Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Avrupa Birliği Devletler Özel Hukuku (Ciltli) - Halkkitabevi

Avrupa Birliği Devletler Özel Hukuku (Ciltli)

Stok Kodu
9786053000426
Boyut
16x24
Sayfa Sayısı
798
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-10
Resimleyen
ab13bed2867b4ffdbcdcbbe6af3cafd4
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
9786053000426
574567
Avrupa Birliği Devletler Özel Hukuku (Ciltli)
Avrupa Birliği Devletler Özel Hukuku (Ciltli)
560.00

Avrupa Birliği Devletler Özel Hukuku başlıklı bu derleme, pek çok genç Uluslararası Özel Hukuk öğretim üyesinin özverili çalışmaları sonucu ortaya çıkmıştır. Her biri bu alanda çeşitli sınavlardan geçerek ve eserler yazarak belli bir olgunluğa ulaşmış kişilerdir. Türkiye'deki çeşitli üniversitelerin hukuk fakültelerinde 100'den fazla öğretim üyesinin Uluslararası Özel Hukuk alanında çalıştığı göz önüne alınırsa, bu emeğin değeri daha iyi anlaşılabilir.
Kitaba önsöz yazmak lütfunda bulunan Sayın Hocamız Prof. Dr. Tuğrul Arat'ın belirttiği gibi; Uluslararası Özel Hukuk, Türk hukuku için de çok özel bir alandır. Bu alanda çalışanlar, yabancı unsurlu uyuşmazlıklarla ilgili pek çok konuda eserler vermiştir. Alanın genişliği nedeniyle, Avrupa Birliği hukukuyla ilgilenenler de onlar olmuştur. AB Kamu Hukuku yanında, AB Devletler Özel Hukuku gelişmelerini yakından takip etmişlerdir. Esasen Yeni Türk Devletler Özel Hukukunun kaynağını da AB normları teşkil etmektedir. Roma
1, Roma 2 Tüzüğü'nün ya da Brüksel I ve Brüksel II bis Tüzüğü'ndeki bazı hükümlerin Türk hukukunu etkilemediği söylenemez. Yine de Türkiye'nin aday ülke olduğunu ve müzakerelere devam ettiği AB'ye henüz tam üye bir devlet olmadığı unutulmamalıdır. Örneğin yabancı mahkeme kararlarının AB'ye üye devletler arasında exeguatur kararı olmaksızın serbest dolaşımına henüz Türkiye taraf değildir. Ancak, Atatürk'ün bize gösterdiği Batı medeniyetleri seviyesini aşmak çabamız devam etmektedir. Bizler, Türkiye'nin bir gün Avrupa'nın bir parçası olması gerektiğine inananlardanız.

Avrupa Birliği'ne üye devletlerin de katı prensiplerle üyeliğe engel olmak yerine, bu katılımı desteklemesi gerektiğini, bunun Türkiye'yi kazanmanın bir şartı olduğunu ve bu bütünleşmenin uzun dönemde kendi çıkarlarına uygun olaçağını kavramasını diliyoruz. Ayrıntılı usuller yerine amaçta birleşmemizin önemi unutulmamalıdır. 1981 yılında Yunanistan'ın üyeliğe, diğer başvuranlardan önce kabul edilmesinin koşulları Türkiye için de gerçekleşmiştir. Eğer Avrupa ve ABD Türkiye'nin laik demokratik devlet yapısının devam etmesini istiyorsa, dinci ve ırkçı cuntalara karşı Türkiye'ye sahip çıkmak zorundadır.

Kapat