Asya Klasikleri 6 Kitap
Pandoranın Kutusu 176 Sayfa
“Bu küstah ön söz nezaketsizdir, ancak bu tür bir selamlama yapan bir adam tarafından yazılan bir roman şaşırtıcı derecede eğlencelidir.”
Osamu Dazai
İkinci Dünya Savaşı sona ermiş, Japonya yenilmiştir. Risuke, tıpkı ülkesinin yapmaya çalıştığı gibi hayatını
yeniden inşa etmek zorundadır. Tarlakuşu lakaplı bu genç adam herkesin takma isimler kullandığı bir sanatoryumda ilginç bir hasta ve hastabakıcı topluluğuyla geçirdiği günleri arkadaşına yazdığı mektuplarla
anlatır.
“Beni yanlış anlamayın. Umutsuzluğun sonunda bir nihiliste dönüşmedim. Geminin ayrılışının sebebi ne
olursa olsun, bir tür belirsiz umut her zaman hissedilir.”
Japon edebiyatının en önemli yazarlarından Osamu Dazai’nin şairane üslubuyla kaleme aldığı Pandora’nın Kutusu, sizi ruhlar denizi yolculuğuna davet ediyor.
Yaban Kazları 176 Sayfa
“Otsune kadının bir geyşa olmadığı sonucuna vardığında içgüdüsel olarak şöyle demişti:
‘Ah, Muenzaka kadını!’ Bu sezgisine, hizmetçinin sırf dikkatini güzel bir kadına çekmek için kolunu çekiştirmeyeceğini anlaması da yardımcı olmuştu ama beklenmedik başka bir şey de onu etkilemişti: Otama’nın dizlerinin arasındaki şemsiye.”
Yaban Kazları, kadın-erkek ilişkileri ve toplum baskısı çerçevesinde dönemin Japonya’sına okurunu götürürken, sevgiye dair ahlaki bir sorgulamanın da kapısını aralıyor.
Kız Öğrenci 56 Sayfa
“İyi geceler. Ben prensi olmayan Sindirella’yım. Beni Tokyo’da nerede bulacağını biliyor musunuz? Beni
bir daha görmeyeceksiniz.”
Osamu Dazai’nin savaş sonrası Japonya’sının edebiyat çevrelerince tanınmasını sağlayan ve kaleme aldığı
ilk eserlerden olan Kız Öğrenci, Tokyo’nun banliyösünde yaşayan bir gencin on iki saatini anlatıyor.
İsimsiz genç kızın, nefret ettiği sabahlardan birine gözlerini açmasıyla başlayıp, gece yatağa yattığı anda
biten eserinde Dazai, yolda düşündüğü ve gördüklerini, günlük yaşama dair ayrıntıları ve içten içe duyduğu hüznü büyük bir başarıyla ve empatiyle resmetmeyi başarıyor.
Yaşama hep çarpıcı bir dürüstlükle bakmış Dazai’nin bir gün kadar kısa romanı, gençlerin sesini ve düşüncelerini çekinmeden aktaran ilk modern yapıtlardan biri.
Maskara Çiçekleri 80 Sayfa
“Bütün arkadaşlarım beni terk etti. Bana acıyan gözlerle bakıyorlar. Geri dönün dostlarım. Ama hayır,
sanki hiç tanışmamışız gibi yüz çeviriyorsunuz. Size her şeyi anlatacağım. Bendim-Sono’yu suyun altına
çeken eller bunlardı. Şeytani küstahlığımla, Sono’nun ölmesi için dua ettiğim nefeste, kendi kurtuluşum
için de dua ettim.”
“Üzüntüye hoş geldin. 1 numara.”
Bir Budalanın Hayatı 72 Sayfa
“Biz insanlar, insani hayvanlar olarak, ölümden hayvani bir korku duyarız. Canlılık denilen şey, hayvani gücün başka bir adıdır. Ben de bu insan hayvanlardan biriyim. Şu anda içinde bulunduğum dünya, buz gibi berrak, hastalıklı sinirlerden oluşuyor.”
Modern Japon öykücülüğünün başlangıç noktası kabul edilen Ryūnosuke Akutagawa’nın Japon ve Çin kültür sembollerinin yanı sıra Rus edebiyatından, antik Yunan mitolojisinden beslendiği otobiyografik öyküleri “Bir Budalanın Hayatı”, insan doğasının karanlık yönlerine doğru bir serüven niteliği taşıyor.
Yazarın yaşamının son döneminde kaleme aldığı eserlerden derlenen bu seçki, toplumun buhranlı haleti ruhiyesine de ayna tutuyor.
“Çaresizce batıl inançları ve duygusallığıyla savaşmaya çalıştı. Ama fiziksel olarak bu savaşı sürdürecek durumda değildi. Doğruydu, ‘yüzyılın sonunun iblisi’ şimdi bile ona eziyet ediyordu.”
Kappa 104 Sayfa
“Meiji dönemi Japonya’sının en önde gelen entelektüellerinden birinin rahatsız ama parlak zihninden çıkan çarpıcı bir eser.”
Kappa, ilk yayınlandığında; çeşitli şekillerde bir masal, Japon toplumunun hicivli bir eleştirisi ve sosyalist bir analiz olarak algılandı. Ancak Japonya’nın en üretken yazarlarından Ryunosuke Akutagawa’nın bu önemli çalışması edebi sınıflandırmaya bir meydan okumaydı aslında.
Akutagawa’nın mutsuzluğunu ve sanrılarını giderek daha fazla takıntılı hale getirmesiyle kaleme aldığı Kappa, rüya ile gerçeklik arasında bir yerde geçiyor.
Adını, dikkatsiz çocukları nehirlerde ölüme sürüklemesiyle bilinen bir yaratıktan alan Kappa, 23 Numaralı Hasta olarak tanımlanan, kurumsallaşmış bir delinin bakış açısından birinci tekil şahıs olarak vücut buluyor.
Japonya’da bir akıl hastanesinde yaşayan bir hastanın; pullu, kaygan derili, çocuk boyutlarında, sivri gagalı ve kaplan benzeri suratlı Kappaların ülkesine yaptığı yolculuğa hazır mısınız?
- Açıklama
Pandoranın Kutusu 176 Sayfa
“Bu küstah ön söz nezaketsizdir, ancak bu tür bir selamlama yapan bir adam tarafından yazılan bir roman şaşırtıcı derecede eğlencelidir.”
Osamu Dazai
İkinci Dünya Savaşı sona ermiş, Japonya yenilmiştir. Risuke, tıpkı ülkesinin yapmaya çalıştığı gibi hayatını
yeniden inşa etmek zorundadır. Tarlakuşu lakaplı bu genç adam herkesin takma isimler kullandığı bir sanatoryumda ilginç bir hasta ve hastabakıcı topluluğuyla geçirdiği günleri arkadaşına yazdığı mektuplarla
anlatır.
“Beni yanlış anlamayın. Umutsuzluğun sonunda bir nihiliste dönüşmedim. Geminin ayrılışının sebebi ne
olursa olsun, bir tür belirsiz umut her zaman hissedilir.”
Japon edebiyatının en önemli yazarlarından Osamu Dazai’nin şairane üslubuyla kaleme aldığı Pandora’nın Kutusu, sizi ruhlar denizi yolculuğuna davet ediyor.Yaban Kazları 176 Sayfa
“Otsune kadının bir geyşa olmadığı sonucuna vardığında içgüdüsel olarak şöyle demişti:
‘Ah, Muenzaka kadını!’ Bu sezgisine, hizmetçinin sırf dikkatini güzel bir kadına çekmek için kolunu çekiştirmeyeceğini anlaması da yardımcı olmuştu ama beklenmedik başka bir şey de onu etkilemişti: Otama’nın dizlerinin arasındaki şemsiye.”Yaban Kazları, kadın-erkek ilişkileri ve toplum baskısı çerçevesinde dönemin Japonya’sına okurunu götürürken, sevgiye dair ahlaki bir sorgulamanın da kapısını aralıyor.
Kız Öğrenci 56 Sayfa
“İyi geceler. Ben prensi olmayan Sindirella’yım. Beni Tokyo’da nerede bulacağını biliyor musunuz? Beni
bir daha görmeyeceksiniz.”
Osamu Dazai’nin savaş sonrası Japonya’sının edebiyat çevrelerince tanınmasını sağlayan ve kaleme aldığı
ilk eserlerden olan Kız Öğrenci, Tokyo’nun banliyösünde yaşayan bir gencin on iki saatini anlatıyor.
İsimsiz genç kızın, nefret ettiği sabahlardan birine gözlerini açmasıyla başlayıp, gece yatağa yattığı anda
biten eserinde Dazai, yolda düşündüğü ve gördüklerini, günlük yaşama dair ayrıntıları ve içten içe duyduğu hüznü büyük bir başarıyla ve empatiyle resmetmeyi başarıyor.
Yaşama hep çarpıcı bir dürüstlükle bakmış Dazai’nin bir gün kadar kısa romanı, gençlerin sesini ve düşüncelerini çekinmeden aktaran ilk modern yapıtlardan biri.Maskara Çiçekleri 80 Sayfa
“Bütün arkadaşlarım beni terk etti. Bana acıyan gözlerle bakıyorlar. Geri dönün dostlarım. Ama hayır,
sanki hiç tanışmamışız gibi yüz çeviriyorsunuz. Size her şeyi anlatacağım. Bendim-Sono’yu suyun altına
çeken eller bunlardı. Şeytani küstahlığımla, Sono’nun ölmesi için dua ettiğim nefeste, kendi kurtuluşum
için de dua ettim.”“Üzüntüye hoş geldin. 1 numara.”
Bir Budalanın Hayatı 72 Sayfa
“Biz insanlar, insani hayvanlar olarak, ölümden hayvani bir korku duyarız. Canlılık denilen şey, hayvani gücün başka bir adıdır. Ben de bu insan hayvanlardan biriyim. Şu anda içinde bulunduğum dünya, buz gibi berrak, hastalıklı sinirlerden oluşuyor.”
Modern Japon öykücülüğünün başlangıç noktası kabul edilen Ryūnosuke Akutagawa’nın Japon ve Çin kültür sembollerinin yanı sıra Rus edebiyatından, antik Yunan mitolojisinden beslendiği otobiyografik öyküleri “Bir Budalanın Hayatı”, insan doğasının karanlık yönlerine doğru bir serüven niteliği taşıyor.
Yazarın yaşamının son döneminde kaleme aldığı eserlerden derlenen bu seçki, toplumun buhranlı haleti ruhiyesine de ayna tutuyor.
“Çaresizce batıl inançları ve duygusallığıyla savaşmaya çalıştı. Ama fiziksel olarak bu savaşı sürdürecek durumda değildi. Doğruydu, ‘yüzyılın sonunun iblisi’ şimdi bile ona eziyet ediyordu.”
Kappa 104 Sayfa
“Meiji dönemi Japonya’sının en önde gelen entelektüellerinden birinin rahatsız ama parlak zihninden çıkan çarpıcı bir eser.”
Kappa, ilk yayınlandığında; çeşitli şekillerde bir masal, Japon toplumunun hicivli bir eleştirisi ve sosyalist bir analiz olarak algılandı. Ancak Japonya’nın en üretken yazarlarından Ryunosuke Akutagawa’nın bu önemli çalışması edebi sınıflandırmaya bir meydan okumaydı aslında.
Akutagawa’nın mutsuzluğunu ve sanrılarını giderek daha fazla takıntılı hale getirmesiyle kaleme aldığı Kappa, rüya ile gerçeklik arasında bir yerde geçiyor.
Adını, dikkatsiz çocukları nehirlerde ölüme sürüklemesiyle bilinen bir yaratıktan alan Kappa, 23 Numaralı Hasta olarak tanımlanan, kurumsallaşmış bir delinin bakış açısından birinci tekil şahıs olarak vücut buluyor.
Japonya’da bir akıl hastanesinde yaşayan bir hastanın; pullu, kaygan derili, çocuk boyutlarında, sivri gagalı ve kaplan benzeri suratlı Kappaların ülkesine yaptığı yolculuğa hazır mısınız?
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim349,00349,002181,48362,963123,31369,94662,82376,92942,66383,90Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim349,00349,002181,48362,963123,31369,94662,82376,92942,66383,90Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim349,00349,002181,48362,963123,31369,94662,82376,92942,66383,90Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim349,00349,002181,48362,963123,31369,94662,82376,92942,66383,90Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim349,00349,002181,48362,963123,31369,94662,82376,92942,66383,90World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim349,00349,002181,48362,963123,31369,94662,82376,92942,66383,90Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim349,00349,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları