Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
İbn Eca Seyahatnamesi - Halkkitabevi

İbn Eca SeyahatnamesiBir Türk Seyyahın Kaleminden

Stok Kodu
9786051556161
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
140
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2023-07
Çeviren
Mehmet Şeker
Resimleyen
7a2a7140db95473bafeb58d8d00c4c16
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9786051556161
588668
İbn Eca Seyahatnamesi
İbn Eca Seyahatnamesi Bir Türk Seyyahın Kaleminden
91.30

15. yüzyıl seyyahlarından İbn Eca et-Türkî (1417-1478), Memlûk Devleti’nde hem ordu kadılığı (kazaskerlik) hem de elçilik vazifesi yapmış Türk kökenli bir tarihçi ve seyyahtır. İbn Eca, 1471 senesinde Sultan Kayıtbay döneminde Memlûk kumandanı Emîr Yeşbek ed-Devadar’ın yanında Dulkadiroğlu Şehsuvar’a karşı yapılan son sefere katılmıştır. Bu sefer esnasında Emîr Yeşbek tarafından Şehsuvar’a Memlûk elçisi olarak gönderilmiştir. Ardından İbn Eca, Akkoyunlu Uzun Hasan’a Memlûk elçisi olarak gönderilmiştir. Bu elçilik görevleri esnasında gördüklerini kaleme alarak İbn Eca Seyahatnamesi adıyla tercümesi yapılan Kitâb fî Târih Yeşbek ez-Zahirî adlı eserini hazırlamıştır. İbn Eca’nın yazdığı bu eser; Mısır ve Suriye’de hakimiyet tesis etmiş olan Memlûklerin, Maraş ve Elbistan ile Çukurova Bölgesin’de varlık gösteren Dulkadiroğulları Beyliği’nin, Doğu Anadolu ile Azerbaycan ve Irak’ta hüküm süren Akkoyunlu Devleti’nin coğrafî varlığı, siyasî ve kültür tarihi hakkında ana kaynaktır. İbn Eca Seyahatnamesi’nin Türk tarihi açısından önemli bir kaynak olduğu görülmektedir. Eserde Halep’ten Diyarbakır’a oradan Ahlat’a ve Tebriz’e kadar o dönemde bölgede yer alan şehirlerde Türk nüfusunun yoğunluğu göze çarpmaktadır. Dolayısıyla İbn Eca Seyahatnamesi, yaklaşık beş yüz elli yıl önce Anadolu’nun Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde Türk nüfusunun çokluğuyla birlikte bölgenin hakimiyetinin Türklerde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum; Malazgirt Zaferi’nden itibaren Anadolu’nun Türkleşmesinin mükemmel bir şekilde gerçekleşmiş olduğu hakikatinin, 15. yüzyılın ikinci yarısında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde apaçık biçimde görüldüğünün ispatıdır. Bu yönüyle eser, tarihî ve coğrafî kıymetinin yanında Anadolu’nun Türk yurdu olduğunu göstermesi açısından da ayrıca öneme sahiptir.

Kapat