Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Çocuklar İnsandır (Ciltli) - Halkkitabevi

Çocuklar İnsandır (Ciltli)YKY'nin 4000. Kitabı

Stok Kodu
9789750826566
Boyut
17x22
Sayfa Sayısı
336
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
5
Basım Tarihi
2018-03
Resimleyen
ce5ef0b7c07a47f9b66a9fdb8c95d512
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9789750826566
477598
Çocuklar İnsandır (Ciltli)
Çocuklar İnsandır (Ciltli) YKY'nin 4000. Kitabı
35.00
Dünyanın Ucundaki Çocuklar
Yaşar Kemal'in "Çok iyi bir roman yazsaydım bu kadar sevmezdim" dediği kitap şimdi Yapı Kredi Yayınları tarafından 'Çocuklar İnsandır' başlıklı özel bir baskıyla okurla buluşuyor... 1975'te Cumhuriyet gazetesinde Ara Güler'in fotoğrafları ve Turhan Selçuk'un çizimleriyle yayımlanan ve 1978'de Allahın Askerleri adıyla kitaplaşan bu röportaj dizisi şimdi gazetedeki özgün sunumuyla basılıyor. Yapı Kredi Yayınları'nın 4000. başlık kitabı olma özelliğini de taşıyan Çocuklar İnsandır savaş açlık ve yoksullukla yoğrulmuş dünyamızda acılarla büyüyen küçük insanları ve onların küçük omuzlarındaki büyük yükleri anlatıyor.

Yapı Kredi Yayınları bugün başlık sayısında 4000. kitabına ulaşarak Türkiye için önemli bir başarıya imza attı. Edebiyat şiir felsefe sanat tarih şehir monografileri ve çocuk edebiyatı gibi alanlarda yoğunlaşan yayın etkinliğiyle Yapı Kredi Yayınları; Sanat Dünyamız Cogito ve Kitap-lık dergileriyle de sanat felsefe edebiyat ve çizgi roman alanlarında önemli bir boşluğu dolduruyor. 2000. başlık kitabı İbn Battûta Seyahatnâmesi 3000. başlık kitabı Kazım Karabekir'in Günlükleri olan Yapı Kredi Yayınları 4000. başlık kitabı olarak büyük usta Yaşar Kemal'in Çocuklar İnsandır'ını seçti.

Yaşar Kemal 1975 yılında İstanbul'un sokak çocuklarını bir röportaj serisiyle anlatmıştı. Surların altında çamurun içinde karanlık sokaklarda masalları vardı bu çocukların. Büyük Usta'ya "Kaç Yaşar Amca karanlık kavuşuyor" diyen çocukların masalında 'çocuk-büyük eşitliğini' getirecek ve kendilerini kurtaracak bir devrim bekleniyordu. Aradan 38 yıl geçti. Türkiye İstanbul bütün sokaklar değişti ama bekledikleri devrim gelmeyen sokak çocukları hep orada kaldı sayıları arttı. Büyük ustanın da dediği gibi "Dünyanın bir ucunda kaldı o çocuklar"...

Gazetedeki tefrikasına uygun olarak ve Turhan Selçuk'un çizimleri ve Ara Güler'in arşivde bulunabilen fotoğraflarıyla birlikte ilk kez yayımlanan Çocuklar İnsandır ancak çok usta bir yazarın öngörüsü ve sezgisiyle kaleme alınabilecek röportajları bir araya getiriyor. Yapı Kredi Yayınları'nın 4000. başlık kitabı olma özelliğini de taşıyan bu özel baskıda ayrıca 13 Eylül 1975 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Kemal Özer'in Yaşar Kemal'le yaptığı "Neden çocuklar insandır?" başlıklı röportaja da yer veriliyor.

İnsan evrende gövdesi kadar değil gönlü kadar yer kaplar
Kemal'in 1970'lerde sokak çocuklarıyla yaptığı röportajların bir araya getirildiği bu kitap röportajın ne kadar çarpıcı bir edebi tür olduğunu göstermesi bakımından önemli bir örnekti... Kundura boyacılarının yankesicilerin hırsızların katillerin kaçakçıların surların dibinde çamur içinde yaşayanların kendi gölgesinden bile korkanların ve gözüpeklerin; müthiş bir yoksulluğun itilmişliğin ötelenmişliğin ayna gibi parladığı hazin ve sarsıcı bir kitaptı bu. Florya'dan Balat'a Sirkeci'den Dolapdere'ye uzanan bir başka İstanbul sureti. Zilo'su Selim'i Muhterem Yoğuntaş'ı ve daha nicesiyle Yaşar Kemal'in kaleminden unutulmamaya mühürlenen hayatlar...

Peki bir balık tutmak için bin balığı öldüren küçücük bir toprak parçası için koskoca ormanı yakmaktan çekinmeyen bir toplumda bu hikâyelerin ne önemi olacaktı? Kemal Özer'in kendisiyle yaptığı bir röportajda belirttiği gibi Yaşar Kemal bu toplumda bile bu çocukların kurtarılabileceğine inanır. Kendilerini bir "devrim"in kurtaracağına inanan "devrim"in "çocuk ve büyük eşitliği" olduğunu düşünen bütün bu çocuklar ustanın deyişiyle "en az bizim kadar ciddi adamlardır".

Kemal Özer'in 1975 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nde Yaşar Kemal'le yaptığı röportajda Yaşar Kemal yaşadığı bir olayı şöyle anlatır: "Bir akşam Menekşeden yukarı çıkıyorum. Menekşe benim evin orda gecekondu mahallesi. Bir çocuk geliyor karşıdan beş yaşlarında. Birdenbire yanıma geldi. 'Kaç Yaşar amca' dedi.'Niye kaçayım?' dedim. 'Kaç karanlık kavuşuyor' dedi. Çocuk daha çok düşte yaşıyor. Deneyleri az olduğu için bozulmamış olduğu için özlemlerini gerçek haline düş haline getiriyor. Ve ben öylesine sevinçliyim ki bu yazdıklarımdan örneğin çok iyi bir roman yazsaydım bu kadar sevinmezdim. Çünkü burda verdiklerim insanoğlunun gerçeğine bütün yaptıklarımdan daha yakın. Öyle geliyor bana."
Kapat