Hegel'den Sonra1840 - 1900 Yılları Arasında Alman Felsefesi
“Felsefedeki normal dönemler, felsefenin belirlenmiş ve uzlaşılmış bir tanımının olduğu, filozofların kendi disiplinlerinin ve onun içerdiği görevlerin doğası hakkında genel bir mutabakata sahip oldukları zamanlardır. Devrimci zamanlar ise, böyle bir tanımın olmadığı, felsefeye ilişkin çelişen kavramsallaştırmaların olduğu zamanlardır. Bu tanımlara göre, geç on sekizinci, erken on dokuzuncu ve geç yirminci yüzyıllar normal zamanlardı. Bununla birlikte, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı devrimciydi. Çünkü bu dönem belirlenmiş ya da uzlaşılmış bir felsefe tanımının olmadığı, disipline ilişkin çelişik birçok kavramsallaştırmanın olduğu bir dönemdi. Filozoflar, kendilerine, kendi disiplinleriyle ilgili en temel soruları sordular: Felsefe nedir? Ampirik bilimlerden nasıl farklılaşır? Neden felsefe yapmalıyız?”
“İdealizm çağı”nın Hegel’in ölümüyle sona ermesinden sonra on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Alman felsefesinin bir gerileme ve durgunluk dönemine girdiğini iddia eden hakim görüşe karşı, Frederick Beiser, döneme has anlaşmazlık ve çatışma ortamının yüzyılın ikinci yarısını ilk yarısından daha ilginç kıldığını somut örneklerle gözler önüne seriyor. Elinizdeki kitap, açık ve canlı bir üslupla yazılmış, Hegel sonrası Alman felsefesine dair her düzeyden okur için temel bir kaynak.
- Açıklama
“Felsefedeki normal dönemler, felsefenin belirlenmiş ve uzlaşılmış bir tanımının olduğu, filozofların kendi disiplinlerinin ve onun içerdiği görevlerin doğası hakkında genel bir mutabakata sahip oldukları zamanlardır. Devrimci zamanlar ise, böyle bir tanımın olmadığı, felsefeye ilişkin çelişen kavramsallaştırmaların olduğu zamanlardır. Bu tanımlara göre, geç on sekizinci, erken on dokuzuncu ve geç yirminci yüzyıllar normal zamanlardı. Bununla birlikte, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı devrimciydi. Çünkü bu dönem belirlenmiş ya da uzlaşılmış bir felsefe tanımının olmadığı, disipline ilişkin çelişik birçok kavramsallaştırmanın olduğu bir dönemdi. Filozoflar, kendilerine, kendi disiplinleriyle ilgili en temel soruları sordular: Felsefe nedir? Ampirik bilimlerden nasıl farklılaşır? Neden felsefe yapmalıyız?”
“İdealizm çağı”nın Hegel’in ölümüyle sona ermesinden sonra on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Alman felsefesinin bir gerileme ve durgunluk dönemine girdiğini iddia eden hakim görüşe karşı, Frederick Beiser, döneme has anlaşmazlık ve çatışma ortamının yüzyılın ikinci yarısını ilk yarısından daha ilginç kıldığını somut örneklerle gözler önüne seriyor. Elinizdeki kitap, açık ve canlı bir üslupla yazılmış, Hegel sonrası Alman felsefesine dair her düzeyden okur için temel bir kaynak.
Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim86,4086,40244,9389,86330,5391,58615,5593,31910,5695,04Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim86,4086,40244,9389,86330,5391,58615,5593,31910,5695,04Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim86,4086,40244,9389,86330,5391,58615,5593,31910,5695,04Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim86,4086,40244,9389,86330,5391,58615,5593,31910,5695,04Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim86,4086,40244,9389,86330,5391,58615,5593,31910,5695,04World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim86,4086,40244,9389,86330,5391,58615,5593,31910,5695,04Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim86,4086,402--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları