Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
İnsanoğlu Referans Sisteminde Din Olgusu - Halkkitabevi

İnsanoğlu Referans Sisteminde Din OlgusuNon-İzomorfik İslam Din Anlayışının Kur'an Epistemolojik Seviyesinde Bir Eleştirisi

Stok Kodu
9786055022730
Boyut
14x22
Sayfa Sayısı
302
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-07
Resimleyen
0f1c666ed33a4b6f832b865f7e0d4fbb
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9786055022730
736997
İnsanoğlu Referans Sisteminde Din Olgusu
İnsanoğlu Referans Sisteminde Din Olgusu Non-İzomorfik İslam Din Anlayışının Kur'an Epistemolojik Seviyesinde Bir Eleştirisi
46.50

İnsanlıkla yaşıt olan Din: " Doğru veya yanlış, yaşanılan hayatın üzerine kurulu bulunduğu temel ilkeleri ve buna bağlı olarak konulan kuralları, tutulan -edinilen -izlenilen Yol', Dünya Görüşü/Hayat Felsefes, ve Yaşam Biçimi"ni anlatan bir olgu olarak insanlığın gündeminde hep buluna gelmiştir.
İşte insanoğlu, sözünü ettiğimiz anlamda "dinsiz", din de "kural" ve düzensiz" olamaz! Hatta birey anlamında, "Gnostik", "Agnostik", " Deist" veya "Ateist"; toplum ve/veya kurumsal anlamda da "Meteryalist", "Kapitalist" ya da, " Laik" olsa bile...

Kur'an öğretisinden sapmayla (Biricik Kaynak Kur'an İlkesinin Terk Edilişiyle) başlayan bu serüvende, geçmiş atalarımız; Kur'an dışında bir takım dini terimler ve kitaplar oluşturarak, "din" i bunlara dayandırmaya yeltenmişlerdir. Ne yazık ki, bu sapkın serüven, halen bugün de devam etmektedir. Böylece, "salt Allah'a özgü, ilahi patentli İslam (salt Allah'a teslimiyet) dini"; "Allah+Peygamber+Sahabe+Tabiin+Mezhep Müctehidleri+Mezhepte Müctehidler+Tasavvuf Putları+Daha sonra gelen Alimler(!)"den oluşan ""Bir Anonim Şirket"in ortaya koyduğu bir "Beşeri Din" çorbası haline dönüş(türül)müştür!

Din; bu tiplerin "Tekel"inde bir an evvel kurtarıl(a)maz, salt Allah'a özgü kılın(a)mazsa, insanlık; "Allah'a kulluk ediyoruz(!)" diye "Firavun (köleci faşist yönetimin politika ve propaganda sorumlusu)", "Karun (köleci faşist yönetimin ekonomik gücü)", "Haman (köleci faşist yönetimin silahlı kuvvetleri)" ve "Bel'am'a (köleci faşist yönetimin ruhban sınıfına)"[29/39] kulluk etmekten, "Tevhid'e bağlıyız(!)" diyerek, şirk'e bağlanmaktan, "Mü'miniz (!)" diyerek Kafir (hakikati örten) olmaktan, "Kabe'nin çevresinde dönüyoruz(!)" zannı ile, Firavun'un ringinde dönmekten, "namaz kılıyoruz(!)" sanısı içinde; yatıp-kalkmak (sportif egzersiz yapmak)tan, "oruç tutuyoruz(!)" diye, aç-susuz kalmaktan, "Resule inanıyor ve O'nu rehber alıyoruz(!)" zannı ile resulü putlaştırmaktan hiç bir zaman bu "Batak Yaşam"dan kurtulamayacak, esenliğe, otantik (gerçek-doğru) mutluluğa ulaşamayacaktır..!

Sonuç olarak, bizim bugün inandığımız anlamda Din; insanlık tarihi boyunca her zaman (diğer bir) din'le, o dine, -farklı bir söylemle, Dr. Şehir Ali Şeriati'den ilham alarak söylemek gerekirse,- "Karşı Din"e, ya da "Paralel Din(ler)"e karşı mücadele vermiştir. Resullerin mücadelesi de, "Şirk/Küfr" ile olmuştur, "dinsizlik(!)" ile değil..! Kaldı ki, toplumların dinsiz olması söz konusu değildir! O zaman topluma egemen olan din, "Şirk Dini" ile kıyasıya savaşım verilmiştir. Bugün de bu savaşım devam etmektedir...

Ne Mutlu Bu Savaşımda, Tevhid Dini Saflarında Yer Alanlara..!

 



Kapat