Kayıt Dışı Din 3

Hem İslam dünyasının hem de Türk Milleti’nin sürekli başını ağrıtan, açmaza götüren ‘din istismarcılığı” nedir? Bununla nasıl başa çıkabiliriz?
Çağdaş bir yazar “Herkes kendi Tanrısını yapar” der. İnsanları Allah ile aldatanlar da, kendilerinin yarattıkları tanrılarına mı tapmaktadırlar?
Müslüman ülkelerin tamamında dinin siyasete alet edilmesini nasıl açıklayacağız ve anlamlandıracağız?
Neden yoksulluk içinde olan hiçbir cemaat ve tarikat yoktur? Dinsel grupların tamamına yakını neden parayla pulla iç içeler?
Yurt dışından adana 350.000 Dolar gönderilen siyasal İslamcı yazar kimdi?
Kayıt Dışı Din nereden beslenmektedir, dayanakları ve kaynakları nelerdir?
Çoğumuzun siyasal ve dinsel anlamda rehavete kapılarak “körlük” içinde olmamız düşündürücü değil mi?
15 Temmuz darbe girişiminin inanç ve zihniyet boyutu nedir, meselenin dinsel arka planında hangi inançsal ve fikirsel faktörler bulunmaktadır? Bu sorular neden sorulmuyor, işin inanç ve düşünce boyutları niçin gündeme taşınmıyor?
Dinler arası diyalog nedir? Dışarıdaki ve içerdeki fikir babaları kimler?
Ardı arkası kesilmeyen Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığının arka planı nedir?
“İslami terör" ne demek? Bu konuda Müslüman dünyanın sorumlukları nelerdir?
Savaşı önlemenin en iyi yolu nedir?
"Onur verici bir zafer" için neler yapmalıyız?
Tüm bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını bu kitapta bulacaksınız.
…
İnanılması zor olayların yaşandığı ve hiçbir sınır tanımayan egemenlik savaşlarına sahne olan dünyamızda, Türk Milleti olarak akıllı, dikkatli ve çok uyanık olmak zorundayız. Bu çalışma; çok yönlü mücadelelerin tam ortasında bulunduğumuz bir dönemden geçerken en önemli eksikliklerimizin başında gelen aklı kullanma ve ‘Kayıt Dışı Din’ konusunu akıl, bilim ve Kuran ışığında, sade ve açık bir dille anlatan kesinlikle okunması gereken bir eser. Sıkıntılı süreçten geçmekte bu dönemde yaşamsal önem arz eden bir konuyu vukufla ve ayrıntılı olarak Müslüman Türk insanının yararlanmasına sunan kıymetli yazarımızı içtenlikle kutluyorum.
(Dr. Ramazan Kağan Kurtoğlu)