Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi (Ciltli) - Halkkitabevi

Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi (Ciltli)

Stok Kodu
9786055541477
Boyut
16x24
Sayfa Sayısı
431
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2023-11
Resimleyen
df4fcb0e2d9d49a893bc595b8c793840
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
400,00TL
%15 İNDİRİM
340,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 41,56TL
Stokta var
9786055541477
411709
Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi (Ciltli)
Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi (Ciltli)
340.00

On yıllara yayılan tarih ve felsefe okumalarına dayanan ve üç yıllık yoğun çalışmanın ürünü olan bu kitap, Taner Timur çalışmalarının yeni bir doruğunu oluşturuyor. Çalışma, tarih-yazıcılığı ile felsefe ve toplum bilimlerinin, tarih boyunca yer yer birbirleriyle buluşan, fakat çoğu zaman da birbirinden kopuk ve bağımsız bir gelişme çizgisi izleyen öykülerini anlatıyor. Felsefe ve bilimin beşiği olan Eski Yunan, Herodot ve Thucydides ile tarihçiliğin de beşiği olmuştu; fakat Aristo, genelle değil, özelle uğraşan tarih-yazıcılığını bilim saymıyordu. Bu görüş, din adamları ve ilahiyatçıların kontrolü altında tüm Ortaçağ boyunca da geçerli oldu. Rönesans’ın, kutsal tarih anlayışında açtığı gedikler, 17. yüzyıl rasyonalist filozoflarının darbeleri ile genişledi ve izleyen yüzyıla da Kant’ın "Aydınlanma" dediği "aklın zaferi" damgasını vurdu. Böylece, modernizm, Weber’in "büyülerin bozulması" olarak adlandırdığı süreç sonucunda doğdu. 19. yüzyıl, Hegel’in "yöntem"inde Aydınlanma’yı diyalektik bir devinime dönüştürdü; fakat yine Hegel’in "sistem"inde tarih, "Mutlak Espri" şeklinde sona eriyordu. Marx ve Engels, Hegel’in diyalektik yöntemini benimsediler ve kapitalizmin sağladığı bütünlüğü toplum bilimlerindeki gelişmelere dayanarak tarihî maddecilik adını verdikleri kuramsal çerçevede açıkladılar. Böylece metafizik sentezin yerini sosyoekonomik analize dayanan bilimsel eleştiri alıyor ve kapitalist küreselleşmenin gizlemeye çalıştığı uzlaşmaz çelişki ortaya konulmuş oluyordu. Krizler, devrimci atılımlar ve karşı-devrimler içinde geçen 19. yüzyılı, iki kanlı dünya savaşına sahne olan 20. yüzyıl izledi. Kapitalizm dünyayı bütünleştirir, eşitsizlikler içinde "küresel bir köy" haline getirirken kapitalist işbölümü de bilimde iş bölümünü artırıyor, "uzmanlaşma"yı geliştiriyordu. Böylece gitgide daha çok "uzmanlaşan" bilim dalları sadece "bütün"ü değil, birbirlerini de anlayamaz hale geldiler. Mikro-tarih, mikro-iktisat, mikro-sosyoloji vb, tüm bilimler yerleşik çıkarlarla uzlaşıyor ve "bilimsel tarafsızlık" kisvesi altında küresel kapitalizmi bir kader gibi sunma yarışına giriyordu. Günümüzde bilim ve tarih-yazıcılığı küreselleşme ile gettolaşma arasındaki çelişkileri ve gerginlikleri yaşıyor. Bu kitapta Aristo’dan Heidegger ve çağdaş tarihçilere kadar bu gelişmenin öyküsü anlatılıyor.

Kapat