rejimle ekonomiyi küresel kapitalizme otomasyona bağlayan AK Parti, iç siyaseti AB reformlarıyla Brüksel'e, dışpolitikayı da "model ortaklık"la Washington'a otomasyona bağladı. Bugünden geriye baktığımızda 2002'deki ak devrimin, 2003'te Gürcistan'da gerçekleşen gül devrimi, 2004'te Ukrayna'da gerçekleşen turuncu devrim ve 2005'te Lübnan'da zuhur eden sedir devrimi bahsinden sayılması gerektiğini daha iyi anlayabiliyoruz. Tıpkı 2011'de ortaya çıkan "Arap baharı" gibi.
- Açıklama
- Muhafazakâr saray, muhalifi olan her politik kesimi kolonize etmek istiyor. Bugün PKK bahanesiyle Kürtler, yarın Aleviler ve başkaları. İlk kolonize edilen ise İslamcılık oldu. İslamcılık, devlet aygıtının laboratuarında muhafazakârlaştırıldı ve başkalaştırıldı. İslamcılar, eleştirel ve bağımsız akılla iktidarı, toplumu, politikaları değerlendirmeleri gerekirken taraftar tribününün holiganları haline geldiler. Taraftarlıktaki taşkınlıkları, yabancılaşmanın doz aşımındandır.Türkiye'deki değişimin anlamını ve istikametini değerlendirmek isteyenlerin karşısına ‘yeni Türkiye' ile ‘eski Türkiye'nin kadrolarında becayiş (yer değiştirme) yaşandığı gerçeğinden başkası çıkmayacaktır. Bu değişimin felsefi, ideolojik, sahici, kalıcı ve yapısal bir temeli yoktur. Muhafazakâr iktidar herhangi bir iktidardan farksızdır. Erdoğan'ın ve çevresindekilerin dindarlığı onların politikalarına sadakat göstermemizin nedeni olamaz. Ayrıca bu, İslam'ın en temel ilkelerine aykırı. Ama zaten muhafazakârlık da İslam'ın en temel ilkelerinden firar etmenin kimliği değil mi? Bu iktidara koşulsuz itaat ancak dindarlıktan uzaklaşıp muhafazakârlaşmakla mümkün olabilirdi, öyle de oldu.Muhafazakârların siyasal ve sosyal iktidarının temelini oluşturan iktidar ve servet tekelciliğine itirazımız var. İktidarın ve servetin sosyalizasyonunu adil, eşitlikçi ve hakça bir düzen olarak savunuyoruz. Muhafazakârın itirazı laik kapitalizmeydi. Buna itiraz edip yerine dinî kapitalizmi kurdu. Yani teo-kapitalizmi. Teo-kapitalizm, Allah'ın mülkünü zimmete geçirmenin ilahiyatıdır.Derviş'in kurduğu iktisadi rejimle ekonomiyi küresel kapitalizme otomasyona bağlayan AK Parti, iç siyaseti AB reformlarıyla Brüksel'e, dışpolitikayı da "model ortaklık"la Washington'a otomasyona bağladı. Bugünden geriye baktığımızda 2002'deki ak devrimin, 2003'te Gürcistan'da gerçekleşen gül devrimi, 2004'te Ukrayna'da gerçekleşen turuncu devrim ve 2005'te Lübnan'da zuhur eden sedir devrimi bahsinden sayılması gerektiğini daha iyi anlayabiliyoruz. Tıpkı 2011'de ortaya çıkan "Arap baharı" gibi.Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim22,0022,00211,4422,8837,7723,3263,9623,7692,6924,20Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim22,0022,00211,4422,8837,7723,3263,9623,7692,6924,20Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim22,0022,00211,4422,8837,7723,3263,9623,7692,6924,20Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim22,0022,00211,4422,8837,7723,3263,9623,7692,6924,20Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim22,0022,00211,4422,8837,7723,3263,9623,7692,6924,20World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim22,0022,00211,4422,8837,7723,3263,9623,7692,6924,20Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim22,0022,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları