Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Hyperion - Halkkitabevi

HyperionYunanistan'da Bir Münzevi

Stok Kodu
9789752410725
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
175
Baskı
2
Basım Tarihi
2020-07
Çeviren
Gürsel Aytaç
Resimleyen
a6f3e2af98d3422c9c0fdc9904f06445
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
150,00TL
%18 İNDİRİM
123,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 15,03TL
Stokta var
9789752410725
589596
Hyperion
Hyperion Yunanistan'da Bir Münzevi
123.00

İnsanların sözlerini anlamadım hiç

Tanrıların kollarında büyüdüm ben. diyen şairin yazdığı tek romandır Hyperion. Hölderlin'in bu eserinde düş kırıklığına uğramış bir kahramanın ağıt niteliğindeki yaşamına tanıklık ederiz. Hyperion'un Bellarmin'e yazdığı mektuplar ve sevgilisi Diotima ile mektuplaşmalarından oluşan roman elbette bundan daha fazlasıdır.

Varlıkların gerçek özünü tanıma, insanın büyük yalnızlığı, acı ve sevinçler, geçmişe duyulan özlem Hyperion'un ana temasıdır ve Alman romantizmiyle klasisizmi tek bir potada eritmesi bakımından dünya edebiyatının eşsiz eserleri arasında yer alır. Birçok şair ve yazar dünyada bulunmuş olmanın coşku ve trajedisini Hölderlin'in bu yarı mitsel, yarı edebî eserinde bulmuştur.

Hyperion, Hölderlin'in öbür dünyaya, tanrıların yeryüzündeki görünmez vatanına olan gençlik rüyasıdır, hülyalı bir şekilde korunan, hiçbir zaman gerçek hayata tam anlamıyla uyanamadığı bir rüyadır: “Henüz seziyorum, bulamasam da” der ilk parçada; herhangi bir deneyim olmadan, dünyayı hiçbir şekilde tanımadan, hattâ sanat biçimlerine dair herhangi bir bilgiye sahip olmadan başlar o sezgili genç hayatı şiire dökmeye, onu henüz yaşamadan.

Stefan Zweig, Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar, “Hölderlin”

İnsan varoluşu temelden “ozanca”dır. Biz şiiri, tanrıların ve nesnelerin özünün kurucu adlandırılması olarak anlıyoruz. “Ozanca barınmak” demek, tanrıların huzurunda bulunmak ve nesnelerin özünün yakınlığına sığınmak demektir.

Martin Heidegger, “Hölderlin ve Şiirin Özü”

Kapat