Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Ortaçağ Avrupa'sının Ölümle Dansı - Halkkitabevi

Ortaçağ Avrupa'sının Ölümle Dansı

Stok Kodu
9786053964421
Boyut
15x21
Sayfa Sayısı
175
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-05
Resimleyen
d1d5a1be386c4610b1a11b624c84c79c
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9786053964421
834397
Ortaçağ Avrupa'sının Ölümle Dansı
Ortaçağ Avrupa'sının Ölümle Dansı
55.80

“Pro patria mori - Vatan için ölmek”

Ernest Kantorowicz

Bu özdeyiş, XIV. yüzyıl Avrupa’sında insanların ölümle mücadelesini, milli bilincin oluşmasını, gelecek nesillere miras bırakılması için yapılan savaşları ve bu felaketler yüzyılını anlatmaktadır.

Burada karşımıza gerçeği ararken uzaklara kaçmaya çalışan ve  bunun yanı sıra evrenselliğini sonuna kadar koruyabilen bir Ortaçağ çıkmaktadır. Ortaçağda Avrupa, dünyayı kendi aynasında inşa etmeye çalışmıştır.  Dolayısıyla bu aynada çok farklı yansımalarla karşılaşmaktayız. Bu dünya, hayaller, hayaletler ve düşlerle dolu olup mistisizm, aşırı boyutlara ulaşmıştır. Tüm insanlar, kendilerine daha güvenli bir dünya oluşturma arzusunda olup bunun için yapılanlar, tam anlamıyla insanları illüzyonlarla dolu bir dünyada yok olmaya zorlamıştır. Ortaçağ insanı da yok oluşa karşı koymak için bu illüzyonlara karşı büyük bir mücadele göstermiştir.

Bunlara karşılık “Aydınlanmanın Ortaçağın bittiği yer olmadığını” söyleyebiliriz. Bu noktada La Palisse’nin, “Biten her çağ bitmiştir! Öyle olmasa “Tarih” olmazdı; bitmez tükenmez bir geniş zaman içinde yaşardık” sözü akla gelmektedir. Ama buradaki asıl sorun, bu çağdan bitmemiş nelerin kaldığıdır. Yani Ortaçağa çok şey borçluyuz. Çünkü biz, Ortaçağın çocuklarıyız.

Kapat