Kentleşmenin Eleştirisi

Kentleşme, kentlerin içinde ve dışında, tüm mekânsal ölçeklerde gezegenimizi değiştiriyor. Neil Brenner bu değişimi eleştirel bir kent kuramının araçlarıyla inceliyor: neoliberal şehirciliğin içerme ve dışlamalarını, adaletsizliklerini ve mantıksızlıklarını doğalmış gibi gösteren ve böylece onları depolitize eden mevcut kent söylemlerini yapısöküme uğratıyor. Kapitalist kentleşmenin hızla değişen yapıları karşısında Brenner, kent kuramının, temel kategorilerinin, yöntemlerinin ve önkoşullarının sürekli olarak daha da geliştirilmesi çağrısında bulunuyor: sadece dinamik kalan, durmaksızın değişen çevreyle ilişkili olarak sürekli gelişen bir kuram gerçekten eleştirel bir kuram olabilir. Kentin tüm maddi ve estetik coşkusuyla patlaması, her şeyden önce, moleküler düzeyden gezegen düzeyine kadar akla gelebilecek bütün ölçeklerde bir sosyo-mekânsal farklılaşma meselesi olarak anlaşılmalıdır. Kapitalist toplumsal ilişkiler tarafından dolayımlandığında kentleşme, yeni sosyo-ekolojik ıstırap biçimleri yaratmak üzere yerler, bölgeler ve ölçekler arasında yıkıcı bir şekilde seken katıksız coğrafi eşitsizliğin üretimi için nabız gibi atan, güçlü bir motor haline gelir; ama aynı zamanda, kentsel potansiyellerin kolektif olarak temellükü için yeni fırsatları da serbest bırakır. Bu tür eşitsiz coğrafyaları ve söz konusu coğrafyaların bastırılmış özgürleştirici potansiyellerini politikleştirmek ve görünür kılmak, bu nedenle, kentsel veya başka türlü herhangi bir eleştirel-kuramsal projenin ön saflarında yer almalıdır. Neil Brenner, bu eser seçkisinde, giderek kentleşen bir gezegende bu iki yönlü hareketin eleştirisinin düşünceyi ve eylemi yönlendiren ufuk olarak kendini ortaya koyması gerektiğini hatırlatıyor.
- Açıklama
Kentleşme, kentlerin içinde ve dışında, tüm mekânsal ölçeklerde gezegenimizi değiştiriyor. Neil Brenner bu değişimi eleştirel bir kent kuramının araçlarıyla inceliyor: neoliberal şehirciliğin içerme ve dışlamalarını, adaletsizliklerini ve mantıksızlıklarını doğalmış gibi gösteren ve böylece onları depolitize eden mevcut kent söylemlerini yapısöküme uğratıyor. Kapitalist kentleşmenin hızla değişen yapıları karşısında Brenner, kent kuramının, temel kategorilerinin, yöntemlerinin ve önkoşullarının sürekli olarak daha da geliştirilmesi çağrısında bulunuyor: sadece dinamik kalan, durmaksızın değişen çevreyle ilişkili olarak sürekli gelişen bir kuram gerçekten eleştirel bir kuram olabilir. Kentin tüm maddi ve estetik coşkusuyla patlaması, her şeyden önce, moleküler düzeyden gezegen düzeyine kadar akla gelebilecek bütün ölçeklerde bir sosyo-mekânsal farklılaşma meselesi olarak anlaşılmalıdır. Kapitalist toplumsal ilişkiler tarafından dolayımlandığında kentleşme, yeni sosyo-ekolojik ıstırap biçimleri yaratmak üzere yerler, bölgeler ve ölçekler arasında yıkıcı bir şekilde seken katıksız coğrafi eşitsizliğin üretimi için nabız gibi atan, güçlü bir motor haline gelir; ama aynı zamanda, kentsel potansiyellerin kolektif olarak temellükü için yeni fırsatları da serbest bırakır. Bu tür eşitsiz coğrafyaları ve söz konusu coğrafyaların bastırılmış özgürleştirici potansiyellerini politikleştirmek ve görünür kılmak, bu nedenle, kentsel veya başka türlü herhangi bir eleştirel-kuramsal projenin ön saflarında yer almalıdır. Neil Brenner, bu eser seçkisinde, giderek kentleşen bir gezegende bu iki yönlü hareketin eleştirisinin düşünceyi ve eylemi yönlendiren ufuk olarak kendini ortaya koyması gerektiğini hatırlatıyor.
- Taksit Seçenekleri
- Yorumlar
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları