Generalin Oğlu_{Bir İsraillinin Filistin Yolculuğu}

“Kitaba adını veren General Matti Peled olağanüstü bir karakterdi. Bir gerilla, bir muharebe askeri ve Altı Gün Savaşı’nı kazanan İsrail ordusunun mimarlarından biri olan bu adam, sıra dışı bir barış gönüllüsü olmadan önce savaş yanlısı saldırgan bir şahindi. İsrail hükûmetini savaşa sürükleyen bu adam, yine bu savaşın bir sonucu olarak işgalin amansız bir düşmanı oluverdi. Bu yolda beraber çalıştığımız 20 sene içerisinde bazen bu kadar dikkafalı bir babanın gölgesinde yetişmenin bir erkek çocuğu için nasıl olduğunu merak ederdim. Çok içten anlatılan bu hikâyede Miko Peled generalin ayak izlerini nasıl takip ettiğini, bir paraşüt erinden nasıl bir barış savaşçısına dönüştüğünü anlatıyor. Bütün bunlar 13 yaşındaki sevgili yeğeninin bir intihar bombacısı yüzünden ölmesine rağmen gerçekleşiyor. İnsanları epeyce düşündürecek çok enteresan bir hikâye.” 
                                          URİ AVNERY, İsrailli kıdemli Barış Gönüllüsü ve eski Knesset Milletvekili
“Miko; savaş yanlısı bir generalden, Arap edebiyatı uzmanı olan ve FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü) ile görüşmelerde iki devletli çözümün ilk savunucularından birine dönüşen sıra dışı babasının adımlarını motomot bir şekilde izlemiyor. Tam tersine yazarın kendi büyüleyici içsel serüvenine eşlik ediyoruz. Bu yolculuk kendini eğiterek, Siyonist öncüllerin ve İsrail’in uygulamalarının toplu eleştirisini yapıp ortak insanlığımıza demir atmış iki milletli üniter bir devlet için tutkulu bir müdafaacılıkla neticeleniyor. Yeni baskının son sözünde Miko ile beraber Batı Şeria, Gazze ve İsrail’in yanı sıra, Güney Afrika, Uzak Doğu, çeşitli Avrupa ülkelerine de uzanıyoruz.” 
                                           WALİD KHALİDİ, Filistin Çalışmaları Enstitüsü Genel Sekreteri
Çocukluğundan beri Filistinliler hakkında yalan dolan işittiği için onlara elini uzatmaktan her ne kadar ilk başka çok korksa da Miko Peled, gerçekten tanıma fırsatını bulamadığı insanlarla düşman kalmanın çılgınlığını fark ediyor. Keşfettikleri ise onu yüreklendiriyor ve harekete geçiriyor. 
Orta Doğu’nun aşırı istikrarsızlığı, herkesin ortak korkusu olan İsrail’in uzun insan hakları ihlali listesi ve uluslararası düşünceye ve hukuka karşı kibirli tutumu hepimiz için bir tehdit. Gezegenimizdeki herhangi bir kimsenin bu tehlikeyi görmezden gelmesi veya umursamamayı göze alması çok mantıksız. 
İsrail/Filistin konusunda bana bu kitap kadar umut dolu gelen çok az eser var.