Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Batı Kulübünde Dans Bütün Yazıları 15 - Halkkitabevi

Batı Kulübünde Dans Bütün Yazıları 1510 Haziran - 31 Aralık 1980 Yazıları

Stok Kodu
9789758084456
Boyut
12x20
Sayfa Sayısı
339
Basım Yeri
Ankara
Baskı
5
Basım Tarihi
2008-02
Resimleyen
406e3f4855844011b0858927e816285a
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9789758084456
491653
Batı Kulübünde Dans Bütün Yazıları 15
Batı Kulübünde Dans Bütün Yazıları 15 10 Haziran - 31 Aralık 1980 Yazıları
266.50

- Peki Hocam, iktidara gelirseniz IMF ile imzalanmış üç yıllık stand-by anlaşmasını kaldıracak mısınız?

- Evelallah.... Çünkü biz Fatihlerin torunlarıyız. IMF'ye 'hadi oradan' deriz...

Genel Kurul salonuna girince, Erbakan Fatihler'i unutuyor... ve veriyor oyunu; "Kabul!..." IMF'ye kabul, Ortak Pazar'a kabul, faiz kararnamesine kabul, gizli CENTO'lara kabul, 5 ailenin devlet bankaları eliyle zengin edilmesine kabul, Ortadoğu'da Arap ülkelerine karşı İsrail politikasına kabul, bu kan gölüne kabul, teröre kabul... Ve Batı Kulübü'ne de kabul... (Cumhuriyet 3 Temmuz 1980, Batı Kulübü'nde Dans...) Batı Kulübü'nde oryantal dansları izliyorsunuz sevgili okurlar! Çalanlar, Demirel ve saz arkadaşları, oynayan Erbakan hocamız!
(Cumhuriyet, 21 Haziran 1980, Kulüp'te Dans...)

Parlamento çatısı altındaki bu "son tango", ekonomik çöküntüyü önler mi? Hayır! Bu acımasız terörü önler mi? Yine hayır" Ya erken seçim? Erken seçim de hiçbir çözüm getirmez... Siyasal iktidar sahipleri, devleti yönetemez duruma düşmüşlerdir. Gün günden uğursuz gelecek, göreceğiz. Çünkü, kanser aspirinle tedavi olmaz; cüzzam izleri makyajla silinmez!
(Cumhuriyet, 16 Ağustos 1980, Neye Yarar?..)

Silahlı Kuvvetler'in yönetime el koyması, yağmurun yağması gibi doğal bir olaydır. Devlet devlet olmaktan çıkar, parlamento on beş gün içinde seçmesi gereken cumhurbaşkanını seçmez ve ülke bir iç savaşın kanlı arenasına dönüşürse, Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koymasından doğal ne olabilir!.. Biz, çok partili yaşamı çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyi, anayasal düzeni yaşatamadık. Bu sonuç, otuz yıldır bizi yönetenlerin, yönettiklerini sananların ve bunların siyasal düşüncelerinin tam bir iflası demektir. Kimsenin kimseye söyleyecek bir sözü yok! (Cumhuriyet, 14 Eylül 1980, Bundan sonra)

Kapat