Nazım ve Azerbaycan
Stok Kodu
:
9786055348052
Boyut
:
14x20
Sayfa Sayısı
:
244
Basım Tarihi
:
2013
Resimleyen
:
2d33f9ff94c946ef81c857efff8eebbd
Kapak Türü
:
Ciltsiz
Kağıt Türü
:
2. Hamur
Dili
:
Türkçe
16,20TL
%13 İNDİRİM
14,09TL
Stokta yok
9786055348052
389573
https://www.halkkitabevi.com/nazim-ve-azerbaycan
Nazım ve Azerbaycan
14.09
Kısaca bu kitapta Nâzım hakkında ne biliyorsam onlardan söz edeceğim. Öncelikle söylemeliyim ki anılarımda düşüncelerimde hiçbir şişirmeye abartmaya ya da eksiltmeye yazar fantezisine yol vermeyeceğim.
Şunu da söylemeliyim ki bu kitabı hazırlamaya başladığım günlerde Türkiye'den sevindirici bir haber aldım. Nâzım'ın sanatsal yaratıcılığının incelenmesi alanındaki çalışmalarım nedeniyle "Nâzım Hikmet Vakfı"na üye kabul edilmişim. Yaşamımda böyle birçok mutlu anlarım oldu. Sovyet döneminde aldığım fahri fermanlar "Emektar Gazeteci" adı madalyalar vb. beni böylesine mutlu etmemişti. Geçmiş yıllara döndüm. Nâzım'ın adını duyduğum günü bu büyük sanatçıyla Bakü'de ve Moskova'da görüştüğüm günleri Nâzım'ın ansızın ölümü ile ilgili radyodan duyduğum haberi sonra hüngür hüngür ağlayışımı anımsadım; 1972 - 1975 yılları arasında Türkiye'deki çalışmalarım bu ülkedeki sıradan insanların onunla ilgilenmeleri topladığım sayısız kitaplar Nâzım'a adanmış şiirler denemeler usuma geldi. Nâzım'ın gençlik dostu Vâlâ Nureddin gibi daha hiç kimse Nâzım hakkındaki yazısına böylesine tutarlı bir ad vermemiş: "Bu Dünyadan Nâzım Geçti".
Evet 2002'de Nâzım'ın 100. yaşı tamamlanacak. Ama topu topu 61 yıl yaşadı. Bu 61 yılın bu karmaşık yaşamın 13 yılını hapishanelerde geçirdi. Kendi diliyle söylersek büyük otellerde de yaşadı zindanlarda da. Her zaman izlendi Türkiye'de de Moskova'da da. Nâzım'ın yaşamının son yılları çok acılı oldu. Kendi günahı yüzünden kendisini çok seven eşi Münevver'den ve tek çocuğu Mehmet'ten ayrı kalması son aşkının onun yüreğini yaralaması iki enfarktüsten sonra sağlığının bozulması en önemlisi ise uğrunda yaşamı boyu savaştığı komünizm ülküsünün çökertilmesi şairin ölümünü hızlandırıyordu. Bu nedenle de son şiirleri ancak ölümün korkunçluğundan gerçekleşmeyen ülkülerinden aynı zamanda da haksızlıktan adaletsizlikten söz ediyordu. Eserleri dünya dillerinin çoğunda yayımlanırdı Türkçeden başka! Oyunları dünyanın birçok sahnesini geziyordu Türk sahnesinden başka. Onu Türk vatandaşlığından da çoktan çıkarmışlardı. O zaman Nâzım yaşama sevinci dolu bir insandı. O dar kafalı egemen çevrelere dönerek sesleniyordu:
"Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında".
Şunu da söylemeliyim ki bu kitabı hazırlamaya başladığım günlerde Türkiye'den sevindirici bir haber aldım. Nâzım'ın sanatsal yaratıcılığının incelenmesi alanındaki çalışmalarım nedeniyle "Nâzım Hikmet Vakfı"na üye kabul edilmişim. Yaşamımda böyle birçok mutlu anlarım oldu. Sovyet döneminde aldığım fahri fermanlar "Emektar Gazeteci" adı madalyalar vb. beni böylesine mutlu etmemişti. Geçmiş yıllara döndüm. Nâzım'ın adını duyduğum günü bu büyük sanatçıyla Bakü'de ve Moskova'da görüştüğüm günleri Nâzım'ın ansızın ölümü ile ilgili radyodan duyduğum haberi sonra hüngür hüngür ağlayışımı anımsadım; 1972 - 1975 yılları arasında Türkiye'deki çalışmalarım bu ülkedeki sıradan insanların onunla ilgilenmeleri topladığım sayısız kitaplar Nâzım'a adanmış şiirler denemeler usuma geldi. Nâzım'ın gençlik dostu Vâlâ Nureddin gibi daha hiç kimse Nâzım hakkındaki yazısına böylesine tutarlı bir ad vermemiş: "Bu Dünyadan Nâzım Geçti".
Evet 2002'de Nâzım'ın 100. yaşı tamamlanacak. Ama topu topu 61 yıl yaşadı. Bu 61 yılın bu karmaşık yaşamın 13 yılını hapishanelerde geçirdi. Kendi diliyle söylersek büyük otellerde de yaşadı zindanlarda da. Her zaman izlendi Türkiye'de de Moskova'da da. Nâzım'ın yaşamının son yılları çok acılı oldu. Kendi günahı yüzünden kendisini çok seven eşi Münevver'den ve tek çocuğu Mehmet'ten ayrı kalması son aşkının onun yüreğini yaralaması iki enfarktüsten sonra sağlığının bozulması en önemlisi ise uğrunda yaşamı boyu savaştığı komünizm ülküsünün çökertilmesi şairin ölümünü hızlandırıyordu. Bu nedenle de son şiirleri ancak ölümün korkunçluğundan gerçekleşmeyen ülkülerinden aynı zamanda da haksızlıktan adaletsizlikten söz ediyordu. Eserleri dünya dillerinin çoğunda yayımlanırdı Türkçeden başka! Oyunları dünyanın birçok sahnesini geziyordu Türk sahnesinden başka. Onu Türk vatandaşlığından da çoktan çıkarmışlardı. O zaman Nâzım yaşama sevinci dolu bir insandı. O dar kafalı egemen çevrelere dönerek sesleniyordu:
"Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında".
- Açıklama
- Kısaca bu kitapta Nâzım hakkında ne biliyorsam onlardan söz edeceğim. Öncelikle söylemeliyim ki anılarımda düşüncelerimde hiçbir şişirmeye abartmaya ya da eksiltmeye yazar fantezisine yol vermeyeceğim.
Şunu da söylemeliyim ki bu kitabı hazırlamaya başladığım günlerde Türkiye'den sevindirici bir haber aldım. Nâzım'ın sanatsal yaratıcılığının incelenmesi alanındaki çalışmalarım nedeniyle "Nâzım Hikmet Vakfı"na üye kabul edilmişim. Yaşamımda böyle birçok mutlu anlarım oldu. Sovyet döneminde aldığım fahri fermanlar "Emektar Gazeteci" adı madalyalar vb. beni böylesine mutlu etmemişti. Geçmiş yıllara döndüm. Nâzım'ın adını duyduğum günü bu büyük sanatçıyla Bakü'de ve Moskova'da görüştüğüm günleri Nâzım'ın ansızın ölümü ile ilgili radyodan duyduğum haberi sonra hüngür hüngür ağlayışımı anımsadım; 1972 - 1975 yılları arasında Türkiye'deki çalışmalarım bu ülkedeki sıradan insanların onunla ilgilenmeleri topladığım sayısız kitaplar Nâzım'a adanmış şiirler denemeler usuma geldi. Nâzım'ın gençlik dostu Vâlâ Nureddin gibi daha hiç kimse Nâzım hakkındaki yazısına böylesine tutarlı bir ad vermemiş: "Bu Dünyadan Nâzım Geçti".
Evet 2002'de Nâzım'ın 100. yaşı tamamlanacak. Ama topu topu 61 yıl yaşadı. Bu 61 yılın bu karmaşık yaşamın 13 yılını hapishanelerde geçirdi. Kendi diliyle söylersek büyük otellerde de yaşadı zindanlarda da. Her zaman izlendi Türkiye'de de Moskova'da da. Nâzım'ın yaşamının son yılları çok acılı oldu. Kendi günahı yüzünden kendisini çok seven eşi Münevver'den ve tek çocuğu Mehmet'ten ayrı kalması son aşkının onun yüreğini yaralaması iki enfarktüsten sonra sağlığının bozulması en önemlisi ise uğrunda yaşamı boyu savaştığı komünizm ülküsünün çökertilmesi şairin ölümünü hızlandırıyordu. Bu nedenle de son şiirleri ancak ölümün korkunçluğundan gerçekleşmeyen ülkülerinden aynı zamanda da haksızlıktan adaletsizlikten söz ediyordu. Eserleri dünya dillerinin çoğunda yayımlanırdı Türkçeden başka! Oyunları dünyanın birçok sahnesini geziyordu Türk sahnesinden başka. Onu Türk vatandaşlığından da çoktan çıkarmışlardı. O zaman Nâzım yaşama sevinci dolu bir insandı. O dar kafalı egemen çevrelere dönerek sesleniyordu:
"Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında".Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim14,0914,0927,3314,6534,9814,9462,5415,2291,7215,50Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim14,0914,0927,3314,6534,9814,9462,5415,2291,7215,50Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim14,0914,0927,3314,6534,9814,9462,5415,2291,7215,50Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim14,0914,0927,3314,6534,9814,9462,5415,2291,7215,50Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim14,0914,0927,3314,6534,9814,9462,5415,2291,7215,50World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim14,0914,0927,3314,6534,9814,9462,5415,2291,7215,50Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim14,0914,092--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları