Namaz Bilinci
Bilinç; her durumda hareketlerimizi, davranışlarımızı, dengeli ve ideal şekilde sunmamıza ve yaşamamıza sebep olan bir durumdur. Bu sebeple namazı gerektiği ve hakettiği şekilde ifa etmek için Namazın Bilincini kazanmalı, Onu -namazı- ne olduğunu idrak edip, kavramalıyız... Ve bunun için, bu bilinci ve şuuru yerleştireceğine inandığımız Namaz Bilinci kitabımızı tanımaya başlayalım;
Namaz hakkında birçok eserin yazılmasına rağmen namazlarımızın hakiki namazlar olmayışı, Onun sadece şekilden ve zaruri bir görevden ibaret sayılması Namazın önemini kavrayamayışımızdan, Allahın istediği, Peygamberinin öğrettiği namazın, ikame edilmediğindendir... Ve bu sebeple bilinmeyenleri değil yapılmayanları hatırlatmak için kaleme alınmış bu kitabımız.
Allah, İnsan ve İslam denklemi ile İlahın, kulun ve dinin konumuna değinilmiş. İlaha itaat edenin kul, kulluğu ifa etmenin ise dinin gereklerinden olan İbadet ile şekillendiği ifade edilmiştir... Kulluğun teslimiyet olduğu ve bu teslimiyetin yeryüzünde şekillenip, icra edilişinin, Namaz olduğu hatırlatılmıştır. Namaz, teslim olmanın, islam olmanın, müslüman olmanın, en büyük nişanesi olmuştur. Ve bu yüzden Namaz, ibadetlerin direği, anası, en önemlisi, en gereklisi ve en vazgeçilmezidir. Ve namaz, ilk emredilen farz ibadettir. (Ey örtüsüne bürünen, Az bir kısmı hariç olmak üzere, geceleyin kalk: (Gecenin) Yarısı kadar. Ya da ondan biraz eksilt. Veya üzerine ilave et. Ve Kur’an’ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku. Gerçek şu ki, biz senin üzerine ’oldukça ağır’ bir söz (vahy) bırakacağız. Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır. Çünkü gündüz, senin için uzun uğraşılar vardır. Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel. (Allah, ) Doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka ilah yoktur. Şu halde (yalnızca) O’nu vekil tut. Onların demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup-ayrıl. müzemmil 1-10) Ve bu ibadet, sözsüz, uyarısız sadece izlenilerek ilk müslüman olan, Hatice a.s. ve Ali (a.s.) a tebliğ vazifesi görmüştür. Namazın, tebliğde bu denli büyük ve etkili bir araç olduğu bu tür durumlarla aşikar olmuştur.
Namaz Adem a.s. dan bu yana asla değişmeyen ve son peygamber Muhammed a.s. da dahil nebilerin herbirine emredilen bir ibadettir. Onların namazları, tecrid edilmelerine, başlarına pislikler konmasına sebep olmuştur. Çünkü onların namazları, tağutun, zulmün, şirkin, sistemini yıkmaya tek başına bile yeterliydi. Namaz, hayatımızı Allah’a olan teslimiyet bilinci ve sorumluluk bilinci ile düzene sokup, o düzende yaşama ve yaşatmayı da sağlamak zorundadır. Nebilerin namazları, sistem üzerinde bu yüzden tesirli olmuş, bu yüzden hayatlarını düzene sokan bu eylem, yeryüzündeki tutum ve davranışlarına da sirayet etmiştir... Şimdi üzerinde düşünmemiz gereken bir nokta var. Acaba bizim namazımız niye zamanımızın müşriklerini ve din düşmanlarını tehdit etmiyor! Aksine bunlar camilerin kapılarını ardına kadar açıyorlar! Üstelik namaz kılınması taraftarı oluyorlar! Demek ki bizim namazımız, onların varlığını tehdit etmiyor. Onlarda biliyorlar camilerin açık olmasının müslümanları uyuttuğunu, minarelerde okunan ezanın ninni olduğunu ve müslümanların namazla hayatlarını ayırmanın kendilerine ne derece faydalı olduğunu.
Demek ki namaz ruhu yok henüz bizde. Ne zaman namazın önemini, ruhunu kavrar, namazda okunanları hayatımıza aktarırız, o zaman onlar güç ve kuvvet olarak karşımıza çıkacaklardır.
Namaz, imanın gereğidir. Allah’a olan güven ve tevekkülün perçinlenmesini sağlayan bir eylemdir. Namaz, kişinin şahsiyet oluşumuna en büyük katkıyı sağlayan, Allah ın rızası dışında tüm istek ve emirleri reddeden, nefsin ve şeytanın sufli emellerine başkaldıran, benliği istila eden tağuti sistem ve ideolojilerin tahakküm gücünü kırmaya çalışan bir bağımsızlık savaşıdır... Akıl ve iman ile oluşturulan şahsiyet ve kimlik namazın ruhundandır. Namaz, kişinin görevi ve zorunluluğu olmaktan ziyade tat verici, haz aldırıcı, büyük bir sekinet ve huzur sağlayıcı bir huşu aracıdır. Namaz, şahsi bir iş değil toplumsal bir düzenin temel unsurudur. Haksızlık ve zulme karşı, Hakkın ve haklının yanında olma şuuruna erdiren bir eylemdir.
Namazı kılmak değil de, ikame etmenin gerekliliğini iddia ediyor yazar ve bu iddiasının delilini Kuran dan sunuyor bizlere;
Kuran da namazla ilgili geçen tüm ayetlerin kaame fiilinden türeyen akımi ve yukimune fiilleri ile kullanılması oldukça dikkat çekicidir. Hiç bir zaman bizim kullandığımız namaz kılmak manasına gelen ce-a-le fiili ve bu fiilden türeyen başka bir kelimeyle namaz ayeti geçmemiştir. İşte bunun için namazı kılmak değilde ikame etmek esastır. İkamenin manası ise bir şeyi ayağa kaldırmak, düzeltip dikmek, doğrutlmak, dosdoğru yapmaktır. Bu yüzden Allah bizden namazı kılmamızı değil hakkı ile ikame etmemizi, maddi manevi şartlarına uyarak ayakta tutmamızı istiyor. Kılda nasıl kılarsan kıl, yat kalk spor olsun cinsinden, baştan sav borcunu ödersin değil de; Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ve namazı Allah ın istediği Resulullahın ikame ettiği gibi ifa ederek onu ayakta tut diyor.
Kişinin hayatını etkileyen ve ve bu etkinin Hak toplumun düzeninin oluşumunda büyük rol oynaması ve bu sebeple namazın ikame edilmesi gerekliliğine vurgu yapılması kitapta en çok ilgimi çeken ve beni etkileyen kısım oldu.
Namazı, Sabır, Tebliğ ve Cihad ile birlikte anılarak, namazsız diğer unsurların var olamayacağı vurgulanıyor. Ve namazın gerekliliği ve ehemmiyetinin bu unsurlar için çok fazla olduğunu hatırlatıyor yazarımız. Namazdan manen haz almak adına, huşuyu sağlamak için pratik tavsiyeler ve hususlara değiniliyor. Namazın sebep ve gereklerinden olan cemaatin önemini, mescitleri ve namazı terk edenlerin hallerini anlatarak sonlandırıyor kitabımızı... Şahsım adına çok faydalandığım bu kitabı hepinizin okuması ve okutmasını temenni ediyor, kütüphanenize aldığınız bu kitab için vesile olduysam dularınızı bekliyorum inşallah vesselam...
- Açıklama
Bilinç; her durumda hareketlerimizi, davranışlarımızı, dengeli ve ideal şekilde sunmamıza ve yaşamamıza sebep olan bir durumdur. Bu sebeple namazı gerektiği ve hakettiği şekilde ifa etmek için Namazın Bilincini kazanmalı, Onu -namazı- ne olduğunu idrak edip, kavramalıyız... Ve bunun için, bu bilinci ve şuuru yerleştireceğine inandığımız Namaz Bilinci kitabımızı tanımaya başlayalım;
Namaz hakkında birçok eserin yazılmasına rağmen namazlarımızın hakiki namazlar olmayışı, Onun sadece şekilden ve zaruri bir görevden ibaret sayılması Namazın önemini kavrayamayışımızdan, Allahın istediği, Peygamberinin öğrettiği namazın, ikame edilmediğindendir... Ve bu sebeple bilinmeyenleri değil yapılmayanları hatırlatmak için kaleme alınmış bu kitabımız.
Allah, İnsan ve İslam denklemi ile İlahın, kulun ve dinin konumuna değinilmiş. İlaha itaat edenin kul, kulluğu ifa etmenin ise dinin gereklerinden olan İbadet ile şekillendiği ifade edilmiştir... Kulluğun teslimiyet olduğu ve bu teslimiyetin yeryüzünde şekillenip, icra edilişinin, Namaz olduğu hatırlatılmıştır. Namaz, teslim olmanın, islam olmanın, müslüman olmanın, en büyük nişanesi olmuştur. Ve bu yüzden Namaz, ibadetlerin direği, anası, en önemlisi, en gereklisi ve en vazgeçilmezidir. Ve namaz, ilk emredilen farz ibadettir. (Ey örtüsüne bürünen, Az bir kısmı hariç olmak üzere, geceleyin kalk: (Gecenin) Yarısı kadar. Ya da ondan biraz eksilt. Veya üzerine ilave et. Ve Kur’an’ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku. Gerçek şu ki, biz senin üzerine ’oldukça ağır’ bir söz (vahy) bırakacağız. Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır. Çünkü gündüz, senin için uzun uğraşılar vardır. Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel. (Allah, ) Doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka ilah yoktur. Şu halde (yalnızca) O’nu vekil tut. Onların demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup-ayrıl. müzemmil 1-10) Ve bu ibadet, sözsüz, uyarısız sadece izlenilerek ilk müslüman olan, Hatice a.s. ve Ali (a.s.) a tebliğ vazifesi görmüştür. Namazın, tebliğde bu denli büyük ve etkili bir araç olduğu bu tür durumlarla aşikar olmuştur.
Namaz Adem a.s. dan bu yana asla değişmeyen ve son peygamber Muhammed a.s. da dahil nebilerin herbirine emredilen bir ibadettir. Onların namazları, tecrid edilmelerine, başlarına pislikler konmasına sebep olmuştur. Çünkü onların namazları, tağutun, zulmün, şirkin, sistemini yıkmaya tek başına bile yeterliydi. Namaz, hayatımızı Allah’a olan teslimiyet bilinci ve sorumluluk bilinci ile düzene sokup, o düzende yaşama ve yaşatmayı da sağlamak zorundadır. Nebilerin namazları, sistem üzerinde bu yüzden tesirli olmuş, bu yüzden hayatlarını düzene sokan bu eylem, yeryüzündeki tutum ve davranışlarına da sirayet etmiştir... Şimdi üzerinde düşünmemiz gereken bir nokta var. Acaba bizim namazımız niye zamanımızın müşriklerini ve din düşmanlarını tehdit etmiyor! Aksine bunlar camilerin kapılarını ardına kadar açıyorlar! Üstelik namaz kılınması taraftarı oluyorlar! Demek ki bizim namazımız, onların varlığını tehdit etmiyor. Onlarda biliyorlar camilerin açık olmasının müslümanları uyuttuğunu, minarelerde okunan ezanın ninni olduğunu ve müslümanların namazla hayatlarını ayırmanın kendilerine ne derece faydalı olduğunu.
Demek ki namaz ruhu yok henüz bizde. Ne zaman namazın önemini, ruhunu kavrar, namazda okunanları hayatımıza aktarırız, o zaman onlar güç ve kuvvet olarak karşımıza çıkacaklardır.
Namaz, imanın gereğidir. Allah’a olan güven ve tevekkülün perçinlenmesini sağlayan bir eylemdir. Namaz, kişinin şahsiyet oluşumuna en büyük katkıyı sağlayan, Allah ın rızası dışında tüm istek ve emirleri reddeden, nefsin ve şeytanın sufli emellerine başkaldıran, benliği istila eden tağuti sistem ve ideolojilerin tahakküm gücünü kırmaya çalışan bir bağımsızlık savaşıdır... Akıl ve iman ile oluşturulan şahsiyet ve kimlik namazın ruhundandır. Namaz, kişinin görevi ve zorunluluğu olmaktan ziyade tat verici, haz aldırıcı, büyük bir sekinet ve huzur sağlayıcı bir huşu aracıdır. Namaz, şahsi bir iş değil toplumsal bir düzenin temel unsurudur. Haksızlık ve zulme karşı, Hakkın ve haklının yanında olma şuuruna erdiren bir eylemdir.
Namazı kılmak değil de, ikame etmenin gerekliliğini iddia ediyor yazar ve bu iddiasının delilini Kuran dan sunuyor bizlere;
Kuran da namazla ilgili geçen tüm ayetlerin kaame fiilinden türeyen akımi ve yukimune fiilleri ile kullanılması oldukça dikkat çekicidir. Hiç bir zaman bizim kullandığımız namaz kılmak manasına gelen ce-a-le fiili ve bu fiilden türeyen başka bir kelimeyle namaz ayeti geçmemiştir. İşte bunun için namazı kılmak değilde ikame etmek esastır. İkamenin manası ise bir şeyi ayağa kaldırmak, düzeltip dikmek, doğrutlmak, dosdoğru yapmaktır. Bu yüzden Allah bizden namazı kılmamızı değil hakkı ile ikame etmemizi, maddi manevi şartlarına uyarak ayakta tutmamızı istiyor. Kılda nasıl kılarsan kıl, yat kalk spor olsun cinsinden, baştan sav borcunu ödersin değil de; Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ve namazı Allah ın istediği Resulullahın ikame ettiği gibi ifa ederek onu ayakta tut diyor.
Kişinin hayatını etkileyen ve ve bu etkinin Hak toplumun düzeninin oluşumunda büyük rol oynaması ve bu sebeple namazın ikame edilmesi gerekliliğine vurgu yapılması kitapta en çok ilgimi çeken ve beni etkileyen kısım oldu.
Namazı, Sabır, Tebliğ ve Cihad ile birlikte anılarak, namazsız diğer unsurların var olamayacağı vurgulanıyor. Ve namazın gerekliliği ve ehemmiyetinin bu unsurlar için çok fazla olduğunu hatırlatıyor yazarımız. Namazdan manen haz almak adına, huşuyu sağlamak için pratik tavsiyeler ve hususlara değiniliyor. Namazın sebep ve gereklerinden olan cemaatin önemini, mescitleri ve namazı terk edenlerin hallerini anlatarak sonlandırıyor kitabımızı... Şahsım adına çok faydalandığım bu kitabı hepinizin okuması ve okutmasını temenni ediyor, kütüphanenize aldığınız bu kitab için vesile olduysam dularınızı bekliyorum inşallah vesselam...
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim55,2055,20228,7057,41319,5058,5169,9459,6296,7560,72Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim55,2055,20228,7057,41319,5058,5169,9459,6296,7560,72Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim55,2055,20228,7057,41319,5058,5169,9459,6296,7560,72Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim55,2055,20228,7057,41319,5058,5169,9459,6296,7560,72Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim55,2055,20228,7057,41319,5058,5169,9459,6296,7560,72World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim55,2055,20228,7057,41319,5058,5169,9459,6296,7560,72Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim55,2055,202--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları