İçimdeki Pişmanlık

“Bir ekim ayıyla başlayan aşk, bir ekim ayıyla son buldu. Bazı hikâyeler vedasız biter, veda edemediğin için pişmanlıkları artar. Bizde veda edemedik birbirimize...”
Hayaldi işte imkânsız olsa da sonu, olmayan bir aşkın hayali. Aras, ona döndü; gözlerinde koca bir dünya vardı. “Mutlu sonlara inanır mısın Leyla?” Leyla hafifçe gülümsedi, dalgalara bakarak; “Bilmiyorum… Ama bir şey biliyorum, mutlu anlarımız oldu ve onlar, bizim sonumuzdan daha değerli.”
Aras başını eğdi. “Seni çok seviyorum Leyla.” dedi, sesi kırılgan ve gerçekti. Leyla, ona baktı; gözleri doldu ama ağlamadı. “Ben de seni çok seviyorum Aras. Ama bazı sevgiler sonu bile bile yaşanır. Ve biz öyle seviyoruz.”
Aras, Leyla’nın elini tuttu, dudaklarını avuçlarına hafifçe dokundurdu.
“Ne olursa olsun, biz vardık. Ve bu yeter.”
Leyla başını Aras’ın omzuna yasladı. Gözlerini kapattı, onun kokusunu içine çekti, kalp atışlarını dinledi. Sanki zaman durmuştu, sanki dünya yalnızca onlardan ibaretti. O an, aşkın ne olduğunu anladı. Aşk, mutlu sonlardan ibaret değildi. Aşk; birlikte geçirdiğin o küçük, unutulmaz anlardı.
Ve o an, her şeyin sonunu bildiği hâlde, yine de aşktan vazgeçmeyen bir kız vardı.
Ve onu her şeye rağmen sevmekten vazgeçmeyen bir adam…
- Açıklama
“Bir ekim ayıyla başlayan aşk, bir ekim ayıyla son buldu. Bazı hikâyeler vedasız biter, veda edemediğin için pişmanlıkları artar. Bizde veda edemedik birbirimize...”
Hayaldi işte imkânsız olsa da sonu, olmayan bir aşkın hayali. Aras, ona döndü; gözlerinde koca bir dünya vardı. “Mutlu sonlara inanır mısın Leyla?” Leyla hafifçe gülümsedi, dalgalara bakarak; “Bilmiyorum… Ama bir şey biliyorum, mutlu anlarımız oldu ve onlar, bizim sonumuzdan daha değerli.”
Aras başını eğdi. “Seni çok seviyorum Leyla.” dedi, sesi kırılgan ve gerçekti. Leyla, ona baktı; gözleri doldu ama ağlamadı. “Ben de seni çok seviyorum Aras. Ama bazı sevgiler sonu bile bile yaşanır. Ve biz öyle seviyoruz.”
Aras, Leyla’nın elini tuttu, dudaklarını avuçlarına hafifçe dokundurdu.
“Ne olursa olsun, biz vardık. Ve bu yeter.”
Leyla başını Aras’ın omzuna yasladı. Gözlerini kapattı, onun kokusunu içine çekti, kalp atışlarını dinledi. Sanki zaman durmuştu, sanki dünya yalnızca onlardan ibaretti. O an, aşkın ne olduğunu anladı. Aşk, mutlu sonlardan ibaret değildi. Aşk; birlikte geçirdiğin o küçük, unutulmaz anlardı.
Ve o an, her şeyin sonunu bildiği hâlde, yine de aşktan vazgeçmeyen bir kız vardı.
Ve onu her şeye rağmen sevmekten vazgeçmeyen bir adam…
- Taksit Seçenekleri
- Yorumlar
- Yayınevinin Diğer Kitapları