Faşizme Karşı Özgür Sanat

"Sanatta İşlenebilecek Suç Yoktur!" dedik önce. Sanat bir ilüzyondur ve hayatta ne varsa sahnede o olur çünkü; "Sanat hayattır, hayat sokakta" dedik kurulduğumuz 2005 yılından bu yana. Çünkü halkın sanatçısının, halkın savaşçısı olduğuna inandık. Fil dişi kulelerimiz yok bizim, hiçbir zaman halkın arasına karışmak, halka inmek, halktan biri olmak gibi lütufkar söylemlerimiz olmadı, olamazda. Çok iyi biliyoruz ki biz halkız, her zaman, her yerde yanı başındaki omuzlarından biri de biz olmalıyız. Çünkü biliyoruz ki; "Birleşe birleşe kazanacağız!"

Bizimle aynı sözleri söyleyen dostlarımız var, mesela; Pınar Aydınlar, Grup Yorum, Grup Munzur, Fazıl Say, TiyatRoj ve daha niceleri hep halkın sesi oldukları için susturulmaya çalışıldılar. Hala da devam ediyor bu saldırılar. Tiyatrolar kapatılıyor mesela, Duman grubunun konseri "Gezi'ye destek verdiği için" son anda sudan bir sebeple iptal ediliyor. Mi Minör isimli bir tiyatro oyununun bir halk direnişine, milyonların sokağa döküldüğü bir isyana neden olduğu iddiası Memet Ali Alabora'nın 20 yılla yargılanmasına neden olabiliyor. Sanat belki milyonları sokağa dökemez fakat biliyoruz ki sanat Praksis grubunun çaldığı şarkılarla halk selinin daha bir coşkun akmasını sağlar. Doğru bakış açısı, doğru hedef sanatı ve sanatçıyı egemenlerin korkulu rüyası haline getirir. Bu sebeple şimdide diyoruz ki; "Faşizme Karşı Özgür Sanat" çünkü 2006 1 Mayıs'ında Yenikapı Tiyatrosu bayrağı ile yürüyen emekçilerimizden Orçun Masatçı İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinden, "örgütün korkutucu gücünü kullanmak" ifadesinin de geçtiği karar yazısı ile 1 yıl 14 ay ceza aldı. Yenikapı Tiyatrosu'nun böyle bir korkutucu gücü olduğunu da resmen öğrenmiş olduk. Bu yüzden bugün daha da güçlü bir sesle, baskılara, yasaklara, engellemelere "Hayır!"