Aydınlanma'nın Ana Kucağında Laiklik ve Atatürkçülük
Stok Kodu
:
9789944404730
Boyut
:
13.5x21
Sayfa Sayısı
:
335
Baskı
:
1
Basım Tarihi
:
2010-07
Resimleyen
:
4628789c2dcc4ef98e0a103e741b7adf
Kapak Türü
:
Ciltsiz
Kağıt Türü
:
2. Hamur
Dili
:
Türkçe
97,00TL
%3 İNDİRİM
94,09TL
Taksitli fiyat :
9 x 11,50TL
Stokta var
9789944404730
438479
https://www.halkkitabevi.com/aydinlanmanin-ana-kucaginda-laiklik-ve-ataturkculuk-1
Aydınlanma'nın Ana Kucağında Laiklik ve Atatürkçülük
94.09
18. Yüzyılda bir dünya-durumu haline gelen Aydınlanma, 19. Yüzyıl ortalarında Osmanlı Devletini etki alanı içine almaya başladı. Osmanlının ağır işleyen etkilenmesinden memnun olmayan bir genç kesim, idarenin takibinden kaçarak Avrupa'ya geçti. Osmanlı'nın çekindiği çevrelerin düşünceleri ile donanarak ülkeye dönen bu gençler, Aydınlanma'nın dinamiklerine dayalı bir düşünce atmosferi ve zemini oluşturmaya çalışan İttihat ve Terakkî'yi kurdu ve bu etkilenme, İttihat ve Terakkî ile yoğunluk kazandı.
Tarihi hızlandıran Atatürk Devrimleri, Aydın-lanma'nın dinamiklerine göre gerçekleşirken, bir zihniyet değişikliği zorunlu idi ve bu zihniyet değişikliği mücadelesi, laiklik ilkesi etrafında gerçekleşti.
Aydınlanma, pozitivist boyutu ile bir ideolojik etkinlik olarak ülkeye girdi. Aydınlamacı-pozitivist ideolojinin yarattığı ve zihninde herhangi bir din nosyonu olmayan, ama yeri geldikçe dinden de söz eden ve hayata girmeyen dinden pek hoşlanan aydın sınıfının elinden laikliğin çekmediği kalmadı.
Bütün bu dalgalanmaların, farklı Tanrı tasavvurlarından doğduğunun kimse idrakinde değildi. Hüseyin Aydın, laiklik etrafındaki dalgalanmaların, ancak Aydınlanma'nın belirginleştirdiği farklı Tanrı tasavvurları tasvir edilmeden ve tarafların nasıl bir Tanrı tasavvuruna sahip olduğu ve nasıl bir Tanrı'ya inandığı ortaya konmadan anlamlı olamayacağı görüşünü, hem ilâhiyat hem felsefe donanımının kazandırdığı bakış açısı ve yaklaşımı ile bu kitabında ele almıştır.
Tarihi hızlandıran Atatürk Devrimleri, Aydın-lanma'nın dinamiklerine göre gerçekleşirken, bir zihniyet değişikliği zorunlu idi ve bu zihniyet değişikliği mücadelesi, laiklik ilkesi etrafında gerçekleşti.
Aydınlanma, pozitivist boyutu ile bir ideolojik etkinlik olarak ülkeye girdi. Aydınlamacı-pozitivist ideolojinin yarattığı ve zihninde herhangi bir din nosyonu olmayan, ama yeri geldikçe dinden de söz eden ve hayata girmeyen dinden pek hoşlanan aydın sınıfının elinden laikliğin çekmediği kalmadı.
Bütün bu dalgalanmaların, farklı Tanrı tasavvurlarından doğduğunun kimse idrakinde değildi. Hüseyin Aydın, laiklik etrafındaki dalgalanmaların, ancak Aydınlanma'nın belirginleştirdiği farklı Tanrı tasavvurları tasvir edilmeden ve tarafların nasıl bir Tanrı tasavvuruna sahip olduğu ve nasıl bir Tanrı'ya inandığı ortaya konmadan anlamlı olamayacağı görüşünü, hem ilâhiyat hem felsefe donanımının kazandırdığı bakış açısı ve yaklaşımı ile bu kitabında ele almıştır.
- Açıklama
- 18. Yüzyılda bir dünya-durumu haline gelen Aydınlanma, 19. Yüzyıl ortalarında Osmanlı Devletini etki alanı içine almaya başladı. Osmanlının ağır işleyen etkilenmesinden memnun olmayan bir genç kesim, idarenin takibinden kaçarak Avrupa'ya geçti. Osmanlı'nın çekindiği çevrelerin düşünceleri ile donanarak ülkeye dönen bu gençler, Aydınlanma'nın dinamiklerine dayalı bir düşünce atmosferi ve zemini oluşturmaya çalışan İttihat ve Terakkî'yi kurdu ve bu etkilenme, İttihat ve Terakkî ile yoğunluk kazandı.
Tarihi hızlandıran Atatürk Devrimleri, Aydın-lanma'nın dinamiklerine göre gerçekleşirken, bir zihniyet değişikliği zorunlu idi ve bu zihniyet değişikliği mücadelesi, laiklik ilkesi etrafında gerçekleşti.
Aydınlanma, pozitivist boyutu ile bir ideolojik etkinlik olarak ülkeye girdi. Aydınlamacı-pozitivist ideolojinin yarattığı ve zihninde herhangi bir din nosyonu olmayan, ama yeri geldikçe dinden de söz eden ve hayata girmeyen dinden pek hoşlanan aydın sınıfının elinden laikliğin çekmediği kalmadı.
Bütün bu dalgalanmaların, farklı Tanrı tasavvurlarından doğduğunun kimse idrakinde değildi. Hüseyin Aydın, laiklik etrafındaki dalgalanmaların, ancak Aydınlanma'nın belirginleştirdiği farklı Tanrı tasavvurları tasvir edilmeden ve tarafların nasıl bir Tanrı tasavvuruna sahip olduğu ve nasıl bir Tanrı'ya inandığı ortaya konmadan anlamlı olamayacağı görüşünü, hem ilâhiyat hem felsefe donanımının kazandırdığı bakış açısı ve yaklaşımı ile bu kitabında ele almıştır.Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim94,0994,09248,9397,85333,2599,74616,94101,62911,50103,50Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim94,0994,09248,9397,85333,2599,74616,94101,62911,50103,50Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim94,0994,09248,9397,85333,2599,74616,94101,62911,50103,50Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim94,0994,09248,9397,85333,2599,74616,94101,62911,50103,50Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim94,0994,09248,9397,85333,2599,74616,94101,62911,50103,50World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim94,0994,09248,9397,85333,2599,74616,94101,62911,50103,50Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim94,0994,092--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları