“Üçünüz… Sonra üç yabancı… Biri sarı, bir kara, biri çekik gözlü… Üç merdiven, üç nesne… Köprüler, köprüler, köprüler… Biri var… Hem canlı, hem değil… Hem insan, hem değil…”
Masanın üzerine yayılmış baklalara, rengârenk düğmeler, minik taşlara gözlerini dikerek bakan falcı kadının suratı, gördüklerine inanamıyor gibi allak bullaktı.
Unesco Dünya Mirası - Çocuk Romanları Dizisinin beşinci kitabı “Edirne, Gün Doğmadan Neler Doğar”da olayların odağında, Dünya Mirası Selimiye Camisi var elbette.
Hem tarihî Kırkpınar Güreşlerini seyretmek, hem Selimiye Camisini görmek için Edirne’ye gelmiş olan üç çocuğun kendilerini bekleyen maceradan haberleri yok. Sadece gezeceklerini ve güzelim ciğer tavasından doya doya yiyeceklerini sanırlarken falcı kadının sözleri önlerinde bambaşka bir yol açıveriyor. Bir yandan caminin çinilerini çalmak isteyen tarihî eser kaçakçıları… Diğer yandan gizemli bir şekilde onlara ulaşan mesajların şifrelerini çözme çabaları… Hiç beklemedikleri bir görev: Selimiye Camisini Pembe Gezegende yeniden inşa etmek… Roman kahramanlarımız böyle zorlu bir görevi nasıl yerine getirecekler? Kimler yardım edecek onlara? Pembe Gezegene nasıl gidecekler? Buyurun, siz de ortak olun bu maceraya!