Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Kurtuluş Savaşı'nın Mali Kaynakları - Halkkitabevi

Kurtuluş Savaşı'nın Mali Kaynakları

Stok Kodu
9789751602695
Boyut
16x24
Sayfa Sayısı
553
Baskı
2
Basım Tarihi
2013
Resimleyen
05138506d3224da6a5cd9651dcd3b75a
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9789751602695
426746
Kurtuluş Savaşı'nın Mali Kaynakları
Kurtuluş Savaşı'nın Mali Kaynakları
34.50

Kurtuluş Savaşı boyunca ihtiyaç duyulan mal ve hizmetlerin büyük çoğunluğu bütçeden yapılan harcamalarla ve para ödenerek karşılanmamıştır. Tekalifi Milliye emirleri doğtultusunda halkın mal ve para şeklindeki bağışları hizmet yükümlülükleri ve el koymalarla sağlanan finansman kaynakların miktarını rakamlarla tespit etmek olanaksızdır. Bu başarılsa bile katlanılan fedakarlıklar para ile ölçülmeyecek bunu ölçüye vurmaya çalışmak ise kutsal savaşı anlamsızlaştırmaktan öteye gidemeyecektir. Bu nedenlerle savaşın milliyetini kuru rakamlarla bulmaya çalışmak yerine harp mali kaynaklara başvurulduğu ve dar boğazların nasıl aşıldığı ortya konmaya çalışılmıştır.

Kuva-yi Milliye adını alan milis güçlerin göstermiş olduğu kanlı boğuşmalar düzenli ordu kurulana kadarki dönemde Anadolu'dan vazgeçilmeyeceğinin sinyallerini vermiştir. Dünya tarihinin en uzun meydan muharebelerinin yaşandığı Kurtuluş Savaşı aslında karşılıklı bir tüketme savaşı olmuş bütün varlığını harekete geçiren Anadolu bu uzun çarpışmaları kazanmasını bilmiştir. Herhangi bir kayda, formaliteye, kırtasiyeciliğe dayanmaksızın tüm mali maddi ve insani kaynakların seferber edildiği bu uzun muharebede kaynakları kısır Anadolu'nun yarattığı büyük mucizenin gerçekleşmesi için Genel Seferberlikten sonra köylerde erkek nüfus tükenme sınırına yaklaşmıştır. Anadolu'nun eli silah tutabilen erkek gücü silah altına alınmış cephelerde, vuruşmaktadır. Birinci Dünya Savaşı'nın Anadolu'nun genç erkek işgücünde açtığı büyük gedik nedeniyle de cephe gerisinde asıl yükü Türk kadınları taşımaktadır. Silah altına alınan erkek işgücünün boşluğunu daha çok genç köylü kadınlar doldurmaktadırlar.

Birinci Dünya Savaşı sonrası mahşeri bir yangını andıran derin acılar bırakan kopmaların yaşandığı Osmanlı Devleti coğrafyasında, şaşkınlığa kapılmış olan asil ve kurucu unsur toplanmış ve kavgası için harekete geçmiştir. Emperyalizmi kendine hak olarak gören egemen güçlerin kesin sonuca ulaşmak hayaline kapıldığı günlerde; "Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz!" cümlesiyle karşı duruş sergileyen "Asrın lideri" çok geçmeden "ruhların beslediği" koca bir ulusu esarete karşı topkeyun bir mücadeleye ikna etmiştir. Türk Milleti tarihinin en tehlikeli ve sancılı sınavını istiklali için verirken "Anadolu Ateşi" yakılmıştır.

Kapat