Olaylar ve İnsanlar / 6 1991-1992

Türk basını hiç kuşkusuz 80 sonrasındaki genel yozlaşmadan nasibini almıştır; holding gazeteciliği teknik ve cafcaflı bir terminoloji bitmez tükenmez toplantılar başdöndürücü bir iletişim ve ulaşım kargaşası içinde; aslında gazetecinin 'namusu' ve 'haysiyeti demek olan 'fikri' ya satın alıyor ya gargaraya getiriyor; protokol şölenini siyasi yorum telefon muhaveresini başyazı diye yazanlar çıktı; buna rağmen 'fıkra' -belki de sadece bizde- yerini ve önemini korumaktadır; bu istikametten bakıldığı zaman da 'elfazı düzgün' ancak birkaç ad zikredilebilir.Tabii en başta Hasan Pulur... (...)Gerçekte Hasan Pulur Türk fıkra yazarlığının o tadına doyulmaz sohbet üslubuyla; yaşadığımız çağın gerektirdiği siyasi ve sosyal işlevselliği başarıyla özünde birleştirmiş çağdaş ve özgün bir fıkra yazarı! Sadece onun fıkralarını topladığı bu gibi kitapları okuyarak Türkiye'de 20. yy'ın ikinci yarısında öne çıkmış 'olaylar'ı ve 'insanlar'ı görüp tanıyabilir; görüp tanımakla da kalmaz tarihi siyasi ve sosyal 'haritadaki yerine' koyup değerlendirebiliriz.