Marka Hukukunda Ayırt Edicilik ve Markanın Ayırt Ediciliğinin Zedelenmesi6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'na göre
Hukukçunun, hukuk alanındaki problemleri görebilmesi, doğru olarak çözebilmesi ve fikirleri, varılan sonuçları söz ve yazı ile doğru ve açık olarak ifade edebilmesi arzu edilir. Bu sebepten olacak ki, hukuk eğitiminin temel hedefinin, hukukçuya bu yetenekleri vermek, geliştirmek ve belli bir olgunluk düzeyine ulaştırmak olduğu ifade edilmektedir. Bu yetenekleri kazanan hukukçunun, hangi sıfatla olursa olsun hukuk problemini görmesi, çözmesi, söz veya yazı ile ifade etmesi beklenmektedir.
Değerli meslektaşım Sayın Dilek İmirlioğlu tarafından hazırlanan Marka Hukukunda Ayırt Edicilik ve Markanın Ayırt Ediciliğinin Zedelenmesi konulu elinizdeki çalışma, bir hukukçuda aranılan yeteneklerin yansıması; bir emek ve sabır ürünüdür. Yeteneğine, emek ve sabrını katan Sayın İmirlioğlu, bu çalışması ile Hukuk Doktoru unvanını almıştır; kendisini tebrik, katkıda bulunan değerli jüri üyelerine de teşekkür ediyoruz.
Eserde markalar bakımından hem bir unsur hem de bir fonksiyon olarak nitelendirilen ayırt edicilik kavramı, araştırmacıların ve uygulamacıların istifadesine uygun olarak ele alınmıştır. Bilindiği üzere ayırt edicilik, hem işaretlerin marka olarak tescili hem de tescilden sonraki safhalarda önem taşıyan bir kavramdır; unsurların objektif kriterler ile ortaya konulması tatbikat bakımından da son derece ehemmiyetli bir husustur. Sayın İmirlioğlu, bu unsurları, derin bir akademik araştırmaya dayanan veriler ışığında ortaya koymuş; vardığı sonuçlarla, araştırmacılara olduğu kadar uygulamacılara da ışık tutmaya çalışmış ve başarılı olmuştur.
Sayın İmirlioğlu 556 sayılı KHK’nın yürürlükte olduğu dönemde başladığı bu çalışmasında, AB, ABD ve çeşitli ülkelerdeki düzenlemeleri, ülke mevzuatlarıyla karşılaştırarak incelenmiş; KHK/556’nın yürürlükten kaldırılması, yerine Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun kabul edilmesi kendisini yıldırmamış ve 10.01.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nu da çalışmasına dâhil ederek, ilk olma başarısını da göstermiştir. Bu açıdan eserinde hem 6769 sayılı Kanun hükümleri, hem de önceki düzenlemeler ile mukayeseli bir çalışma yolu benimsemiş; Yüksek Mahkeme kararlarını da değerlendirmelere dâhil ederek çok yönlü bir analiz yapmıştır.
- Açıklama
Hukukçunun, hukuk alanındaki problemleri görebilmesi, doğru olarak çözebilmesi ve fikirleri, varılan sonuçları söz ve yazı ile doğru ve açık olarak ifade edebilmesi arzu edilir. Bu sebepten olacak ki, hukuk eğitiminin temel hedefinin, hukukçuya bu yetenekleri vermek, geliştirmek ve belli bir olgunluk düzeyine ulaştırmak olduğu ifade edilmektedir. Bu yetenekleri kazanan hukukçunun, hangi sıfatla olursa olsun hukuk problemini görmesi, çözmesi, söz veya yazı ile ifade etmesi beklenmektedir.
Değerli meslektaşım Sayın Dilek İmirlioğlu tarafından hazırlanan Marka Hukukunda Ayırt Edicilik ve Markanın Ayırt Ediciliğinin Zedelenmesi konulu elinizdeki çalışma, bir hukukçuda aranılan yeteneklerin yansıması; bir emek ve sabır ürünüdür. Yeteneğine, emek ve sabrını katan Sayın İmirlioğlu, bu çalışması ile Hukuk Doktoru unvanını almıştır; kendisini tebrik, katkıda bulunan değerli jüri üyelerine de teşekkür ediyoruz.
Eserde markalar bakımından hem bir unsur hem de bir fonksiyon olarak nitelendirilen ayırt edicilik kavramı, araştırmacıların ve uygulamacıların istifadesine uygun olarak ele alınmıştır. Bilindiği üzere ayırt edicilik, hem işaretlerin marka olarak tescili hem de tescilden sonraki safhalarda önem taşıyan bir kavramdır; unsurların objektif kriterler ile ortaya konulması tatbikat bakımından da son derece ehemmiyetli bir husustur. Sayın İmirlioğlu, bu unsurları, derin bir akademik araştırmaya dayanan veriler ışığında ortaya koymuş; vardığı sonuçlarla, araştırmacılara olduğu kadar uygulamacılara da ışık tutmaya çalışmış ve başarılı olmuştur.
Sayın İmirlioğlu 556 sayılı KHK’nın yürürlükte olduğu dönemde başladığı bu çalışmasında, AB, ABD ve çeşitli ülkelerdeki düzenlemeleri, ülke mevzuatlarıyla karşılaştırarak incelenmiş; KHK/556’nın yürürlükten kaldırılması, yerine Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun kabul edilmesi kendisini yıldırmamış ve 10.01.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nu da çalışmasına dâhil ederek, ilk olma başarısını da göstermiştir. Bu açıdan eserinde hem 6769 sayılı Kanun hükümleri, hem de önceki düzenlemeler ile mukayeseli bir çalışma yolu benimsemiş; Yüksek Mahkeme kararlarını da değerlendirmelere dâhil ederek çok yönlü bir analiz yapmıştır.
Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim238,00238,002123,76247,52384,09252,28642,84257,04929,09261,80Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim238,00238,002123,76247,52384,09252,28642,84257,04929,09261,80Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim238,00238,002123,76247,52384,09252,28642,84257,04929,09261,80Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim238,00238,002123,76247,52384,09252,28642,84257,04929,09261,80Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim238,00238,002123,76247,52384,09252,28642,84257,04929,09261,80World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim238,00238,002123,76247,52384,09252,28642,84257,04929,09261,80Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim238,00238,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları