Cahit Zarifoğlu, 1940 yılında Ankara'da doğdu ve çocukluğunu Kahramanmaraş'ta geçirdi. Kahramanmaraş Lisesi'nde öğrencilik yıllarında şiir yazmaya başladı. Cahit Zarifoğlu liseyi bitirdikten sonra İstanbul'a gitti ve İstanbul Üniversitesi'nde Alman Dili ve Edebiyatı üzerine eğitim aldı. Şiirlerini Diriliş dergisinde yayımlamaya başladı. Cahit Zarifoğlu 1976 yılında, Mavera Dergisi'nde bazı şiirlerini, hikâyelerini, günlüklerini ve sohbetlerini yayımladı. Aynı zamanda bu derginin kurucularından biriydi. Bir süre öğretmenlik yaptı. Mavera Dergisi'ni yayımlarken, TRT'de tercüman olarak da görev aldı. 1987 yılında vefat etti. Mezarı Beylerbeyi'ndeki Küplüce Mezarlığı'nda bulunmaktadır.

Modern Türk Edebiyatının Öncüsü

Cahit Zarifoğlu, modern Türk edebiyatının öncü yazarlarından biridir. Şiir, kısa hikâye, günlük, roman ve masal gibi birçok edebiyat türünde eserler vermiştir. Cahit Zarifoğlu'nun hikâye anlatma becerisi hakkında konuştuğumuzda, genellikle İns adlı kısa hikâye kitabını anımsarız. Bununla birlikte, İns'in yanı sıra yazarın diğer birkaç öyküsü de bulunmaktadır ve Eksik Yol adlı hikâye bunlardan biridir. Ömrü boyunca Cahit Zarifoğlu, içinde soluduğu toplumu özel bir ilgiyle gözlemlemiştir. Türkiye'nin modernleşme sürecine büyük ilgi duymuştur. Türk halkının sancılarını ve ikilemlerini gözlemlemiş, bu nedenle modernleşme sürecinde karşılaşılan zorlukları etkileyici bir şekilde temsil etmeyi başarmıştır. Bu nedenle, yazarın bu özelliği dikkate alarak Eksik Yol'u değerlendirmek gerekmektedir.

Kitaba göre, yazar 1977 yılında ailesi için Ankara'da bir daire ararken ilginç bir olay yaşamıştır. Cahit Zarifoğlu, on altı katlı apartman bloklarını oluşturan çok küçük daireleri görünce hayal kırıklığına uğramıştır. Bu sırada modern şehirlerde apartmanlaşmanın derin köklü Türk-İslam geleneklerini yok ettiğini fark etmiştir. Geleneksel Türk mimarisinin terk edilmesiyle birlikte aile yapısının parçalandığı arasında bir bağlantı olduğunu düşünmüştür. Modern apartman binalarında bulunan küçük evler, geniş aile yapısının kaybolmasına ve bireyin yalnız kalmasına neden olmuştur. Bu nedenle kişi, kaçınılmaz bir şekilde psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.

Modernlik, insanlara bağımsız bir yaşam vadetmektedir. Modern birey, başkalarına ihtiyaç duymadan yaşayabileceğine inanır ve daha önce hiç olmadığı kadar kendi kendine yeterli ve bağımsız hisseder. Bununla birlikte, geleneksel kalıplarını kaybetmiş modern şehirlerde samimi ve iyi niyetli ilişkilerin gözlemlenmesi oldukça zordur. İnsanlar bencil ve kendi çıkarlarını düşünen bir hal almıştır. Tüm bu etkenler, bireyi giderek daha da yalıtılmış bir duruma getirir.

Bireyin yalnızlığı kaçınılmaz bir gerçek haline gelir ve bu durum hem kendisi hem de çevresiyle olan ilişkisini yabancılaşmaya neden olur. Ayrıca, şehirleri saran çok katlı beton binalar, insanların yabancılaşma sürecine katkıda bulunmaktadır. Bu tür yapılar, modern hapishaneleri andırır ve her daire ayrı bir dünyayı temsil eder. Komşular hakkında hiçbir şey bilinmez. Dayanışma ve işbirliği gibi geleneksel mahalle değerleri, apartman yaşamında neredeyse hiç gözlemlenmez. Yazar, hikâyeyi bu perspektifle yazmıştır. Eksik Yol, modernleşme ve kentleşme sürecinin neden olduğu modern bireyin yalıtılma ve yabancılaşma sorunlarına odaklanmaktadır. Bu metin, modernliğin bir ürünü olan modern bireyin özelliklerini gerçekçi bir şekilde temsil etmektedir.