Ortadoğu ve Türkiye

ABD, "Ortadoğu petrolünü kontrol altına almak ve petrolün ABD ve Batı ülkelerine istikrarlı ve güvenli akışını engelleyecek tehdit odaklarını ortadan kaldırmak" hedefini 2000’li yıllarda, bölge ülkelerinin tümünü kapsayacak yapısal değişiklikler ile gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.ABD’nin "21. Yüzyılı şekilllendirme düşüncesi" kapsamında Ortadoğu’da başlattığı değişiklikler, Türkiye dahil bölge ülkelerinin yeni bir Ortadoğu vizyonu oluşturmasını gerektirmektedir. Türkiye 2000’li yıllarda karşı karşıya kaldığı, AB uyumlu demokratik reformları gerçekleştirme, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (WB) desteği ile ekonomik sorunlarını çözümleme, ABD ve AB ülkeleri ile ilişkilerini geliştirme gayretleri yanında -Güneydoğu Avrupa, Ortadoğu ve Kafkaslar’a uzanan jeopolitik ağırlığının bilincinde olarak- Ortadoğu’ya yönelik vizyonunu ve buna uygun olarak uzun vadeli politikalarını geliştirmek görevi ile karşı karşıyadır.Türkiye’nin, geniş Ortadoğu’da meydana gelen değişikliklere paralel olarak çıkarlarını korumak ve karşı karşıya kalacağı potansiyel sorunlar için politikalarını geliştirirken, geçmişte yaşanan uluslararası olaylardan ders çıkarması kaçınılmazdır. Türkiye’yi de etkisi altına alan petrol kaynaklarının paylaşımı, sınır aşan sular ve uluslararası çıkar çatışmalarından desteklenen uluslararası terörün beslendiği Ortadoğu’da bugün yaşanan olayları değerlendirmek ve geleceğe ait öngörülere ulaşabilmek için bölgede meydana gelen gelişmelerin tarihi perspektif içinde incelenmesi gerekmektedir.2004 Nato İstanbul Zirvesi’ni de kapsayan eser, Ortadoğu’da petrolün paylaşım mücadelesini ve bölgesel sorunları 1900’lerden başlayan tarih perspektifi içinde incelemekte ve bölgede, güncel ve yakın gelecekte karşı karşıya kalınacak konuların tartışılmasına katkıda bulunmaktadır.