Kör Baykuş
“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.” Bu cümleyle açılır Sâdık Hidâyet’in başyapıtı Kör Baykuş. Bir anlığına görülen ve hayal mi gerçek mi olduğu anlaşılmayan güzel bir kadın, romanın isimsiz kahramanının tekdüze varoluşunu altüst edecek, onu zaman ve mekânın dışında geçen bir hikâyeye savuracaktır: Takıntılardan, korkulardan, sanrılardan oluşan bir dünyada geçen, içinde kendini yapayalnız bulduğu bir hikâyeye.
Modern İran edebiyatının kurucularından Sâdık Hidâyet’in 1936’da Bombay’da yayımladığı Kör Baykuş pek çok dile çevrildi, pek çok yazarı etkiledi. Bu kült romanı, Behçet Necatigil’in unutulmaz çevirisinden, Necatigil’in önsözü ve Hidâyet’in yakın dostu yazar Bozorg Alevî’nin sonsözüyle sunuyoruz.
Hem Doğu resim sanatı ve edebiyatının, Binbir Gece Masalları’nın hem de sembolizmin ve gerçeküstücülüğün izlerinin görüldüğü bu benzersiz romanla Hidâyet, modernizmi İran’a getirmişti.
Yirminci yüzyılın düşlemsel edebiyatında bir başyapıt. -Philippe Soupault
Başyapıt diye bir şey varsa budur. -André Breton
- Açıklama
“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.” Bu cümleyle açılır Sâdık Hidâyet’in başyapıtı Kör Baykuş. Bir anlığına görülen ve hayal mi gerçek mi olduğu anlaşılmayan güzel bir kadın, romanın isimsiz kahramanının tekdüze varoluşunu altüst edecek, onu zaman ve mekânın dışında geçen bir hikâyeye savuracaktır: Takıntılardan, korkulardan, sanrılardan oluşan bir dünyada geçen, içinde kendini yapayalnız bulduğu bir hikâyeye.
Modern İran edebiyatının kurucularından Sâdık Hidâyet’in 1936’da Bombay’da yayımladığı Kör Baykuş pek çok dile çevrildi, pek çok yazarı etkiledi. Bu kült romanı, Behçet Necatigil’in unutulmaz çevirisinden, Necatigil’in önsözü ve Hidâyet’in yakın dostu yazar Bozorg Alevî’nin sonsözüyle sunuyoruz.
Hem Doğu resim sanatı ve edebiyatının, Binbir Gece Masalları’nın hem de sembolizmin ve gerçeküstücülüğün izlerinin görüldüğü bu benzersiz romanla Hidâyet, modernizmi İran’a getirmişti.
Yirminci yüzyılın düşlemsel edebiyatında bir başyapıt. -Philippe Soupault
Başyapıt diye bir şey varsa budur. -André Breton
Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim72,0072,00237,4474,88325,4476,32612,9677,7698,8079,20Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim72,0072,00237,4474,88325,4476,32612,9677,7698,8079,20Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim72,0072,00237,4474,88325,4476,32612,9677,7698,8079,20Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim72,0072,00237,4474,88325,4476,32612,9677,7698,8079,20Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim72,0072,00237,4474,88325,4476,32612,9677,7698,8079,20World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim72,0072,00237,4474,88325,4476,32612,9677,7698,8079,20Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim72,0072,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları