Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Hatay ve Deprem Gerçeği - Halkkitabevi

Hatay ve Deprem Gerçeği

Stok Kodu
9786256875203
Boyut
16x24
Sayfa Sayısı
488
Baskı
2
Basım Tarihi
2023-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
9786256875203
960740
Hatay ve Deprem Gerçeği
Hatay ve Deprem Gerçeği
187.20

Deprem; yaşamla ölümün anlamını, sınırını ve insanın güçlü yanlarıyla eksik-yanlışlarını apaçık ortaya koyan bir olgu. Bilim ve teknolojinin sağladığı olanaklarla depremle ilgili verilere, bilgilere ve alınması gereken önlemlere bu kadar çok vakıfken insanlık, Türkiye’de büyük yıkımların gerçekleşmesi akıl alır gibi değil. Bugüne kadar bilim insanlarının, konunun uzmanlarının yapmış olduğu sayısız yayına-uyarıya karşın, ülkemizin genel ve yerel yönetimlerinin bu can alıcı soruna rantiye-kâr üzerinden baktıkları, 6 ve 20 Şubat’ta yaşanan büyük depremlerle bir kez daha anlaşıldı. Elinizdeki kitap; bu acı gerçeği tersine çevirmek, dolayısıyla Hatay odaklı olmak üzere bundan böyle depremlerin büyük yıkımlara yol açmaması için ilgili ve sorumlu kurum-kuruluşların, kişilerin hesap vermesini sağlamak, halkın da deprem gerçeğiyle yüzleşmesini gerçekleştirmek üzere hazırlandı. "Gitmedik, buradayız!” diyen Hataylıların kurdukları derneklerin, meslek odalarının, platformların ve çok sayıda şair-yazarla bilim insanının imecesiyle oluşturulan bu kitap, Antakya tarihinde kayıtlara geçen M.S. 115 yılındaki 7,5 büyüklüğündeki ve 260 bin kişinin ölümüne neden olan depremden günümüze kadar yaşanmış büyük depremler hakkında bilgiler, görseller içeriyor. "Ders alınsaydı hiç tekerrür eder miydi tarih?” dedirtiyor. 6 ve 20 Şubat depremlerinin ardından oluşan ciddi hukuki sorunlarla ilgili Hatay Barosu ve kamucu hukukçuların hazırladıkları dava dilekçeleri, alınan mahkeme kararları ve halkın sağlıklı yaşam taleplerini konu edinen hukuki metinler, hem tarihe not düşmek hem de bundan sonra yürütülecek hak mücadelesinde kılavuz olması bakımından belgeleniyor kitapta. Ayrıca, yıkım-yeniden yapım/onarım sürecinin bilimsel veriler ışığında yürütülmesi, kentlerin tarihi-kültürel ve demografik yapısına uygun biçimde yeniden ayağa kaldırılması ve olası depremlere karşı alınması gereken önlemler için bilim insanlarının gözüyle dile getirilen çözüm önerilerine yer verilmektedir. Umarız ve dileriz ki insan yaşamı, bir kez daha kazanç kapısı olarak görülmez.

Kapat