Hayatın Olumlanması Olarak Felsefe: Nietzsche ve Marx
Baktıkları yer ve odaklandıkları görüngüler bakımından birbirlerinden çok uzak olsalar da, Nietzsche’nin de, Marx’ın da emin olduğu bir şey vardı: Yaşanılabilir ve sevinçli bir hayat, insanoğlu için imkânsız hale gelmişti. İkisi de hayatın savunusu için silah olarak kullanılabilecek olanın, hayatı olumlayan bir felsefenin peşindeydi. Nietzsche, saldırısını varolan ahlak anlayışı ile ondan kaynaklanan bütün ilişki biçimlerine yöneltti ve hayatın olumlandığı bir dünyanın kurulabilmesinin ancak bu ahlak anlayışının aşılabilmesiyle mümkün olacağını iddia etti. Marx’ın saldırısı ise, kapitalist üretim ilişkileri ile bundan kaynaklanan tüm tahakküm biçimlerine yönelmişti ve ancak özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasıyla özgür ve yaşanmaya değer bir hayatın kurulabileceğini düşünüyordu. Hem Marx hem de Nietzsche, modernitenin tam ortasına düşmüş iki düşünür olarak, tanıklık ettikleri şeye karşı büyük bir hınçla doluydular. Nietzsche’nin çağına baktığında gördüğü bir çöküşten başka şey değildi: Tüm Avrupa iyileştirilmesi imkânsız bir hastalığın pençesindeydi ve yok oluşa doğru hızla ilerliyordu. Marx’ın gördüğü ise insanın ne olduğunu anlayamadığı bir gücün karşısında varoluşsal özerkliğini yitirdiği ve insanlıktan çıktığı bir dünya idi. Fatih Yaşlı elinizdeki çalışmasında, çağına öfkeli, ama çözümleri zıt bu iki büyük düşünürü karşılaştırmalı olarak ele alıyor.
- Açıklama
Baktıkları yer ve odaklandıkları görüngüler bakımından birbirlerinden çok uzak olsalar da, Nietzsche’nin de, Marx’ın da emin olduğu bir şey vardı: Yaşanılabilir ve sevinçli bir hayat, insanoğlu için imkânsız hale gelmişti. İkisi de hayatın savunusu için silah olarak kullanılabilecek olanın, hayatı olumlayan bir felsefenin peşindeydi. Nietzsche, saldırısını varolan ahlak anlayışı ile ondan kaynaklanan bütün ilişki biçimlerine yöneltti ve hayatın olumlandığı bir dünyanın kurulabilmesinin ancak bu ahlak anlayışının aşılabilmesiyle mümkün olacağını iddia etti. Marx’ın saldırısı ise, kapitalist üretim ilişkileri ile bundan kaynaklanan tüm tahakküm biçimlerine yönelmişti ve ancak özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasıyla özgür ve yaşanmaya değer bir hayatın kurulabileceğini düşünüyordu. Hem Marx hem de Nietzsche, modernitenin tam ortasına düşmüş iki düşünür olarak, tanıklık ettikleri şeye karşı büyük bir hınçla doluydular. Nietzsche’nin çağına baktığında gördüğü bir çöküşten başka şey değildi: Tüm Avrupa iyileştirilmesi imkânsız bir hastalığın pençesindeydi ve yok oluşa doğru hızla ilerliyordu. Marx’ın gördüğü ise insanın ne olduğunu anlayamadığı bir gücün karşısında varoluşsal özerkliğini yitirdiği ve insanlıktan çıktığı bir dünya idi. Fatih Yaşlı elinizdeki çalışmasında, çağına öfkeli, ama çözümleri zıt bu iki büyük düşünürü karşılaştırmalı olarak ele alıyor.
Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim8,508,5024,428,8433,009,0161,539,1891,049,35Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim8,508,5024,428,8433,009,0161,539,1891,049,35Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim8,508,5024,428,8433,009,0161,539,1891,049,35Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim8,508,5024,428,8433,009,0161,539,1891,049,35Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim8,508,5024,428,8433,009,0161,539,1891,049,35World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim8,508,5024,428,8433,009,0161,539,1891,049,35Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim8,508,502--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları