Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Yeni
İmkân Kanıtı ve Yeter Neden İlkesi - Halkkitabevi

İmkân Kanıtı ve Yeter Neden İlkesi

Stok Kodu
9786256781672
Boyut
13.5x21
Sayfa Sayısı
112
Baskı
1
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
100,00TL
%15 İNDİRİM
85,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 10,39TL
Stokta var
9786256781672
997077
İmkân Kanıtı ve Yeter Neden İlkesi
İmkân Kanıtı ve Yeter Neden İlkesi
85.00

İmkân kanıtı, âlemin imkânından hareketle zorunlu bir varlığın olması gerektiğini ve bu zorunlu varlığın Tanrı olduğunu öne sürmektedir. Bu çalışmada, Yeter Neden İlkesine da- yanan imkân kanıtının Tanrı’nın varlığını temellendirmede sağlam bir kanıt olduğu ileri sürülmüştür. Çalışmanın birinci bölümünde kozmolojik kanıt ile imkân kanıtı arasındaki ilişki incelenerek, Yeter Neden İlkesine dayanan imkân kanıtının kozmolojik kanıt geleneğindeki yeri gösterilmeye çalışılmıştır. Bu kanıt, Yeter Neden İlkesine dayandığı için imkân kanıtının haklı çıkarımı Yeter Neden İlkesinin haklı çıkarımına bağlıdır. Aynı zamanda imkân kanıtına yöneltilen eleştirilerin önemli bir kısmı Yeter Neden İlkesi üzerinden yapılmaktadır. Bu açıdan ikinci bölümde Yeter Neden İlkesinin anlam ve kapsamı ile haklı çıkarımı incelenmiştir. Burada her ne kadar Yeter Neden İlkesi’nin zorunlu bir ilke olduğu öne sürülemese de, onun inkarının da irrasyonel olduğu savunulmuştur. Üçüncü bölümde, Yeter Neden İlkesine dayanan imkân kanıtının diğer öncüllleri incelenmiştir. İmkân kanıtı iki aşamadan oluştuğu için bu inceleme iki başlıkta yapılmıştır. İlk aşama, âlemin imkânı ile zorunlu varlık arasında Yeter Neden İlkesi vasıtasıyla bir irtibat kurmaktır. Buna göre eğer âlem mümkün bir varlık ise, bir açıklamaya sahip olmalıdır. Mümkün olan âlemin açıklaması kendisi olamayacağına göre bu açıklama ancak zorunlu bir varlık ile sağlanabilir. O halde âlemin açıklaması, zorunlu bir varlıktır. İmkân kanıtının ikinci aşaması, zorunlu varlığı klasik teizmin öngördüğü bir tanrı anlayışıyla özdeşleştirmektir. Sonuç olarak, Yeter Neden İlkesi’ne dayanan imkân kanıtı, teizmin ileri sürdüğü bir tanrı anlayışının makul bir temel üzerine olduğunu sağlam bir şekilde göstermektedir.

Kapat