Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Batı’nın Çöküşü Akşam Ülkesinin Yokuş Aşağı Gidişi - Halkkitabevi

Batı’nın Çöküşü Akşam Ülkesinin Yokuş Aşağı Gidişi

Stok Kodu
9786256309371
Boyut
16x24
Sayfa Sayısı
888
Baskı
1
Basım Tarihi
2024-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Orijinal Adı
Der Untergang Des Abendlandes / The Decline of the West
699,00TL
%22 İNDİRİM
545,22TL
Taksitli fiyat : 9 x 66,64TL
Stokta var
9786256309371
991509
Batı’nın Çöküşü Akşam Ülkesinin Yokuş Aşağı Gidişi
Batı’nın Çöküşü Akşam Ülkesinin Yokuş Aşağı Gidişi
545.22

Babasının memur, annesinin ise sanatçı bir aileden geliyor olması sebebiyle nevi şahsına münhasır bir entelektüel bakış açısı geliştirerek kendini bir “hezarfen” olarak yetiştiren Oswald Spengler, magnum opus’u olan Batı’nın Çöküşü’nü; doktorasını aldıktan sonra öğretmenlik, idarecilik ve akademisyenlik yaptığı dönemin akabinde, 1911’de yazmaya başlar. Tarihin anlamı hakkındaki yaygın görüşlere ve ön yargılara meydan okuyacak bir kitap olmasını tasarladığı eserinin ilk taslağını ise 1914’te tamamlar. Fakat Batı’nın Çöküşü, Birinci Dünya Savaşı nedeniyle, 1918-1923 yılları arasında iki cilt halinde yayımlanarak 20. yüzyıldan itibaren en çok okunan, hakkında en çok konuşulan ve üzerine en çok yazılan kitaplardan biri olur; tabiri caizse fırtınalar ve kasırgalar estirir. 

Batı medeniyetinin kökeni ve “kaderi” meselesini derinlemesine araştıran Spengler’in resmî tarih yazımı ve metodoloji alanlarına meydan okuyan görüşleri, birçok eleştiriyi beraberinde getirse de onun, Batı’nın Çöküşü’nde kullandığı, bilgiyi ve retoriği dönüştürme ve aktarma biçimleri, eseri seneler boyunca canlı tutar. 


Okurunu sürükleyici, tartışmalı, sorulara ve cevaplara teşne bir tarih felsefesi okuma serüvenine davet eden Spengler; insanlığın, Geç Antik Dönem’le kıyas götürebilecek kadar uzun, yüzyıllar sürecek bir “dünya-tarihi” etabına nasıl girdiğini aktarıyor. Goethe ile Nietzsche felsefelerinin kılavuzluğunda, doğrusal ilerlemeyi reddediyor ve bunun yerine uygarlıkların döngüsel yükselişlerine ve düşüşlerine dayanan bir dünya tarihi görüşü teklif ediyor. Bir kültürün; kendini belli eden, özellikli bir coğrafyanın toprağından filizlendiğini, tüm imkânlarını tükettiğinde ise can verdiğini savunuyor. 

Ketebe Yayınları olarak, uygarlık tarihi için, bilhassa döngüsel tarih anlayışı noktasında bir kilometre taşı teşkil ederek temel bir eser haline gelen bu kıymetli çalışmayı okuruyla yeniden buluşturmakla iftihar ediyoruz.

Kapat