Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Edepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik - Halkkitabevi

Edepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik

Stok Kodu
9789755392455
Boyut
13x20
Sayfa Sayısı
192
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2023-05
Çeviren
Abdullah Yılmaz
Resimleyen
98c07e71f9254935a6264cb5caefc1b1
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Obscenity, Anarchy, Reality
144,00TL
%23 İNDİRİM
110,88TL
Taksitli fiyat : 9 x 13,55TL
Stokta var
9789755392455
410095
Edepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik
Edepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik
110.88

Platon’dan beri felsefe, hakikati gerçeklik yerine kavramlarda aramayı seçmiş; kavramlar dünyasının o tasarlanmış cazibesi karşısında, dünyevi olan daima yetersiz görülmüştür. Sonuç: kendi bedeninden, duygularından kaçmaya, arınmaya çalışan ve durmaksızın kavramların saf, renksiz, kokusuz, ideal güzelliğine erişmek için didinen modern insandır. Sartwell, Edepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik’te felsefenin soyut, steril dünyasından, acıları ve kötülükleriyle hayatın çıplak gerçekliğine açıldığımızda nelerin olacağını gösteriyor bize. Alışık olmadığımız kişisel bir dille şenlik ve aşka; elbette nefret ve ölüme, kısaca hayata çağırıyor bizi, hem de üniversite kürsüsünden, felsefesinin sayfaları arasıdan...

Sartwell tezleri Nietzsche, Havel, Heidegger ve Bataille’ın görüşleriyle harmanlıyor; Amerikan yerlileri be Uzakdoğu’nun geleneklerine kulak veriyor. Ona göre, tüm ahlaki değerler olması gerekeni anlatır; olanın eksik var olduğunu söyler, gerçekliği inkar eder. İhlal ise yaşamaya "evet" demektir. Çünkü yaşadığımızı günahlarımızla, suçlarımızla, korkularımızla, acılarımızla anlarız. Dünya erdem ve güzellik kadar sidik, bok ve nefretle birlikte vardır. Aşk kadar nefret de hayatın gerçeğidir; olduğu gibi olumlanmaya ve sonuna kadar yaşanmaya layıktır. Sertwell edepsizliği savunuyor. Ona göre, her edepsiz söz ya da fiil bedeni çağrıştır. Oysa uygarlık adına beden men edilmiş, bastırılmıştır; doğal kokuları parfümlere boğulmuş, faaliyeti kapalı odalara haspsedilmiştir. "Uygar insan" sınırlılığını inkar ederek, ölümünden, duygularından, kısacası kendinen utanan insana dönüşmüştür. Hayatımızı böylesine "kitleyen" araçlardan biri olan devlet ise hem yalan hem de yalancıdır. Gücün ve ölümün örgütlenmiş çetesidir.

Devletin yasa ve kurumları gırtlağımıza dayanmış postalları gizlemek için incelikle işlenmiş göz bağlarıdır. Artık post-totaliyer sistemlerde temel çatışma ezen/ezilen arasında değildir. Tek tek her insan hem ezen hem de ezilendir; kişi "sistemin hem kurbanı hem de payandası" olmuştur. İktidar tek tek herkesin içinden geçerek örülmüş, kişi kendisi tarafından ezilmeye başlamıştır... Sartwell kavramlara ve ciddiyete saldırdığı bu provokatif kitabında bizi edepsizliğe ve oyuna yani hayata çağırıyor... "Cehenneme Övgü’den ötesine geçmek isteyenlere...

Kapat