On DokuzAtatürk Geleceği Biliyordu
Şiddetini arttıran yağmura aldırmadan Atatürk’ün gittiği yöne doğru ormana daldılar. “Sessiz ol.” dedi Ali, ikisi de adımlarını yavaşlattılar. Atatürk’le aralarında elli metre mesafe vardı. Uğuldayan rüzgârla savrulan yağmur ayak seslerini bastırdığı için bu mesafeden fark edilmeleri imkânsızdı. Ormanlık bölgenin iç kısımlarına doğru ilerleyen Atatürk, birden gözden kayboldu.
Şaşırmışlardı. “Koş!” diye bağırdı Ali, “Bir şey oldu galiba.” Silahlarını çekip hızla gözden kaybolduğu alana geldiler. Çaresizce bakınıyorlardı etrafa, en küçük bir iz bile yoktu Atatürk’ten.
“Ben size yerinizden ayrılmayın demedim mi?!”
Ses arkalarından gelmişti, suçüstü yakalanan insanların utangaçlığıyla yüzlerini döndüler; ne çabuk unutmuşlardı onun usta bir savaşçı olduğunu.
“Son kez emrediyorum geri dönün ve arabada bekleyin beni.” Dondurucu rüzgârın eşsiz senfonik müziğine ayak uyduran yağmur taneleri ardı ardına çarparken yüzlerine, başlarını öne eğip geldikleri yöne doğru yürüdüler. Gerçeklerle düşlerin iç içe geçtiği bir gece yaşanıyordu İstanbul’da. Atatürk ağaçların arasında kaybolurken şiddetini daha da arttıran yağmur yedi tepeli kentin üzerindeki yedi ayrı noktaya dağıtıyordu evrenin kadim bilgilerini.
- Açıklama
Şiddetini arttıran yağmura aldırmadan Atatürk’ün gittiği yöne doğru ormana daldılar. “Sessiz ol.” dedi Ali, ikisi de adımlarını yavaşlattılar. Atatürk’le aralarında elli metre mesafe vardı. Uğuldayan rüzgârla savrulan yağmur ayak seslerini bastırdığı için bu mesafeden fark edilmeleri imkânsızdı. Ormanlık bölgenin iç kısımlarına doğru ilerleyen Atatürk, birden gözden kayboldu.
Şaşırmışlardı. “Koş!” diye bağırdı Ali, “Bir şey oldu galiba.” Silahlarını çekip hızla gözden kaybolduğu alana geldiler. Çaresizce bakınıyorlardı etrafa, en küçük bir iz bile yoktu Atatürk’ten.
“Ben size yerinizden ayrılmayın demedim mi?!”
Ses arkalarından gelmişti, suçüstü yakalanan insanların utangaçlığıyla yüzlerini döndüler; ne çabuk unutmuşlardı onun usta bir savaşçı olduğunu.
“Son kez emrediyorum geri dönün ve arabada bekleyin beni.” Dondurucu rüzgârın eşsiz senfonik müziğine ayak uyduran yağmur taneleri ardı ardına çarparken yüzlerine, başlarını öne eğip geldikleri yöne doğru yürüdüler. Gerçeklerle düşlerin iç içe geçtiği bir gece yaşanıyordu İstanbul’da. Atatürk ağaçların arasında kaybolurken şiddetini daha da arttıran yağmur yedi tepeli kentin üzerindeki yedi ayrı noktaya dağıtıyordu evrenin kadim bilgilerini.
Format:Kitap
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim180,40180,40293,81187,62363,74191,22632,47194,83922,05198,44Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim180,40180,40293,81187,62363,74191,22632,47194,83922,05198,44Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim180,40180,40293,81187,62363,74191,22632,47194,83922,05198,44Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim180,40180,40293,81187,62363,74191,22632,47194,83922,05198,44Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim180,40180,40293,81187,62363,74191,22632,47194,83922,05198,44World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim180,40180,40293,81187,62363,74191,22632,47194,83922,05198,44Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim180,40180,402--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları