Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Zafer Konuşması -

Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Zafer Konuşması

Stok Kodu
9786059080309
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
128
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-04
Resimleyen
695cf536778d461fbe979d17312dcbb5
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
80,00TL
%23 İNDİRİM
61,60TL
Taksitli fiyat : 9 x 7,53TL
Stokta var
9786059080309
619506
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Zafer Konuşması
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Zafer Konuşması
61.60

Bu kitap, 3 Ekim 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı Başkomutanlık Meydan Savaşı-Büyük Taarruz da elde edilen zafer hakkındaki konuşmasının günümüz Türkçesine aktarılmış hâlidir. 3 Ekim 1922'de konuşmanın yapıldığı gün “Matbuat ve İstihbarat Müdüriyeti Neşriyatı” tarafından kitap olarak basılmıştır. Kurtuluş Savaşı'mızın son aşamasını detaylarıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün dilinden aktaran bu önemli çalışmanın tüm toplumumuza faydalı olacağı düşüncesindeyiz...

“Henüz muharebeye girmemiş taze düşman tümenlerini görür görmez süvarilerimiz kendilerini tutamıyorlardı. Bunları durdurmaya imkân yoktu. Hemen kılıcı çekiyor ve düşmanın içerisine dalıyorlardı.”

“Ayrıntılarını verdiğim şekilde düşman ordusu tamamıyla imha edilmiştir. Yunan ordusunun en son askerinden dahi Anadolu'muz temizlenmiştir. Kahraman askerimizin süngülerinden canlarını kurtaranlar dünyaya sonsuza dek utanç kaynağı olacak bir şekilde ancak firar etmişlerdir (kaçmışlardır).

Arkadaşlar, biz bu harekâtı sonucunu tamamen bilerek yaptık. Bütün bunlar belki bütün dünyayı şaşırtacak niteliktedir. Onun için ordumuzun gücünü anlamayan veya anlamaktan aciz olanlar bu büyük eseri beklenmeyen bir tesadüf eseri gibi göstermek istiyorlar. Fakat hiçbir vakit öyle değildir. Harekât bütün ayrıntılarına kadar tamamen düşünülmüş, uygulanmış, hazırlanmış, idare edilmiş ve sonuçlandırılmıştır.

Arkadaşlar, Anadolu Zaferi tarihte bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar değerli ve ne kadar canlandıran bir kuvvet olduğunun en güzel bir örneği olarak kalacaktır. Önümüze dikilen bütün engelleri birer birer yıkıp aştıktan sonra bugün artık Misak-ı Millî'nin çizdiği sınırlar içinde mutlu, rahat ve hür yaşamak için her ne gerekiyorsa bunların hepsini elde edeceğiz.

Arkadaşlar! En son sözüm budur: Yiğitlik meydanında ölenlerin analarına ve babalarına taziyeler değil, fakat tebriklerimizi gönderelim.”

Kapat