Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Olağan Hikaye Dergisi Sayı: 2 Aralık 2020 - Ocak 2021 - Halkkitabevi

Olağan Hikaye Dergisi Sayı: 2 Aralık 2020 - Ocak 2021

Stok Kodu
3990000031641
Boyut
16x24
Sayfa Sayısı
160
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-12
Resimleyen
5c13154a83004aca9e98df01a74f8828
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
3990000031641
789011
Olağan Hikaye Dergisi Sayı: 2 Aralık 2020 - Ocak 2021
Olağan Hikaye Dergisi Sayı: 2 Aralık 2020 - Ocak 2021
20.00

İki aylık hikâye dergisi Olağan Hikâye ikinci sayısında kahramanlığı irdeliyor. “Kahramanın O'nsuz Yolculuğu” dosyasıyla gelen sayıda, “Anything Goes Nereye Kadar?” sorusu soruluyor. Sayı, sorguladığı melezliği yansıtan kapağıyla da dikkat çekiyor.

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği tarafından iki ayda bir yayımlanan Olağan Hikâye, ikinci sayısında “Kahramanın O'nsuz Yolculuğu” dosyasına yer verdi. Akışın hikâyelerle başladığı, Sedef Soylu'nun hattat Ayşe Solak'la yaptığı röportajın yer aldığı sayı; Teorik Okumalar, Öykü Üç Nokta Atışı, Okuma Notları, Arka Dörtlü bölümlerinin de bulunduğu yine dopdolu bir içerikle karşımızda.
Yunus Emre Özsaray, “Kendi Hikâyemizi Bulabilecek miyiz?” başlıklı giriş yazısında hikâyenin/öykünün Tanzimat'tan günümüze uzanan serencamına yer verirken bu gidişat içinde eriyip giden “kahraman” yaklaşımını sorguluyor. Bir kısım Postmodern hikâyecisini “Tektipleştirici” olarak niteleyen Özsaray, “Bugün öykünün nereden başlayıp nereye geldiği, hikâyesinin bundan sonra nereye gideceği üzerine düşünmesi gerekiyor” diyor.

Kahramanın O'nsuz Yolculuğu

Destanların geleneğine eklemlenen klasik edebiyatımızdan bugüne, modern-postmodern kavramlarıyla kahramanın hikâyedeki varlık ve yokluk sürecini irdeleyen yazıların yer aldığı dosyaya katkı sunan isimler ve yazıları şöyle:celal fedai, “kahramana tapınmadan kahramanın öldürülmesine”; yunus emre özsaray, “kahramanın o'nsuz yolculuğu yahut melez bir ara dönem olarak postmodernite”; mehmet bilal yamak, “bir târihî ve müstakbel gazâ tavrı : alp-erenlik”; selvi kuzu, “kendi ejderhanla yüzleşmek”; ali sözer, “klasik edebiyatımızın hikâyesine cümle kapısından bir giriş yahut şemseddin-i sivâsî'nin gülşen-âbâd'ının çiçekleri”; kuddusi demir, “necip fazıl'da kahraman(lık) halleri”; mustafa uçurum, “kahramanını yitiren öykü”; rabia altuntaş, “kahramana ad koymaktan adsız kahramana: hiçoğlu'nun serüvenleri”; uğur cumaoğlu, “benim kahramanım senin kahramanını döver”; yusuf asaf, “kahramanın mekanikleşmesi”; ahmet melih karauğuz, “kahramanın yolculuğunda bir sonsuzluk uğrağı olarak transhümanizm”; bilal can, “edebiyat sosyolojisi açısından kahraman”.

Bülent Ata, Serkan Türk, İsmail Demirel, Ali Söyler'in hikâyelerinin, Kadir Daniş ve Hasan Hakan Boyraz'ın öykülerinin yer aldığı ikinci sayıya, Teorik Okumalar bölümünde Kamil Eşfak Berki, Hasan Akay, Asım Öz, İbrahim Aksu; Üç Nokta Atışı bölümünde Gökhan Yılmaz ve Handan Acar Yıldız; Okuma Notları bölümünde Özlem Karapınar, Tuncay Günaydın, Ayşegül Özdoğan, Ethem Erdoğan, Ömer Can Coşkun, Aslı Doğan, Zehra Büşra Karaman, Zeliha İlhan, İbrahim Can; Arka Dörtlü bölümünde Keziban Soylu, Cüneyt Dal, Berra Salman, Ahmet Mansur Tural metinleriyle katkı sunan isimler oldu.

Olağan Hikâye Dergisinin İkinci Sayısındaki Giriş Yazısı:

Kendi Hikâyemizi Bulabilecek Miyiz?

Yunus Emre Özsarayönce başarısız sonra da başarılı taklitlerle dünyayı takip etti edebiyatımız. Tanzimat'ta züppe kahraman ile başladı yolculuğumuz. Cumhuriyet sonrası anlatılarda modern aydın kahraman, sonra küçük adam ve ardından 1950'lerde modernist bunalımlı kahramansızlık belirdi. Dışarıdaki adamların hikâyeleri unutuldu. Unutmayanlar da hep aynı insana odaklandılar. Hikâyemizde, romanımızda ağaya başkaldıran köylü tipini görürüz de dokuz yıllık aradan sonra ezan sesi duyan köylü tipini göremeyiz. DP'li yıllarda küçük burjuvanın varoluş bunalımını/huzursuzluğu anlatır 50 kuşağı, başvekilin idam edildiğini duyan Anadolu'nun bir kasabasındaki insanın umutsuzluğunu, huzursuzluğunu anlatmaz. Üniversite olayları, sokaklardaki gerginlik vardır da üniversiteye evladını gönderen annenin “Evladım anarşiye karışmasın!” diyerek ettiği dua, yaşadığı gerginlik yoktur...

Birilerinin bu görülmeyeni göstermek arzusuyla yola çıkmasıyla “o taraf” yaftasını yemesi de aynı döneme rastlar. Yakın dönemlere kadar Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören, Mustafa Kutlu, Ali Haydar Haksal, Hüseyin Su ve ilk hikâyelerini bu isimlerin çıkardığı dergilerde yayınlayan isimler de dahil olmak üzere kendine has bir sesi vardı o tarafın “bu taraf” olarak gördüklerinin. Ne var ki son zamanlarda postmodernizmin melezleştirme etkilerinin fazlasıyla hissedildiğini söyleyebiliriz. İlk isimlerden öyküye devam edenler postmodern yöntemleri kullansalar da hâlâ “kendine has” olma durumunu korumaya çalışıyorlar da yeni kuşaklar için durum değişiyor.

Öykümüz uzun suskunluktan sonra bilhassa 80'lerle birlikte kendi gördüğü hikâyeyi anlatmaya başlamıştı. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de modernizmin tek tipçi iddiası silikleşiyorken “öteki”nin söylemi beliriyordu. Bu belirginleşmeyi melezlikle bastırmak, suyu modern tek tipçilik lehine bulandırmak, üzerini çizmek için post-modernizm doksanların sonunda imdada yetişti. Böylece yok sayılan “öteki” artık bulanık şekilde üzeri çizili olarak var-sayılacaktı. Bu durumda “öteki” farkında olmadan tektipleştiricinin istediğine dönüşmeye başlıyordu. 2010'lardan sonra diğerinin post-modern hokkabazlıkla gör dediğini anlatmaya doğru gerçekleşen dönüşüm, son ucunda yine bu toprakların gerçeğinden kopuk bir hikâye ortaya çıkardı. Bugün öykünün nereden başlayıp nereye geldiği bundan sonra nereye gideceği üzerine düşünülmesi gerekiyor. Yoksa postmodernizmin postunda (sonrasında/ötesinde) hikâyesini kaybetmiş bir öykü ile var olmak aslında yok olmak olacak...

  • Açıklama
    • İki aylık hikâye dergisi Olağan Hikâye ikinci sayısında kahramanlığı irdeliyor. “Kahramanın O'nsuz Yolculuğu” dosyasıyla gelen sayıda, “Anything Goes Nereye Kadar?” sorusu soruluyor. Sayı, sorguladığı melezliği yansıtan kapağıyla da dikkat çekiyor.

      Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği tarafından iki ayda bir yayımlanan Olağan Hikâye, ikinci sayısında “Kahramanın O'nsuz Yolculuğu” dosyasına yer verdi. Akışın hikâyelerle başladığı, Sedef Soylu'nun hattat Ayşe Solak'la yaptığı röportajın yer aldığı sayı; Teorik Okumalar, Öykü Üç Nokta Atışı, Okuma Notları, Arka Dörtlü bölümlerinin de bulunduğu yine dopdolu bir içerikle karşımızda.
      Yunus Emre Özsaray, “Kendi Hikâyemizi Bulabilecek miyiz?” başlıklı giriş yazısında hikâyenin/öykünün Tanzimat'tan günümüze uzanan serencamına yer verirken bu gidişat içinde eriyip giden “kahraman” yaklaşımını sorguluyor. Bir kısım Postmodern hikâyecisini “Tektipleştirici” olarak niteleyen Özsaray, “Bugün öykünün nereden başlayıp nereye geldiği, hikâyesinin bundan sonra nereye gideceği üzerine düşünmesi gerekiyor” diyor.

      Kahramanın O'nsuz Yolculuğu

      Destanların geleneğine eklemlenen klasik edebiyatımızdan bugüne, modern-postmodern kavramlarıyla kahramanın hikâyedeki varlık ve yokluk sürecini irdeleyen yazıların yer aldığı dosyaya katkı sunan isimler ve yazıları şöyle:celal fedai, “kahramana tapınmadan kahramanın öldürülmesine”; yunus emre özsaray, “kahramanın o'nsuz yolculuğu yahut melez bir ara dönem olarak postmodernite”; mehmet bilal yamak, “bir târihî ve müstakbel gazâ tavrı : alp-erenlik”; selvi kuzu, “kendi ejderhanla yüzleşmek”; ali sözer, “klasik edebiyatımızın hikâyesine cümle kapısından bir giriş yahut şemseddin-i sivâsî'nin gülşen-âbâd'ının çiçekleri”; kuddusi demir, “necip fazıl'da kahraman(lık) halleri”; mustafa uçurum, “kahramanını yitiren öykü”; rabia altuntaş, “kahramana ad koymaktan adsız kahramana: hiçoğlu'nun serüvenleri”; uğur cumaoğlu, “benim kahramanım senin kahramanını döver”; yusuf asaf, “kahramanın mekanikleşmesi”; ahmet melih karauğuz, “kahramanın yolculuğunda bir sonsuzluk uğrağı olarak transhümanizm”; bilal can, “edebiyat sosyolojisi açısından kahraman”.

      Bülent Ata, Serkan Türk, İsmail Demirel, Ali Söyler'in hikâyelerinin, Kadir Daniş ve Hasan Hakan Boyraz'ın öykülerinin yer aldığı ikinci sayıya, Teorik Okumalar bölümünde Kamil Eşfak Berki, Hasan Akay, Asım Öz, İbrahim Aksu; Üç Nokta Atışı bölümünde Gökhan Yılmaz ve Handan Acar Yıldız; Okuma Notları bölümünde Özlem Karapınar, Tuncay Günaydın, Ayşegül Özdoğan, Ethem Erdoğan, Ömer Can Coşkun, Aslı Doğan, Zehra Büşra Karaman, Zeliha İlhan, İbrahim Can; Arka Dörtlü bölümünde Keziban Soylu, Cüneyt Dal, Berra Salman, Ahmet Mansur Tural metinleriyle katkı sunan isimler oldu.

      Olağan Hikâye Dergisinin İkinci Sayısındaki Giriş Yazısı:

      Kendi Hikâyemizi Bulabilecek Miyiz?

      Yunus Emre Özsarayönce başarısız sonra da başarılı taklitlerle dünyayı takip etti edebiyatımız. Tanzimat'ta züppe kahraman ile başladı yolculuğumuz. Cumhuriyet sonrası anlatılarda modern aydın kahraman, sonra küçük adam ve ardından 1950'lerde modernist bunalımlı kahramansızlık belirdi. Dışarıdaki adamların hikâyeleri unutuldu. Unutmayanlar da hep aynı insana odaklandılar. Hikâyemizde, romanımızda ağaya başkaldıran köylü tipini görürüz de dokuz yıllık aradan sonra ezan sesi duyan köylü tipini göremeyiz. DP'li yıllarda küçük burjuvanın varoluş bunalımını/huzursuzluğu anlatır 50 kuşağı, başvekilin idam edildiğini duyan Anadolu'nun bir kasabasındaki insanın umutsuzluğunu, huzursuzluğunu anlatmaz. Üniversite olayları, sokaklardaki gerginlik vardır da üniversiteye evladını gönderen annenin “Evladım anarşiye karışmasın!” diyerek ettiği dua, yaşadığı gerginlik yoktur...

      Birilerinin bu görülmeyeni göstermek arzusuyla yola çıkmasıyla “o taraf” yaftasını yemesi de aynı döneme rastlar. Yakın dönemlere kadar Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören, Mustafa Kutlu, Ali Haydar Haksal, Hüseyin Su ve ilk hikâyelerini bu isimlerin çıkardığı dergilerde yayınlayan isimler de dahil olmak üzere kendine has bir sesi vardı o tarafın “bu taraf” olarak gördüklerinin. Ne var ki son zamanlarda postmodernizmin melezleştirme etkilerinin fazlasıyla hissedildiğini söyleyebiliriz. İlk isimlerden öyküye devam edenler postmodern yöntemleri kullansalar da hâlâ “kendine has” olma durumunu korumaya çalışıyorlar da yeni kuşaklar için durum değişiyor.

      Öykümüz uzun suskunluktan sonra bilhassa 80'lerle birlikte kendi gördüğü hikâyeyi anlatmaya başlamıştı. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de modernizmin tek tipçi iddiası silikleşiyorken “öteki”nin söylemi beliriyordu. Bu belirginleşmeyi melezlikle bastırmak, suyu modern tek tipçilik lehine bulandırmak, üzerini çizmek için post-modernizm doksanların sonunda imdada yetişti. Böylece yok sayılan “öteki” artık bulanık şekilde üzeri çizili olarak var-sayılacaktı. Bu durumda “öteki” farkında olmadan tektipleştiricinin istediğine dönüşmeye başlıyordu. 2010'lardan sonra diğerinin post-modern hokkabazlıkla gör dediğini anlatmaya doğru gerçekleşen dönüşüm, son ucunda yine bu toprakların gerçeğinden kopuk bir hikâye ortaya çıkardı. Bugün öykünün nereden başlayıp nereye geldiği bundan sonra nereye gideceği üzerine düşünülmesi gerekiyor. Yoksa postmodernizmin postunda (sonrasında/ötesinde) hikâyesini kaybetmiş bir öykü ile var olmak aslında yok olmak olacak...

      Format
      :
      Dergi
  • Taksit Seçenekleri
    • Axess Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      20,00   
      20,00   
      2
      10,40   
      20,80   
      3
      7,07   
      21,20   
      6
      3,60   
      21,60   
      9
      2,44   
      22,00   
      Finansbank Kartları
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      20,00   
      20,00   
      2
      10,40   
      20,80   
      3
      7,07   
      21,20   
      6
      3,60   
      21,60   
      9
      2,44   
      22,00   
      Bonus Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      20,00   
      20,00   
      2
      10,40   
      20,80   
      3
      7,07   
      21,20   
      6
      3,60   
      21,60   
      9
      2,44   
      22,00   
      Paraf Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      20,00   
      20,00   
      2
      10,40   
      20,80   
      3
      7,07   
      21,20   
      6
      3,60   
      21,60   
      9
      2,44   
      22,00   
      Maximum Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      20,00   
      20,00   
      2
      10,40   
      20,80   
      3
      7,07   
      21,20   
      6
      3,60   
      21,60   
      9
      2,44   
      22,00   
      World Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      20,00   
      20,00   
      2
      10,40   
      20,80   
      3
      7,07   
      21,20   
      6
      3,60   
      21,60   
      9
      2,44   
      22,00   
      Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      20,00   
      20,00   
      2
      -   
      -   
      3
      -   
      -   
      6
      -   
      -   
      9
      -   
      -   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
  • Yayınevinin Diğer Kitapları
  • Yazarın Diğer Kitapları
Kapat