Dünden Yarına Avrupa: Denemeler 3'lü Set
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar - On Dört Tarihsel Minyatür
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, insanlık tarihine yön vermiş belirleyici anlar üstüne kısa denemelerden oluşuyor. Stefan Zweig, çevrele-rindeki geçici koşulların dayattığı sınırları aşabilmiş Fatih Sultan Mehmed, Händel, Dostoyevski, Tolstoy, Lenin gibi "yaratıcı birey-ler"in o benzersiz "anlarını" anlatıyor. En iyisi, kendisinden dinleyelim: Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi, hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar... Olayları anlatırken, gerçekleri değiştirmedim, kendi katkılarımla renklendirip zenginleştirmedim. Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda, kendisine yardım için uzatılan ellere gereksinim duymaz.
Yarının Tarihi
Stefan Zweig, yaşamı boyunca yapıtlarıyla hep insanı yücelten, bireyin kutsallığını ve dokunulmazlığını en büyük değer sayan bir hümanizmin öncülüğünü yaptı. Onun hümanizmi, sınırların, ulusların, ırkların üzerinde kalıyordu. "Yarının Tarihi ve Rotterdamlı Erasmus"ta yer alan denemelerinde, Stefan Zweig, bu görüş ve inanışlarını paylaşan, yaşadıkları döneme damgasını vurmuş, insani ve toplumsal değerler açısından yakın olduğu, özdeşleştiği kişileri irdelemektedir. Ölümünden önce kaleme aldığı son denemesi "Montaigne" ve ününün doruğundayken yazdığı deneme alanındaki başyapıtı sayılan, bağnazlığın her türlüsüne karşı savaş ilanı anlamı taşıyan "Rotterdamlı Erasmus", bu kitapta yer alan son iki seçkidir. Stefan Zweig, Almanya'da Nazi egemenliğinin başladığı, özgür düşüncenin, mantığın sesinin kin ve ateşle susturulduğu bir dönemde zorbalığın karşısına düşünceyi, kitle çılgınlıklarının karşısına bireyin insan olarak kutsallığını çıkarıp savunmak istemiştir.
Dünün Dünyası
Stefan Zweig, Bir Avrupalının Anıları olarak kaleme aldığı Dünün Dünyası adlı bu kitabının önsözünde, Yazacaklarım, benim yaşadıklarım olmaktan çok, bütün bir kuşağın yaşadıklarıdır, diyor.19. yüzyıl Avrupasının görece güvenli, tekdüze ortamında yetişen kuşaklar, 20. yüzyılın hemen başlarında öyle olaylarla yüz yüze geldiler ki, başka zamanlarda belki dokuz-on kuşağın yaşayacağı olaylar ve kökten değişmeler bu kuşağın insanlarının yüreklerinde, benliklerinde onulmaz yaralar açtı. Dün ve bugün arasında bütün köprülerin yıkıldığı, bütün değerlerin altüst olduğu yıllarda, peş peşe iki dünya savaşına, Almanya'da Nasyonal Sosyalizmin doğup büyümesine, evinden ve ülkesinden kopmanın, ülkeden ülkeye göç etmenin, anayurdu saydığı Avrupa'nın mahvolmasını görmenin acılarına dayanamayarak 1942'de hayatına son veren bu duyarlı yazarın anıları, kişisel bir anlatım olmanın ötesinde yüzyılımızın ilk yarısının ruh dünyasının da bir elkitabı sayılmaktadır. 60 yıllık ömründe görmediği, tanık olmadığı, acısını çekmediği hiçbir felaket kalmadığını söyleyen Stefan Zweig, Anlattıklarımızla bir gerçek kırıntısını bile bizden sonraki kuşağa ulaştırabilirsek yine de boşuna yaşamış sayılmayız, diyor.
- Açıklama
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar - On Dört Tarihsel Minyatür
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, insanlık tarihine yön vermiş belirleyici anlar üstüne kısa denemelerden oluşuyor. Stefan Zweig, çevrele-rindeki geçici koşulların dayattığı sınırları aşabilmiş Fatih Sultan Mehmed, Händel, Dostoyevski, Tolstoy, Lenin gibi "yaratıcı birey-ler"in o benzersiz "anlarını" anlatıyor. En iyisi, kendisinden dinleyelim: Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi, hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar... Olayları anlatırken, gerçekleri değiştirmedim, kendi katkılarımla renklendirip zenginleştirmedim. Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda, kendisine yardım için uzatılan ellere gereksinim duymaz.
Yarının Tarihi
Stefan Zweig, yaşamı boyunca yapıtlarıyla hep insanı yücelten, bireyin kutsallığını ve dokunulmazlığını en büyük değer sayan bir hümanizmin öncülüğünü yaptı. Onun hümanizmi, sınırların, ulusların, ırkların üzerinde kalıyordu. "Yarının Tarihi ve Rotterdamlı Erasmus"ta yer alan denemelerinde, Stefan Zweig, bu görüş ve inanışlarını paylaşan, yaşadıkları döneme damgasını vurmuş, insani ve toplumsal değerler açısından yakın olduğu, özdeşleştiği kişileri irdelemektedir. Ölümünden önce kaleme aldığı son denemesi "Montaigne" ve ününün doruğundayken yazdığı deneme alanındaki başyapıtı sayılan, bağnazlığın her türlüsüne karşı savaş ilanı anlamı taşıyan "Rotterdamlı Erasmus", bu kitapta yer alan son iki seçkidir. Stefan Zweig, Almanya'da Nazi egemenliğinin başladığı, özgür düşüncenin, mantığın sesinin kin ve ateşle susturulduğu bir dönemde zorbalığın karşısına düşünceyi, kitle çılgınlıklarının karşısına bireyin insan olarak kutsallığını çıkarıp savunmak istemiştir.
Dünün Dünyası
Stefan Zweig, Bir Avrupalının Anıları olarak kaleme aldığı Dünün Dünyası adlı bu kitabının önsözünde, Yazacaklarım, benim yaşadıklarım olmaktan çok, bütün bir kuşağın yaşadıklarıdır, diyor.19. yüzyıl Avrupasının görece güvenli, tekdüze ortamında yetişen kuşaklar, 20. yüzyılın hemen başlarında öyle olaylarla yüz yüze geldiler ki, başka zamanlarda belki dokuz-on kuşağın yaşayacağı olaylar ve kökten değişmeler bu kuşağın insanlarının yüreklerinde, benliklerinde onulmaz yaralar açtı. Dün ve bugün arasında bütün köprülerin yıkıldığı, bütün değerlerin altüst olduğu yıllarda, peş peşe iki dünya savaşına, Almanya'da Nasyonal Sosyalizmin doğup büyümesine, evinden ve ülkesinden kopmanın, ülkeden ülkeye göç etmenin, anayurdu saydığı Avrupa'nın mahvolmasını görmenin acılarına dayanamayarak 1942'de hayatına son veren bu duyarlı yazarın anıları, kişisel bir anlatım olmanın ötesinde yüzyılımızın ilk yarısının ruh dünyasının da bir elkitabı sayılmaktadır. 60 yıllık ömründe görmediği, tanık olmadığı, acısını çekmediği hiçbir felaket kalmadığını söyleyen Stefan Zweig, Anlattıklarımızla bir gerçek kırıntısını bile bizden sonraki kuşağa ulaştırabilirsek yine de boşuna yaşamış sayılmayız, diyor.
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim47,2347,23224,5649,12316,6950,0668,5051,0195,7751,95Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim47,2347,23224,5649,12316,6950,0668,5051,0195,7751,95Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim47,2347,23224,5649,12316,6950,0668,5051,0195,7751,95Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim47,2347,23224,5649,12316,6950,0668,5051,0195,7751,95Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim47,2347,23224,5649,12316,6950,0668,5051,0195,7751,95World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim47,2347,23224,5649,12316,6950,0668,5051,0195,7751,95Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim47,2347,232--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları