Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği
İnsanoğlunun binlerce yıl süren yolculuğunun sonunda varılan yer sürekli (iç/dış) çatışma, adaletsizlik üreten bir toplumsallık, seçilmiş tek adam rejimleri ve doğanın insafsızca tahribatıdır… Ömer Faruk bu küçük ama yoğun denemesinde sorunun kökenlerine iniyor ve her kişinin doğasından gelen farkı yaşayamamasını (bir) neden olarak saptıyor. Parmak izi, ses tonu, gözbebeği, yüz ifadesi her kişiyi diğerinden farklı kılmasına rağmen her kişinin kendi hikâyesini edinme ve yaşama hakkının gözetilmemesini temel sorun olarak işaret ediyor. Bu durumu dikkate almayan düşünce modellerine göre oluşmuş toplumsallıkların çatışma ve düşmanlık biriktirdiğini belirtiyor. Ona göre kişinin kendini ifade etmesine imkân tanımayan bütün “adına konuşma” mekanizmaları ve “düşünce” adına bu durumu savunan hamaset yüklü lakırdılar tahakküm üretir; kişinin dünya olma [= kurma (=yaşama)] hakkını gasp eder ve haysiyetsiz bir karaktere sahiptir. Kanaat önderlerinin, siyasi liderlerin her akşam televizyondan yüzümüze kustuğu safsataların “düşünce”yle hiçbir ilgisi yoktur; haysiyetsizliğin, başkasının acısından haz duymanın, özsaygı ve içgörü yoksunluğunun itirafıdır. Yazar salt bu durumu saptamakla yetinmiyor, önerilerde de bulunuyor…
- Açıklama
İnsanoğlunun binlerce yıl süren yolculuğunun sonunda varılan yer sürekli (iç/dış) çatışma, adaletsizlik üreten bir toplumsallık, seçilmiş tek adam rejimleri ve doğanın insafsızca tahribatıdır… Ömer Faruk bu küçük ama yoğun denemesinde sorunun kökenlerine iniyor ve her kişinin doğasından gelen farkı yaşayamamasını (bir) neden olarak saptıyor. Parmak izi, ses tonu, gözbebeği, yüz ifadesi her kişiyi diğerinden farklı kılmasına rağmen her kişinin kendi hikâyesini edinme ve yaşama hakkının gözetilmemesini temel sorun olarak işaret ediyor. Bu durumu dikkate almayan düşünce modellerine göre oluşmuş toplumsallıkların çatışma ve düşmanlık biriktirdiğini belirtiyor. Ona göre kişinin kendini ifade etmesine imkân tanımayan bütün “adına konuşma” mekanizmaları ve “düşünce” adına bu durumu savunan hamaset yüklü lakırdılar tahakküm üretir; kişinin dünya olma [= kurma (=yaşama)] hakkını gasp eder ve haysiyetsiz bir karaktere sahiptir. Kanaat önderlerinin, siyasi liderlerin her akşam televizyondan yüzümüze kustuğu safsataların “düşünce”yle hiçbir ilgisi yoktur; haysiyetsizliğin, başkasının acısından haz duymanın, özsaygı ve içgörü yoksunluğunun itirafıdır. Yazar salt bu durumu saptamakla yetinmiyor, önerilerde de bulunuyor…
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim178,62178,62292,88185,76363,11189,34632,15192,91921,83196,48Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim178,62178,62292,88185,76363,11189,34632,15192,91921,83196,48Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim178,62178,62292,88185,76363,11189,34632,15192,91921,83196,48Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim178,62178,62292,88185,76363,11189,34632,15192,91921,83196,48Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim178,62178,62292,88185,76363,11189,34632,15192,91921,83196,48World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim178,62178,62292,88185,76363,11189,34632,15192,91921,83196,48Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim178,62178,622--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları