Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Kant’ın Salt Akıl Dini - Halkkitabevi

Kant’ın Salt Akıl Dini

Stok Kodu
9786054239962
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
268
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-08
Resimleyen
4ec59619548a4efc9663724e44841b69
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
260,00TL
%30 İNDİRİM
182,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 22,24TL
Stokta var
9786054239962
766187
Kant’ın Salt Akıl Dini
Kant’ın Salt Akıl Dini
182.00

Aydınlanma dönemi, felsefe tarihinin önemli evrelerinden biridir. Bu dönemde filozoflar, geçmiş çağların felsefi mirasını yeniden yorumlamışlar ve insanlığın geleceğine dair çözümler sunmuşlardır. Uzun yıllar süren savaşların ardından bitap düşen Avrupa, bu durumdan kendine çıkar yol aramaya başlamıştır. “Eğitimli birey, eğitimli toplum” fikriyle özetlenecek Aydınlanma düşüncesi, pek çok alanda çığır açıcı düşünür ve düşünce eseri yetiştirmiştir. Din ve felsefe, hiç kuşkusuz bu alanların en başta gelenleridir. Düşünürler, insan soyunun en kadim iki meselesini, kimi zaman ayrıştırıcı, kimi zaman birleştirici bir üslupla yeniden yorumlamışlardır. Alman Aydınlanma düşüncesi ise, özellikle din ve felsefenin bütünleyici bir bakış açısıyla etüt edilmesi üzerine kuruludur. Bu minvalde Alman düşünür Immanuel Kant'ın (1724-1804) fikirleri, hala güncelliğini korumaktadır.

Die Religion innerhalb der Grenzen der bloßen Vernunft-Salt Aklın Sınırları İçerisinde Din (1793) adlı eseri, filozofun yaşamının son dönemlerinde kaleme aldığı bir eser olmakla birlikte, daha önceki eserlerinde yer vermediği bazı önemli hususları tartışmaya açmaktadır. İnsan doğasındaki radikal kötülük başta olmak üzere, filozof, pek çok dini meseleyi, ilk kez bu eserinde ele almaktadır. Filozof, akıl dini ile vahiy dinini buluşturmaktan ziyade bu ikisini terkip ederek aşan üçüncü bir yol arayışındadır. Böylelikle uzun yıllar dini mücadeleler altında ezilen insanlığa, onu sulha kavuşturacağı ümit edilen bir çıkar yol sunulur. Çünkü düşünür bu iki din yorumu arasında taraf tutmak yoluyla, onulmaz ihtilafın çözülemeyeceğinin bilincindedir. Sonuç olarak, dini inanışlardaki dejenerasyonu gidermeye yönelik muhtemel tecdit ve ihya teşebbüslerine, ancak onlardaki etik özün murakabesinde başvurulabileceği kuvvetle ileri sürülebilir. Bu bilgilerden hareketle eserin, din felsefesinin kurucu eserleri arasında olduğu da belirtilmelidir.

Kapat