Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Basra Kuruluşundan Emevilerin Sonuna Kadar Toplumsal Yapı - Halkkitabe

Basra Kuruluşundan Emevilerin Sonuna Kadar Toplumsal YapıKuruluşundan Emevilerin Sonuna Kadar Toplumsal Yapı

Stok Kodu
9786258015317
Boyut
13.5x21
Sayfa Sayısı
303
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-02
Resimleyen
41ad95b251844b5e9e8fb34c1f2b05c8
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
200,00TL
%5 İNDİRİM
190,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 23,22TL
Stokta var
9786258015317
844843
Basra Kuruluşundan Emevilerin Sonuna Kadar Toplumsal Yapı
Basra Kuruluşundan Emevilerin Sonuna Kadar Toplumsal Yapı Kuruluşundan Emevilerin Sonuna Kadar Toplumsal Yapı
190.00

Hz. Ömer’in (ra) halifeliği döneminde Arap Yarımadası’nın doğusunda yer alan Sâsânî İmparatorluğu’na yönelik fetih hareketleri yoğun bir şekilde sürdürülmekteydi. Bu süreç içerisinde fetih hareketleri gerçekleştiren askerlere destek amacıyla garnizon olarak kurulan Basra, Müslümanların kurduğu ilk şehirler arasında yer alması nedeniyle önem arz etmekteydi. Daha önce şehir kurmaya dair bir tecrübeden yoksun olan Müslümanlar, kuruluşu sırasında şehrin planlanması ve imarına dair ciddi adımlar atarak bu alanda maharetlerini ortaya koydular.
Başlangıçta garnizon olarak kurulan ve basit bir yerleşim yerini andıran Basra, farklı kültür, inanç ve medeniyete mensup halkların yerleşmesiyle birlikte zamanla büyük bir şehre dönüştü. Bu dönüşüme katkı yapan yapılar, kendi inanç, kültür ve düşüncelerini de şehre taşıdıkları gibi, farklı açılardan da birbirlerini etkilediler. Basra’nın zamanla İslâm dünyasının toplumsal, siyasî ve kültürel açıdan önemli merkezlerinden biri haline gelmesinde bu etkileşimin yadsınamaz etkisi vardır.
Elinizdeki eserde Basra toplumu; etnik ve dinî sosyal gruplar bağlamında sosyo-kültürel hayat üzerinden ele alınmıştır. Bununla birlikte farklı alanlarda meydana gelen değişim ve dönüşümler bir süreç çerçevesinde incelenmiş ve bunun oluşturduğu toplumsal etkiler ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda eser, grupların kendi aralarındaki ilişkilerini incelemek suretiyle, İslâm toplumunda birlikte yaşama kültürünün ve tecrübesinin nasıllığına dair bakış açısını da okuyucuya sunmaktadır. Bu anlamda eserin, İslâm kültür tarihçiliğinin önemli bir alanı olan şehir ve toplum tarihi üzerine yapılacak ilmi çalışmalara önemli katkılar sunacağını da söylemek mümkündür.

Kapat