Bir Yerel Yönetim Deneyiminin Ardından..._{Küçükçekmece Ayazma- Tepeüstü Kentsel Dönüşüm Projesi}

Bu kitap ile 2004 yılından itibaren yaşanan, “Küçükçekmece Ayazma - Tepeüstü Kentsel Dönüşüm Projesi“ sürecinin hikâyesi, tüm dinamikleriyle aktarılmak istenmiştir. Standart olarak üretilen bir projenin çok daha ötesinde, akademik bir heyecan ve araştırmacı bir bakış açısıyla yola çıkılan bu çalışmanın; tüm evreleri, geçirmiş olduğu süreçler ve bugün gelinen nokta kamuoyu ile paylaşılamaya çalışılmıştır..,

“...plansız / yasadışı olarak yerleşilmiş bir konut alanı olan Ayazma ve Tepeüstü bölgelerinde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projesi; çıkış noktasından, sosyal içerme projelerine dek sunulmaya çalışılmaktadır, Süreç gerçekten oldukça zor, uzun, parçalı, karmaşık olup; yetkiler, sorumluluklar, kaynaklar, yönetim ve süreç bileşenleri ile de zorlayıcıdır. Alışkanlıklar, toplumsal eğilimler, beklentiler ve gerilimler önemli ve bir o kadar da çeşitlidir. Bu durumda süreci kurgulamak ve yönetmek zor olduğu gibi bu çalışma ile sonuçlarını değerlendirmek de son derece güç olmuştur.“

“... son derece “popüler“ bir kavram haline gelen kentsel dönüşüm de pek çok kavram gibi hızlıca tükettiğimiz ve çoğu kez literatürdeki karşılığı yerine, amacıyla örtüşmeyen, bilimsel tutarlılık ve ilkelerden uzak kabuller ve uygulamalar olarak hayata geçmektedir. Gerçekleşen uygulamaların çoğu hızla kentlere, tarihe, kültüre ve nihayetinde insana karşı dönüşü olmayan suçların işlenmesine neden olmaktadır, Planlamanın meşruiyetinin pek çok ortamda “sözde“ kaldığı, güçlü bir kabulmüş gibi kullanılmasına rağmen, etkin, verimli, gerçekçi planlama ve uygulama süreçlerinin pek de gerçekleşemediği ülkemiz koşullarında “bu sorunlar nasıl çözülür?“ yanıtlamak gerçekten son derece zordur. Çünkü soruna altlık teşkil eden faktörler ve ilişkiler çok boyutlu ve karmaşıktır, “Bütün“e ilişkin sorunların iç içe geçtiği ve parçalı olarak ele alınmasının pek bir fayda sağlamayacağı bu yapı, kapsamlı tartışmaların da odak noktasıdır. Konunun bir başka boyutu da “yerel“ farklılıkların ve şartların son derece önemli bir belirleyici olmasıdır....