Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Ölümsüzlüğün Sırrı - Halkkitabevi

Ölümsüzlüğün SırrıMethusalah'a Dönüş

Stok Kodu
9789756277003
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
359
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
2004-03
Çeviren
Hikmet Kırık
Resimleyen
02da50fe8e8c490eb20073d9f3f461e0
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9789756277003
647517
Ölümsüzlüğün Sırrı
Ölümsüzlüğün Sırrı Methusalah'a Dönüş
14.95

George Bernard Shaw dile hakimiyeti, akıcı ve etkili üslubu ile insana, topluma ve yaşama dair alışılmış düşünce kalıplarını zorlayan, hayal gücünü harekete geçiren, zihinleri tahrik eden yapıtlarıyla şüphesiz dünya edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük üstatlarından biridir. Ölümsüzlüğün Sırrı ya da orijinal adıyla ''Back to Methusalah'' Miami Üniversitesi'nden A. McIntire'ın, mutlaka okunması gereken 100 muhteşem kitap listesinde baş sıralardadır.

Kitap, modernizmin latent rüyasına eleştirel bir yeniden bakışı yansıtır. Modern düşünce ideal yaşamın bu dünyada akıl ve bilim yoluyla kurulabileceğini tahayyül etmiştir. Böylelikle kendi kaderini ellerine alan insanoğlunun önünde, bilgeliğe ve yansıtmaya daha geniş bir alan yaratan açık uçlu bir gelecek yaratılmış olur. Hayatın sırlarını gizleyen kapılar insan aklının önünde bir bir açılmaktadır. Ancak bir süre sonra rüyasından uyanan modern insan cesaretinin bedeli ile yüz yüze gelir: ölüme çare bulamadığı gibi Tanrı'yı da küstürmüştür.

Hayatın sürekliliğinin aşkın bir varlık aracılığıyla gerçekleşmesinin reddi, yani Tanrı'nın ölümüyle, modern insan kendini psikolojik bir travmanın içinde bulur. Yaşam, her geçen gün biraz daha saçma ve anlamsız hale gelirken, ölüm ve hiçlik duyguları bilincimizin yüzeyinde incecik bir örtünün altındadır. Shaw'a göre bu travmadan kurtuluş reçetesi Evrim ve Yaratılış kuramlarının uzlaşmasında gizlidir. Kitaptaki karakterlerden birine "İnsan, Tanrı'nın son sözü olmaz" dedirtirken, Nietzsche'nin Zerdüşt'ünün kurgusal olarak yaratmaya girişir. Shaw, insanın başarma gücüne sınır tanımaz. İnsanın, kaderi önceden belirli, sınırlı bir varlık olduğunu varsayan dinsel algıyı da, biyolojik belirlemesi bilimsel kavramlaştırmayı da red eder.

İnsanlığın durumuna ilişkin bu son derece derin ve karmaşık sorunları Matrix veya Yüzüklerin Efendisi gibi kurgulardan veya Genetik biliminin bugün ulaştığı noktayı 100 yıl öncesinden görüp böylesine keyifli ve akıcı bir üslupla anlatabilmeyi ancak Shaw gibi bir deha başarabilirdi.

Kapat