Kur’an’da De Ki HitabıBir Uslub Özelliği Olarak
Kur’ân-ı Kerîm, kendine özgü ifade üslûbu ile bilinen diğer bütün sözlerden ayrılır. O’nun bu özgün üslûbunun yansımalarından biri, içerisinde 332 defa zikredilen "de ki" hitâbıdır. "De ki" emrinin öncelikli muhâtabı, Kur’ân’ı tebliğ eden Hz. Peygamber’dir. Şu bir gerçektir ki, hiçbir yazar kendi eserinde kendine emretmez. Bu açıdan bakıldığında, "Kur’ân Yüce Allah’ın sözüdür" hükmünün doğruluğu görülebileceği gibi; bazı oryantalistlere ait, "Kur’ân Hz. Muhammed’in (s.a.s.) sözüdür" yargısının yanlışlığı da anlaşılabilir. "De ki" emri, Kur’ân’ın vahiy ürünü olduğunu göstermenin yanında, bütün mü’minleri muhâtap almasıyla onun evrenselliğine ayrıca vurgu yapmaktadır. "De ki" lâfızları, Kur’ân’ın söz konusu orijinal üslûbunun bir yansıması olmanın yanında, kendi bünyesinde bazı özelliklere de sahiptir. Bu özellikler; "De ki" lâfızlarının bir takım mecâzî/ikincil anlamları taşıması, aynı doğrultuda müteradiflerinin/anlamdaşlarının yerine tercihen kullanılmış olması, bütünüyle soru-cevap bağlamında yer alması ve bağlamı itibariyle ulûhiyet, nübüvvet ve vahiy gibi İslam dininin temel kavramlarına delâlet etmesi şeklinde özetlenebilir.
- Açıklama
Kur’ân-ı Kerîm, kendine özgü ifade üslûbu ile bilinen diğer bütün sözlerden ayrılır. O’nun bu özgün üslûbunun yansımalarından biri, içerisinde 332 defa zikredilen "de ki" hitâbıdır. "De ki" emrinin öncelikli muhâtabı, Kur’ân’ı tebliğ eden Hz. Peygamber’dir. Şu bir gerçektir ki, hiçbir yazar kendi eserinde kendine emretmez. Bu açıdan bakıldığında, "Kur’ân Yüce Allah’ın sözüdür" hükmünün doğruluğu görülebileceği gibi; bazı oryantalistlere ait, "Kur’ân Hz. Muhammed’in (s.a.s.) sözüdür" yargısının yanlışlığı da anlaşılabilir. "De ki" emri, Kur’ân’ın vahiy ürünü olduğunu göstermenin yanında, bütün mü’minleri muhâtap almasıyla onun evrenselliğine ayrıca vurgu yapmaktadır. "De ki" lâfızları, Kur’ân’ın söz konusu orijinal üslûbunun bir yansıması olmanın yanında, kendi bünyesinde bazı özelliklere de sahiptir. Bu özellikler; "De ki" lâfızlarının bir takım mecâzî/ikincil anlamları taşıması, aynı doğrultuda müteradiflerinin/anlamdaşlarının yerine tercihen kullanılmış olması, bütünüyle soru-cevap bağlamında yer alması ve bağlamı itibariyle ulûhiyet, nübüvvet ve vahiy gibi İslam dininin temel kavramlarına delâlet etmesi şeklinde özetlenebilir.
Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim142,45142,45274,07148,15350,33151,00625,64153,85917,41156,70Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim142,45142,45274,07148,15350,33151,00625,64153,85917,41156,70Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim142,45142,45274,07148,15350,33151,00625,64153,85917,41156,70Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim142,45142,45274,07148,15350,33151,00625,64153,85917,41156,70Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim142,45142,45274,07148,15350,33151,00625,64153,85917,41156,70World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim142,45142,45274,07148,15350,33151,00625,64153,85917,41156,70Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim142,45142,452--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları