Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Durgun Don - 2. Cilt - Halkkitabevi

Durgun Don - 2. Cilt

Stok Kodu
9786051722474
Boyut
14x20
Sayfa Sayısı
384
Baskı
4
Basım Tarihi
2021-05
Çeviren
Gani Yener
Resimleyen
caaaf7823b014a9cb9d6ea1bbdb52bf9
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Tihiy Don
270,00TL
%22 İNDİRİM
210,60TL
Taksitli fiyat : 9 x 25,74TL
Stokta var
9786051722474
583525
Durgun Don - 2. Cilt
Durgun Don - 2. Cilt
210.60

Rus ve dünya edebiyatının başyapıtlarından Durgun Don’da Mihail Şolohov, devrim öncesi ve sonrasındaki Rus yaşamını, özellikle de feodal değerlere ve çara bağlılığını sürdüren Kazakları betimlerken, anlatısını tarihsel belgeler üzerine kurar.

Ancak yazarına Nobel ödülünü getiren bu büyük yapıt, kesinlikle bir “belge-roman” değildir. Şolohov, tarihsel olayları nesnel bir biçimde aktarırken çok canlı portreler çizmiş, yaşadıkları toprakların ve dönemin özelliklerini yansıtan güçlü karakterler geliştirerek, birey ve toplum ilişkilerini yoğun bir dikkatle irdelemiştir.

Romanın sayfaları ilerledikçe anlarız ki, karşı safta olanlara yapay olarak yaratılmış bir düşmanlık besleyen Kazaklar, aslında değişen bir dünyanın içinde yaşadıklarının da ayrımındadırlar.

Bu büyük eser Türkçeye, üç çevirmenimizin ortak ve yoğun emeğinin bir ürünü olarak kazandırıldı. Mete Ergin ve Gani Yener’in birlikte yaptığı çeviriyi Hasan Âli Ediz Rusça aslıyla karşılaştırdı. Okurlar, Rus halk edebiyatı ile Rus klasik edebiyatını kaynaştıran Şolohov’un parlak edebî biçemini bu titiz çeviriden zevkle takip edecekler...

“Eskiden Ataman Alayında askerliğini bitiren Kazakları evlerine gönderirken donatırlarmış. Kazaklar sandıklarını, atlarını, eşyalarını trene yüklermiş. Tren yola çıkar, tam Voronej’e gelince, hattın Don’u ilk geçtiği yerde, makinist ağırlaştırırmış treni... Tren köprüye varır varmaz... Vay babam vay! Görülecek şey! Kazaklar hepten çılgına dönermiş: ‘Don! Don! Durgun Don! Babamız, Don’umuz! Hurra!’ Ve pencerelerden dışarıya, köprünün üstünden suya kasketler, eski gömlekler, pantolonlar, mintanlar, daha Allah bilir neler uçarmış! Askerden dönüşleri şerefine Don’a hediyeler verirlermiş. Bazen öyle olurmuş ki, suya baktığında, Ataman Alayının mavi kasketlerini kuğular ya da çiçekler gibi yüzer görürmüşsün... Çok eski bir görenekmiş bu.”

Kapat